Organize tarım bürokrasiye takıldı
Hayvancılığa yeni bir anlayış getirecek Van’daki proje ile talep halinde bir seferde yaklaşık 900 damızlık sığır sağlanabilecek
Dilek GÜNGÖR-Handan Sema CEYLAN
VAN - Hayvancılığın kaderini değiştirmesine umut bağlanan Van'daki 'Organize Tarım İşletmeleri Projesi' bürokrasiye takıldı. Şu ana kadar 6.5 milyon lira harcanan proje, Türkiye'de kullandırılacak AB destekleri kapsamına alınmayınca tıkandı. KOSGEB desteklerinden de faydalanamayan projenin 250 baş damızlık süt sığırının yetiştirileceği ilk etabını, özel sektör kendi imkanlarıyla tamamladı. Kaba yem tarımında ilk ürünler toplanıp, depolandı. 3.5 kilometrelik alanda 11 bin elma ağacı dikildi. Ancak hem damızlık süt sığırının getirilebilmesi hem de süt sağımını yapacak ünitenin makine yatırımı için toplam 3 milyon lira gerekiyor.
Projenin ilk etabı hayata geçerse yatırım zamanla kendi kendini amorti edebilecek hale gelecek. Proje tamamlandığında işletmedeki sığır sayısı 2 bin baş olacak. Günlük 100 ton kapasiteli süt işleme fabrikası kurulacak. İşletmede açığa çıkacak gübredeki gazdan elektrik enerjisi elde edilecek. Her yıl ortalama 800-900 baş damızlık süt sığırı yetiştirilmiş olacak. 250 kişiye imkan sağlanacak.
Hükümetin Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ne yatırım yapılmasını istediğini hatırlatan Van Ticaret Borsası (VATBO) Yönetim Kurulu Başkanı Feridun Irak, "Bu proje 'Doğru yerde doğru yatırıma' en güzel örnektir. Biz projeye başlarken kamu-özel sektör ve meslek kuruluşu işbirliğine örnek teşkil etmeyi hedefledik. Meslek kuruluşu olarak VATBO ve Van Ziraat Odası, özel sektör olarak da 30 işadamı ile yola çıktık ama kamu kesimini hala aramızda görebilmiş değiliz" dedi.
Türkiye'nin ilk ve tek 'Organize Tarım İşletmeleri Projesi'yle ilgili DÜNYA'ya açıklamalarda bulunan VATBO Başkanı Feridun Irak, projenin yapısal sorunlara çözüm getireceğini, doğru yerde doğru yatırım ilkesiyle örtüştüğünü belirtirken, "Türkiye'de dünya ile rekabet edebilecek tek proje budur. Katma değer sağlayacak ve istihdam yaratacak bir projedir. Bu yatırımın karlı olması için yapılması gereken yer Doğu Anadolu Bölgesi'dir.
Dolayısıyla doğru yerde doğru yatırımdır" dedi. Dünyanın en stratejik sektörünün hayvancılık olduğunu vurgulayan Irak, koruma tedbirlerine rağmen Türkiye'ye süt ürünleri geldiğini hatırlatarak, "Şu anda yüzde 270'e kadar gümrük vergileri olmasına rağmen ithal ürün geliyor. Yarın AB'ye girilirse, bu vergiler kalkacak. Bu vergiler olmasına rağmen dünyayla rekabet edemeyen sektör o zaman ne yapacak?" diye sordu.
Projenin ilk etabı tamamlandı
Projenin toplam yatırım maliyetinin 20 milyon lira olacağını belirten Irak, "2 bin baş damızlık süt sığırı yetiştiriciliği, süt işleme tesisleri, yenilenebilir enerji üretimi, kaba yem üretimi, meyvecilik ve seracılık birarada olacak. Şu ana kadar projeye 6.5 milyon lira yatırdık. Bu paranın bir bölümünü öz kaynaklarımız bir bölümünü de Ziraat Bankası'ndan aldığımız 3.8 milyon liralık kredi desteğiyle sağladık" şeklinde konuştu. Projenin 4 etaba ayrıldığını söyleyen Irak, her etapta 250 baş damızlık süt sığırı yetiştirecek tesislerin kurulacağını, bin baş sığırın ihtiyacını karşılayacak şekilde de ikişer adet sağım, doğumhane ve süt ünitesi olacağını söyledi. Şu anda yaklaşık 15 bin metrekarelik alanda inşaatın devam ettiğini belirten Irak, "250 baş sığırın yetiştirileceği işletmeyi tamamladık. Genç hayvan ünitesinin inşaatı da bitti. Bin başın tamamının ihtiyacını karşılayacak şekilde sağım ünitesi, doğumhane ve hastaneyi yaptık. Yani destek verilirse hemen 250 baş sığırı getirip, yetiştirmeye başlayabiliriz" diye konuştu.
Kamu AB hibelerinde önümüzü açsın
Projenin başlangıcında kamu-özel sektör-meslek kuruluşu işbirliğine örnek teşkil etmeyi hedeflediklerini anlatan Irak, "Meslek kuruluşu olarak Van Ziraat Odası ve VATBO, özel sektör olarak da 30 işadamı ile yola çıktık ama kamu kesimini hala aramızda görebilmiş değiliz" eleştirisinde bulundu. Hükümetin Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yatırım yapılmasını istediğini hatırlatan Irak, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın AB hibe programlarından yararlanamadıklarını söyledi. Tarım Bakanlığı'nın IPARD programında Van ilinin 'süt sığırcılığı ve süt işleme tesisleri' açısından desteklenmesinin önünün kapandığını belirten Irak, Sanayi Bakanlığı'nın IPA programından da anonim şirket statüsünde oldukları için yararlanamadıklarını anlattı. KOSGEB'in Doğu Anadolu Bölgesi'ndeki yatırımlara makine teçhizat desteği olarak 25 bin lira, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki yatırımlara 300 bin lira destek sağladığını hatırlatan Irak, kırsal kalkınma desteklerinin daha çok GAP bölgesine gittiğini söyledi. Yeni teşvik yasasından da faydalanamadıklarını söyleyen Irak, şöyle konuştu: "Bir taraftan doğru yerde doğru yatırım isteyeceksiniz. Bir taraftan katma değer isteyeceksiniz. Bir taraftan kamu-özel sektör işbirliği isteyeceksiniz ama size vazife geldiğinde siz ortada olmayacaksınız. Van'da Kalkınma Ajansı kuruldu. Önümüzdeki günlerde Türkiye'nin en geri kalmış bölgesinde yapılan böyle bir yatırımın içinde yer alıp almayacaklarını göreceğiz".
Başbakan projeye destek vermişti
Projeyi 1995 yılında, Van Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı iken düşündüğünü söyleyen Feridun Irak, o dönemde hayata gerçekleştirme imkanı bulamadığını anlattı. Irak, şöyle konuştu: "Proje AK Parti iktidarıyla hayata geçti. Başbakan Erdoğan Erzurum'da Bakanlar Kurulu toplantısına gelmişti. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun katılımıyla tüm bölgedeki oda ve borsa başkanlarıyla toplantı yapıldı. Toplantıda herkes sorunlarını anlattı. Rıfat Bey kendi konuşmadı. Onun konuşacağı süreyi de benim kullanmamı istedi. Başbakan'a projeyi anlattım. Kürsüden inince beni çağırdı, bilgi aldı. Projenin yapılması için destek verilmesi talimatını verdi. Bu noktaya gelinmesi Başbakan'ın desteğiyledir."
Irak, Başbakan Erdoğan'ın projenin geldiği noktadan haberi olması halinde yeniden kendilerinin önünü açacağını umduğunu söyledi.
Ette ithalat felaket olur
Son dönemde et fiyatlarının aşırı artmasını da değerlendiren Irak, Türkiye'nin nüfusunun 75 milyon olmasına rağmen hayvan sayısının 40 milyon civarında olduğunu hatırlattı. Özal'dan sonra ihracatın serbestleşmesiyle birlikte damızlık hayvanların büyük bölümünün satıldığını anlatan Irak, daha sonra et fiyatlarının artmasıyla ithalata izin verildiğini, bunun da üreticileri zor durumda bıraktığını söyledi. Şu anda et fiyatlarındaki artışın 'normal' olduğunu belirten Irak, "5 yıldır ete zam yapılmamıştı. Tek endişem geçmiş yıllardaki gibi ithalata gitmemeleridir. İthalata giderlerse bu bir felaket olur" dedi.
Yemi üretip, maliyeti düşürecekler
Türkiye'de et ve süt üretim maliyetlerinin AB ve ABD'dekine göre yüzde 100 daha fazla olduğunu söyleyen Feridun Irak, hayvancılık sektörünün dış dünya ile rekabet edebilmesi için öncelikle üretim maliyetlerinin aşağı çekilmesi gerektiğini vurguladı. Hayvancılık işletmelerinde işletme girdilerinin yüzde 70'ini yemin oluşturduğuna dikkat çeken Feridun Irak, kendi tesislerinde hayvan başına 5 bin metrekare yem bitkisi ekim alanı ayrıldığını hatırlattı. 500 kilogram ağırlığındaki bir hayvanın günlük yem maliyetini kıyaslayan Irak, şunları söyledi: "Kaba yem ihtiyacını kendi arazisinden karşılayan işletmede 1 hayvanın günlük yem maliyeti toplam 4.3 kuruş iken, yemi dışarıdan alan işletmede bu maliyet 9.29 kuruş. Yarıdan daha aza mal etmiş olacağız. Biz işletmelerin kaba yem ihtiyacının tamamını proje sahasında üreteceğiz. Dolayısıyla dünyayla rekabet edebilecek bir tesis oluşturacağız"
9 bin dönümde tarım yapılacak
9 bin 500 dönümlük araziyi 1.7 milyon liraya satın aldıklarını söyleyen Feridun Irak, arazinin 500 dönümünde işletmelerin bulunacağını, 9 bin dönümde ise tarım yapılacağını anlattı. Şu anda 3.5 kilometrelik alanda 11 bin elma ağacı dikildiğini belirten Irak, "2012'de bu ağaçlar erişkin hale gelecek. Önümüzdeki yıl 5 bin adet daha ağaç dikmeyi düşünüyoruz. Bu ağaçlarda büyük ihtimalle ayva ağacı olabilir. Proje tamamlandığında 30 bin ağaç dikmiş olacağız" dedi. Araziye yonca, mısır ve arpa gibi yem bitkilerinin ekildiğini söyleyen Irak, tarım arazisinde şu anda 50 kişinin çalıştığını, ilk mamülün toplanarak, depolandığını belirtti.
Hem biyogaz hem güneş yatırımı
Proje kapsamında biyogazın enerjiye dönüştürüleceğini vurgulayan Irak, hayvanların gübresinin bir tankta toplanacağını, burada katı ve sıvı olarak ayrıştırılacağını, sıvı bölümün arazide gübre olarak kullanılacağını, katı bölümündeki gazın ayrıştırılarak enerji üretileceğini belirtti. Bu şekilde günlük 450 kilovatsaat elektrik enerjisi elde etmeyi hedeflediklerini bildiren Irak, "Kendi tesisimizin enerji ihtiyacını karşıladıktan sonra geri kalanı satacağız. Bulunduğumuz arazi çok geniş. Van'ın güneşi bol. Güneş enerjisi santraliiçin uygun ortam var. Yenilenebilir Enerji Kanunu çıkarsa, VOTAŞ olarak lisans alıp güneş enerjisi santrali kurmayı da hedefliyoruz" dedi.
Günde 100 tonluk süt işleyecek
Projenin her aşamasında katma değer yaratılacağını vurgulayan Irak, ilk etapta hayvanların sütünü mandıralara satacaklarını, daha sonra günlük 100 ton kapasiteli süt işleme tesisi kuracaklarını bildirdi. İşletmenin sağımhanesinin makinelerini İsveçli Delaval firmasından aldıklarını belirten Irak, "Birbirine paralel 48 makineden oluşan bir sağımhane tesisi kurduk. Burada bin baş hayvanın süt sağımı el değmeden otomatik makinelerle gerçekleşecek. Diğer bin baş hayvan için ayrı bir dağımhane ünitesi yapacağız" diye konuştu. Irak, hayvanların yataklıklarının altına sünger bile yerleştirdiklerini söyledi.
250 kişiye istihdam sağlanacak
Tesisler tamamlandığında 250 kişiye iş imkanı sağlanacağını belirten Irak, bunların 50'sinin teknisyen, veteriner ve Ziraat mühendisi olacağını söyledi. Proje sayesinde kapatılan Tarım Meslek Lisesi'nin tekrar açıldığını da vurgulayan Feridun Irak, kendilerinin okula arazi tahsis ettiğini anlattı. Projenin ilk etabı için 250 baş hayvan alacaklarını bildiren Irak, "Avustralya'dan bir firma ile görüştük. Gemiyle getirmek 5-6 ay sürüyor. Bu iş için dizayn edilmiş Beoing 747'ler var. Ama hayvan için 2 bin, bileti için de 2 bin 500 dolar isteniyor. Türkiye'de 3 bin 500 liraya hayvan bulabiliriz. O yüzden hayvanları buradan temin etmeyi düşünüyoruz" şeklinde konuştu.