"İhracata dönük üretim stratejisi kaçınılmaz"

Çağlayan, sanayi envanteri, ülke masaları gibi verilerin altyapı oluşturacağını, bu çerçevede "Girdi tedarik stratejisi" çalışmalarını başlattıklarını bildirdi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA- Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, çeşitli gelişmeler yaşanmasına rağmen Türkiye'nin ihracatının, hala dünya ticareti içinde payı azalan düşük ve orta teknolojili sektörlerde yoğunlaştığını ifade ederek, "Bu noktada ihracata dönük üretim stratejisi, kaçınılmaz ve ciddi bir ihtiyaç olarak karşımıza çıkıyor" dedi.

"İhracata Dönük Üretim Stratejisi" geliştirmek amacıyla mayıs ayında Başbakanlık genelgesiyle kurulan İhracata Dönük Üretim Stratejisi Değerlendirme Kurulu, ilk toplantısını Devlet Bakanı Çağlayan başkanlığında yaptı.

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Hazine Müsteşarı İbrahim Çanakçı gibi ilgili kurum ve meslek kuruluşlarının üst düzey temsilcilerinin yer aldığı toplantının açılışında konuşan Çağlayan, 2009 yılında küresel krizin etkisiyle ihracatta düşüş gözlendiğini ancak yılın son çeyreği ve 2010 yılı gelişmelerinin artış trendini ortaya koyduğunu anlattı.

"Bugün burada, ihracatımızdaki bu artışların artık dönemsel olmaktan çıkıp, kendi dinamikleriyle kendi rotasını çizen bir hüviyete kavuşması adına, gelecek adına nasıl bir yol izlememiz gerektiğini konuşmak ve toparlamak için sizlerle bir araya geldik" diyen Çağlayan, "yol haritasını" birlikte oluşturmak istediklerine vurgu yaptı.

Toplantıda, ihracat pazarının önemli bölümünü oluşturan Avrupa pazarındaki son durum ve avro/dolar paritesindeki gelişmelerin ele alınacağını ifade eden Çağlayan, kurulun çalışma takvimi, usul ve esaslarının tespit edileceğini kaydetti.

"Strateji 4 bileşenden oluşacak"

Çağlayan, avro/dolar paritesindeki gelişmelerin ihracata etkisi hakkında bilgi verirken de dış ticaret rakamlarının dolarla açıklandığını, paritenin düşmesi nedeniyle ihracatta da düşüş gerçekleşmiş gibi bir tablo ortaya çıktığını anlattı. Bakan Çağlayan, Haziran ayındaki dış ticaretin, Ocak ayındaki pariteye göre yapılmış olması halinde ihracat rakamının 769 milyon dolar fazla hesaplanacağına işaret etti.

İthalattaki enerji maliyetleri, ithalatın yüzde 60'ından fazlasının dolar üzerinden yapılması gibi faktörlerin de dış ticarette bazı olumsuz gelişmeleri ortaya koyduğunu ifade eden Çağlayan, "Şunu ifade etmemiz lazım ki; bu yapısal durumun değişmesi için paritenin istediğimiz seviyeye gelmesini bekleyemeyiz. Şunu çok net ifade etmemiz lazım biz sektörlerimize rekabet gücü kazandıracak, firmalarımıza maliyet, kalite avantajı sağlayacak stratejiler geliştirmek mecburiyetindeyiz" dedi.

Türkiye'nin ihracatının yaklaşık yüzde 80'nini sanayi ürünlerinin oluşturduğunu, ancak yoğunluğun düşük ve orta düşük teknojili üretim yapısına dayalı olduğu anlatan Çağlayan, şöyle konuştu:

"Dünya ticaretindeki payı en yüksek grup orta-yüksek teknolojili sektörlerdir. Bu grup içinde yer alan otomotiv, makine ve tesisat ile elektrikli makine ve araçları sektörleri ihracatı hızla genişlemekle birlikte Türkiye'nin ihracatının hala dünya ticareti içinde payı azalan düşük ve orta teknolojili sektörlerde yoğunlaştığını da hep beraber görüyoruz. Bu noktada Türkiye için ihracata dönük üretim stratejisi kaçınılmaz ve ciddi bir ihtiyaç olarak karşımıza çıkıyor.

Bu stratejinin 4 ana bileşeni var; Bunun bir tanesi düşük teknolojili sektörlerde katma değeri yüksek ürünlere geçişin sağlanması. Orta-düşük teknolojili sektörlerde üretimin artırılması ve daha yüksek katma değerli ürünlere geçilmesi. Üçüncü bileşen olarak orta yüksek teknolojili sektörlerde üretim artışına ulaşılması ve son olarak da yüksek teknolojili sektörlerde de yeni yatırımların gerçekleştirilmesidir."

"Girdi tedarik stratejisi oluşturulacak"

Söz konusu yapının kurulmasının kolay olmayacağını, ancak sanayi envanteri, ülke masaları gibi verilerin altyapı oluşturacağını anlatan Çağlayan, bu çerçevede "girdi tedarik stratejisi" çalışmalarını da başlattıklarını bildirdi.

Çağlayan, stratejiyle, kısa-orta vadede ihracata dönük daha etkin ve daha düşük maliyetli girdi tedariki açısından izlenecek yol haritasının oluşturulması, uzun vadede de ihracatın ara malı ithalatına bağımlılığını azaltıcı politikalar geliştirilmesinin hedeflendiğini belirtti.

Bakan Çağlayan, "Bu çalışmayla kısa ve orta vadede imalat sanayimiz için belirlenen kritik girdilerin, etkin bir şekilde tedarik edilmesi amacıyla çeşitli politikalar geliştireceğiz. Merkezi veya sektörel ortak satın alma organizasyonları oluşturulması, özel sektörün girdi satın alımı planlamasını destekleyecek mekanizmaların geliştirilmesi bu bağlamda düşünülebilecek önemli politika seçeneklerindendir" şeklinde konuştu.

Bakan Çağlayan, önümüzdeki dönemde "girdi tedariğinde ticaret diplomasisine" daha fazla ağırlık vereceklerini de ifade etti.

Yeni ihracat stratejisiyle ortaya konulacak bir çalışmanın da "dahilde işleme rejimi değerlendirme kurulu" oluşturulması olduğuna işaret eden Çağlayan, ihraç ürünleri üretimi için gerekli ara malların ithalatında teşvik öngören "Dahilde İşleme Rejimi" hakkında bilgi verdi. Kurulun, kısa-orta-uzun vadeli stratejiler oluşturacağını, ilgili kurumlar arasında koordinasyon ve işbirliği geliştireceğini anlattı.

 

Bu konularda ilginizi çekebilir