Nakkaştepe sohbetlerinin nazik, demokrat, mütevazı kişisi Mustafa Koç

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Osman AROLAT

Koç ailesi ve Koç Holding'in yöneticileri her zaman biz medya mensuplarının ilgi odağı oldu. Vehbi Bey'in Altan Öymen, Mehmet Barlas, Güngör Uras gibi ağabeylerimizle 1970'lerdeki Erdek buluşmalarının haberlerini büyük bir ilgi ile izlerdik. Ardından Rahmi Bey ve Semahat Hanım da medya mensuplarıyla ilişkilerini aynı açıklık ve sıcaklıkta eşitlik içerisinde sürdürdüler.

Mustafa Koç ise bizleri 1990'larda döneminin üst düzey Koç yöneticileriyle Nakkaştepe'ye davet edip sanayideki gelişmeler yurt ve dünya sorunları üzerinde sohbetler yapmamızı sağlardı. Bu sohbetlerde Mehmet Barlas, Ertuğrul Özkök, Kenan Akın, Can Aksın gibi medya mensupları yer alırdı.

Bu Nakkaştepe Koç Holding merkezindeki sohbetlerde, dönemin Koç Holding yöneticisi Murat Özaydınlı öncelikle Koç Holding 'in yaptığı işlerle ilgili yeni gelişmeler ve yatırım alanları konularında bizi bilgilendirirdi.
Ardından, ülkemizdeki sanayi, eğitim, üretim sorunları ve sosyal konular üzerine güncel bir sohbet başlatılırdı. Hemen her açılan konuda Mustafa Koç kendi ya kısa bir değerlendirme yapar sözü bize bırakırdı. Sohbette biz çağrılı medya mensuplarının her konuda görüşlerinin ne olduğu sorulur, açıklamalarımızı ilgi ile izleyen Mustafa Koç, araya girip ara sorular sorarak görüşlerimizi en açık şekilde ifade etmemize imkan tanırdı.

Nakkaştepe sohbetlerinde Mustafa Koç'un bende şekillenen kişiliği mütevazı, nazik bir demokratlığıydı. En çok önem verdiği konular, üretimde verimlilik ve eğitimdi. Üretimde verimliliğin artırılması ve eğitimin geliştirilmesi, konusu sohbetin ana konusu olduğu için sürekli ön hazırlıklı olarak Nakkaştepe sohbet çağrılarına katılırdık. Sohbetlere bu konularda çalışarak hazırlıklı giderdik.

Yaklaşık iki saatlik sohbetin ardından basit bir yemek yedikten sonra, hem Koç Holding 'le ilgili yeni bilgiler edinmiş olarak, üretimde verimlilik ve eğitimde gelişmeler konularında yeni bir şeyler öğrenmiş olarak Nakkaştepe sohbetlerinden keyifle ayrılırdık.

Bu sohbet toplantılarından yıllar sonra Mustafa Koç, Koç Holding 'den eğitim ve üretimi içeren çok güzel bir sloganı ürettirmişti: "Meslek lisesi, memleket meselesi". Bir yanda kalifiye eleman bulamamaktan şikayet eden binlerce firmanın yakınmasına, bir yandan düz lise mezunu milyonlarca "Ne iş olsa yaparım" söylemiyle iş arayan gençlerin çaresizliğine karşı bundan güzel bir slogan olamazdı. Koç Holding, bunu sadece slogan olarak bırakmadı. Milli eğitim Bakanlığıyla işbirliğine girilerek 81 ilde 265 meslek lisesinde 818 öğrenciye burs sağlandı. 4 yılda bu proje ile meslek lisesi öğrenci sayısı yüzde 68 artış gösterdi. Koç Holding çalışanlarının aktif katkısıyla yürütülen kampanya uluslararası ilgi uyandırdı.

Zaman içerisinde Mustafa Koç'un iş yaşamı dışındaki özelliklerini hobilerini de öğrenip, izlemeye başladık, Fenerbahçe sevgisini, golf tutkusunu, safari fotoğrafçılığı merakını bunlar arasında sayabilirim.
Dünyada üçüncü kuşak mensuplarının ağırlıklı olarak firmalarını daralttıkları Forbes gibi uluslararası yayınlarda sık sık ele alınır. Mustafa Koç, efsanevi iş adamı Vehbi Koç'un birinci kuşak temsilcisi olarak kurması, babası Rahmi Koç'un ikinci kuşak temsilcisi olarak büyütmesinin ardından, üçüncü kuşak temsilcisi olarak Mustafa Koç, Forbes "değerlendirmesinin aksine" Koç Holding 'i aldığı kararlar, yaptığı yatırımlarla doğru yönde, doğru yatırımlarla hızla büyütmeye devam etti. Migros'un satılması, Tüpraş'ın satın alınması gibi önemli ve cesur kararlar aldı, holdingi büyütmeye devam etti...

Erken yaşta aramızdan ayrılan Mustafa Vehbi Koç'a Tanrı'dan rahmet dilerim. Ailesine, dostlarına, Koç Holding çalışanlarına ve iş dünyamıza başsağlığı dileklerimi sunarım.