Önder Sav rest çekti

CHP Genel Sekreteri Sav, MYK'nın istifa çağrısına yanıt vererek, "Ben kurultaya kadar görevimin başındayım. Güçleri yetiyorsa beni görevden alsınlar" dedi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - CHP Genel Sekreteri Önder Sav, MYK'nın kendisine yönelik istifa çağrısını değerlendirerek, "Genel sekreter istifa etmedikçe olmaz. Ben de kurultaya kadar görevimin başındayım. Güçleri yetiyorsa PM'yi toplasınlar, hep beraber hesaplaşalım, beni görevden alsınlar" dedi.

Sav, CHP Genel Merkezi'nden çıkışta gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin, "Bugün bir toplantı yapıldı ve size bir istifa çağrısı yapıldı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Sav, Merkez Yönetim Kurulu'nun (MYK), bu tür olağan durumlarda her zaman toplantı yaptığını belirtti. Bugün de öyle bir toplantının kararının zaten gündemde verildiğini, söz konusu toplantının bu olduğunu ifade eden Sav, toplantı öncesi Kılıçdaroğlu'nun adaylığını açıkladığını ve sonrasında da genel başkanlığa vekalet eden Cevdet Selvi ile kendisini ziyaret ettiğini söyledi. Sav, ziyarette Kılıçdaroğlu ile 15 dakika kadar görüştüklerini belirterek, şöyle devam etti:

"Ardından basına açık olarak ben CHP'nin ülkemizin içinde bulunduğu olağanüstü koşulların göz ardı edilemeyeceğini, CHP'nin kurultayına beş gün kala adaysızlığın sürdüğü bir dönemin daha fazla gidemeyeceğinin altını çizdim ve CHP'de Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığının önem kazandığını, onunla hareket etme noktasında olan insanlar için akıl ve duygu terazisini tartmaları gerektiğini, aklın duyguların önüne geçmesi gereken bir dönemi yaşadığımızı, eğer duygular söz konusu olacak olsa, 53 yıldır gençlik kollarından bu yana siyasi yaşamı olan Önder Sav'ın en fazla duygusal davranması gereken günleri yaşıyoruz. Ama ben, partim için, ülkemin geleceği için ve örgütümüzün tavrını bilen bir genel sekreter olarak, o tavrın, anlayışın dışına çıkamazdım. Aklımın gereği olan kurultaya beş gün kala, adaysızlıkla yüz yüze kalan partiyi, adaysız bırakmamak için Kemal Kılıçdaroğlu'na destek vereceğimi ifade ettim."

"MYK edep sınırlarının dışına taşan bir noktaya gelmişti"

MYK üyelerinin, kendi tavrını yadırgadıklarını, ancak bunun partinin resmi kararı olacak bir olay olmadığını ifade eden Sav, kararının bireysel olduğunu ve MYK üyelerini bağlamadığını vurguladığını söyledi. Sav, "Şaşırıyorum ki MYK'nın 19 üyesi var, bu 19 üyeden biri sıfatıyla benim konuşmam niçin bu kadar çok yadırgandı, niye bu kadar yankı uyandırdı, o da altı çizilmesi gereken bir olay" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun bugün çok erdemli bir davranışta bulunduğunu ve grup başkan vekilliğinden de çekildiğini belirten Sav, yarın da il başkanları toplantısının yapılacağını söyledi. Sav, "Hiçbir etki altında kalmadan, hiçbir şekilde benim herhangi bir sözüme gerek kalmadan, il başkanlarımız birbirleriyle konuşarak, örgütlerinden aldıkları, tabanlarından aldığı desteği Ankara'ya taşıdıklarını ve özgür iradeleriyle sayın Kılıçdaroğlu'na destek vereceklerini, gerekirse bunu imzayla ortaya koyacaklarını söyleyerek, imzaladılar bu metni. Kendileri bu metni imzalarken MYK kararı gündeme geldi. MYK'nin kararıyla eski genel başkanımız Deniz Baykal'a bir çağrı yapıldı. Onun adaylığı için değerlendirme yapmış MYK. Ben, o kurulu terk etmiştim. Çünkü, edep sınırlarının dışına taşan bir noktaya gelmişti. Ben, böyle düzeysiz bir toplantıda bulunmayacağımı söyleyerek, onlara başarılar dileyerek kendilerini baş başa bıraktım" diye konuştu.

"İl başkanları özgür iradeleriyle Kılıçdaroğlu'nu destekliyor"

MYK'nin Deniz Baykal'a destek açıklamasını il başkanlarıyla birlikte odasında izlediğini anlatan Sav, il başkanlarının "Biz, sayın Baykal'ı severiz, sayarız. Ona yapılan komployu bağışlamayız. Haksızlığın giderilmesi için her türlü çabayı sarf ederiz. Ama bu aşamada CHP'nin genel başkanlığına adaylığını koymasını uygun bulmayız. O nedenle biz, Kemal Kılıçdaroğlu için imzamızı veriyoruz. Bizim bu imzamız, asla değişmez" diyerek, kendi özgür iradeleriyle Kılıçdaroğlu'na destek verdiklerini kaydetti.

Sav, Meclis grubundan 63 milletvekilinin Kılıçdaroğlu'na desteklerini açıkladıklarını ifade ederek, "Hadi ben birey olarak, Önder Sav olarak bir açıklama yaptım. Grup bir açıklama yaptı. Grubu kim tazyik etti? Milletvekillerinin kendi aklı, basireti, duyguları yok mu?" diye sordu.

Kılıçdaroğlu'nun adaylığının açıklamasının örgütte, seçmen tabanında, CHP'lilerde büyük bir rahatlama yarattığını vurgulayan Sav, "Bu rahatlamayı görmemek için insanların kör olması lazım. Belki bu binadaki arkadaşlarımız kör, ama toplum kör değil. Toplum bunları algılıyor" diye konuştu. Sav'ın bu sözlerine, açıklamayı dinleyen partililer alkışlarla destek verdiler.

"Güçleri yetiyorsa beni görevden alsınlar"

MYK'nın kendisine yönelik istifa çağrısını değerlendiren Sav, şunları kaydetti:

"MYK üyeleri adına çok üzüldüm, tüzüğü bilmedikleri için üzüldüm. Bizim CHP geleneklerini bilmedikleri için üzüldüm. Bu zamana kadar demek ki MYK üyesi arkadaşlara ben hiçbir şey öğretememişim, ona üzüldüm. Kendi yeteneksizliğime üzüldüm. CHP'de genel sekreteri Parti Meclisi (PM) seçer. Genel sekreteri değiştirecek organ da PM'dir. Ne genel Başkan, ne genel başkan vekili ne MYK, genel sekreteri değiştiremez. Genel sekreter istifa etmedikçe olmaz. Ben de kurultaya kadar görevimin başındayım. Güçleri yetiyorsa PM'yi toplasınlar, hep beraber hesaplaşalım, beni görevden alsınlar."

"Talihsiz olay olmasaydı Baykal görevini sürdürürdü"

Baykal ile "kaset olayından sonra" toplam 3 kez görüştüğünü, ancak Oya Araslı'nın annesinin cenazesinden bu yana görüşmediklerini bildiren dile getiren Sav, Baykal'ın fotoğrafının yer aldığı kurultay afişleriyle ilgili olarak Genel Sayman Mustafa Özyürek'e "Genel Başkanlıktan ayrılmış olan bir siyasetçinin billboardlarda yer alıp almayacağıyla ilgili" görüşülmesini telkin ettiğini, Özyürek'in de Baykal'la görüştüğünü ve afişlerin asılmasında bir sakınca olmadığını bildirdiğini kaydetti.

Farklı bir konu için Baykal'la konuştuğunda da afişlerin asılmasında bir sakınca görmediğini bildirdiğini dile getiren Sav, "Bizim genel başkanımızdır, partiye büyük hizmetleri olmuştur, Türkiye'nin yetiştirdiği ender siyasetçilerden biridir. Bu son talihsiz olay olmasaydı CHP'de siyasetini başarıyla sürdürecek olan bir liderdi. O nedenle hiçbir sakınca görmedim genel sekreter olarak, her yeri de süslüyor onlar. Onlar bizim gururumuz, onurumuz olur" dedi.

"Siyasette yollar ayrılabilir ama dostluklar sürer"

Sav, bir gazetecinin "Baykal ile yollarınız ayrıldı mı?" sorusuna şu yanıtı verdi:

"Sayın Baykal benim 53 yıllık arkadaşım. Fakülte yıllarından bu yana arkadaşım, dostum, zaman zaman sırdaşım. Ben, Sayın Baykal ile CHP içinde baş başa kaldığımızda rahatlıkla şakalaşabilen ender insanlardan biriyim ve dostum kalmaya da devam edecek. Siyasette yollarımız ayrılabilir ama dostluklar sürer. Dostlukla siyaseti birbirinden ayırmak lazımdır. Benim siyasi yaşamımda bu tür dostluklarım çoktur. Siyasette yollarımız ayrılmıştır, ama dostluğumuz devam etmiştir. Elbette Sayın Baykal ile dostluğumuz devam edecek. Bunu daha değişik yorumlamak yanlıştır çünkü biz siyaset nedeniyle Deniz Baykal ile tanışmış değiliz."

Deniz Baykal'a kendisinin genel sekreter olması yönünde tercih yaptığı için müteşekkir olduğunu bildiren Sav, "O nedenle bizim bundan sonra sayın Baykal'ın hukukunu korumak, hakkını korumak ve ona yapılan haksızlığın bedelini ödetmekten başka bir çabamız olamaz" diye konuştu.

"Haddini bilmezlere 1 Mart konuşmamı hatırlatırım"

Sav, MYK toplantısında yaşadığı tartışmanın sorulması üzerine de "Evet, üzüldüm. Bir haddini bilmez arkadaşımız benim için 'Amerikan ajanı, CIA ajanı' filan demiş. Ben, basın mensubu arkadaşlarımızı ve tüm Türkiye kamuoyuna 1 Mart 2003 tarihinde Meclis'te yapmış olduğum konuşmayı hatırlatırım. O konuşmada nasıl ulusalcı bir yol izlediğimi, Amerikan gemileriyle ilgili nitelemelerimi ve o konuda duruşumu vatandaşlarımız hatırlarlarsa bu haddini bilmeze de haddini bildirirler diye düşünüyorum" dedi.

Konuşmasının ardından partililer Sav'ı, alkışlarla ve "Gençlik seninle gurur duyuyor" sloganlarıyla uğurladı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş'e yanıt

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş'in yaşananları "Önder Sav operasyonu, darbe" olarak olarak değerlendirmesine değinen Sav, "Yılmaz Ateş'in, Önder Sav'ın çapına gelebilmesi için çok fırın ekmek yemesi lazım. Yılmaz Ateş daha CHP'liliği bilmeden başka kulvarlarda yüzerken Önder Sav, CHP'de siyaset yapıyordu, yapmaya da devam edecek. Çok Yılmaz Ateş'leri biz cebimizden çıkardık, sokağa bıraktık. Zaten bu telaşın temelinde yaklaşan kurultayda yok olacaklarını görmeleri yatıyor" dedi.

Gelişmelerden dolayı üzüntü duyduğunu ifade eden Sav, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Üzüntüm, bu telaşa koskoca Deniz Baykal'ı alet etmeye kalkışmalarıdır. Ben, Sayın Baykal'ın bu oyuna gelmeyeceğine inanıyorum. Bu kurultayı ahenkli bir şekilde, CHP'ye yaraşır bir şekilde, belli çıtayı aşağı düşürmeden, birbirimizi severek, sayarak, omuz omuza, gönül gönüle yaşayacağımızı CHP ailesine yaraşır bir kurultay yapacağımıza inanıyorum" diye konuştu.

Bu konularda ilginizi çekebilir