"Ekonomik toparlanma belirsiz"

IMF Başkanı Strauss-Kahn, işsizliğin gerçek anlamda gerileyinceye kadar toparlanmanın belirsiz olacağını söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

WASHİNGTON - Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Dominique Strauss-Kahn, küresel ekonomideki toparlanmanın yavaş bir seyirde sürdüğünü, ancak işsizlik gerçek anlamda gerileyinceye kadar toparlanmanın belirsiz olacağını söyledi.

Strauss-Kahn, gelecek hafta Washington'da yapılacak IMF ve Dünya Bankası yıllık toplantıları öncesinde dün düzenlendiği basın toplantısında, "Zengin ülkelerde son zamanlardaki yavaşlamaya rağmen, küresel ekonomideki toparlanma sürecek. Küresel büyüme, değişken ve halen kırılgan olmasına rağmen kötü olmayacak" dedi.

İşsizlik oranı gerçek anlamda gerilemeden önce krizin sona erdiğini söylemenin zor olacağına işaret eden Strauss-Kahn, küresel toparlanmanın devam ettiğini, ancak toparlanmanın işsizliğin arttığı  "üçüncü safhada" olduğunu, bu yüzden ekonomik büyümeye dönüşü başarmanın zafer ilan etmek için yeterli olmadığını kaydetti.

IMF'nin, dünyanın en büyük ekonomisi ABD'nin görünümü konusunda iyimser olduğunu belirten Strauss-Kahn, "Büyük bir çift dipli resesyon riski görmüyoruz, ancak her zaman risk vardır. ABD ekonomisinin toparlanması beklenenden yavaş, ancak IMF'nin ABD'nin görünümünü değerlendirmeden önce üçüncü ve dördüncü çeyrek büyüme verilerini görmeye ihtiyacı var" diye konuştu.

Asya dahil dünyanın birçok bölgesinde güçlü büyüme görüldüğünü ifade eden Strauss-Kahn, Avrupa'da toparlanmanın yeteri kadar güçlü olmadığını, Avrupa'nın yaklaşık yüzde 2 olan büyüme oranının muhtemelen istihdam yaratmaya yeterli olmayacağını kaydetti.

İrlanda, İspanya ve Portekiz'in, "uçurumun kenarında olmadığını, ancak çözmesi gerekli ciddi mali sorunları bulunduğunu" vurgulayan Strauss-Kahn, Avrupa finansal sisteminde önemli riskler gözükmediğini söyledi.

Türkiye-IMF İcra Direktörü Kurulu

IMF'de oy hakkı ve İcra Direktörleri Kurulu'nda temsil konusuna yakında çözüm bulunmasını beklediğini bildiren Strauss-Kahn, Avrupalı ülkelerin, IMF içindeki yetkinin yeniden dağıtılmaya ve küresel ekonominde artan biçimde önemli rol oynayan gelişmekte olan ülkelere daha fazla söz hakkı verilmesine ihtiyaç olduğunu anlaması gerektiğine dikkati çekti.

IMF İcra Direktörleri Kurulu'nda gelişmekte olan ülkelere daha fazla yer açmanın adil olacağını vurgulayan Strauss-Kahn, bu konuda Türkiye'yi örnek gösterdi ve "G-20 üyesi Türkiye'nin IMF İcra Direktörleri Kurulu'nda sandalye sahibi olması bir anlam ifade edecek" dedi.

Fonun oy hakkı konusunun nasıl çözüleceğine ilişkin farklı senaryolar hazırladığını ve IMF ve Dünya Bankası yıllık toplantıları ya da bu yıl Güney Kore'de yapılacak G-20 zirvesinde bir çözümün gelebileceğini belirten Strauss-Kahn, IMF Ana Sözleşmesi'nde 24 üyeli İcra Direktörleri Kurulu'nda sandalye dağılımı konusunda bir yönerge bulunmadığını, bunun üye ülkelerin çözmesi gereken bir konu olduğunu ifade etti.

Bazı ülkeler, Avrupa'nın, küresel ekonomideki rolünün düşmesini yansıtması bakımından İcra Direktörleri Kurulu'ndaki 9 sandalyesini azaltmasını isterken, bazı küçük Avrupa ülkeleri yerlerini bırakma konusunda gönülsüz davranıyor. İcra Direktörleri Kurulu'nda bir sandalye paylaşan Avustralya ve Güney Kore ise bu durumun sürmesinden memnun görünüyor.

Döviz kuru savaşı

Ülkelerin ekonomik büyümelerini desteklemek için devalüasyona gitmesini önemli bir tehlike olarak görmediğini söyleyen Strauss-Kahn, "Birçok ülkede döviz kuru politikalarında artan kaygılara rağmen, küresel döviz kuru savaşı riski yok, ancak bu aşağı yönlü risklerin bir parçası" dedi.

Döviz kuru konusunun IMF ya da G-20 toplantılarında tartışılması gerektiğine inanan Strauss-Kahn, döviz kuruna müdahalenin başarılı olmasının mümkün olmadığını, çok küçük müdahalenin etki yaratmayacağını ve büyük müdahalenin ise ticari ortakların misillemesini getirebileceğini, bu yüzden müdahalenin açıkça küresel çözüm sağlamayacağını ifade etti.

Strauss-Kahn, IMF'nin, Çin para birimi yuanın değerini halen düşük olduğuna inandığını da sözlerine ekledi.

Japonya bu ay, ihracatını ve ekonomik büyümesini desteklemek için altı yılda ilk kez yen satmış, bu ülkeye, para birimleri ABD doları karşısında değerlenen Asya ve Latin Amerika'daki bazı ülkeler de katılmıştı.

Brezilya Maliye Bakanı Guido Mantega dün, "döviz kuru savaşı" uyarısında bulunmuş ve hükümetin, para birimi realdeki değerlenmeyi durdurmak için piyasadaki bütün "fazla dolarları" satın alacağını açıklamıştı.

Bu konularda ilginizi çekebilir