"Yolsuzlukların hesabı sorulmalı"

İstanbul Baro Başkanı Kocasakal, Adli Kolluk Yönetmeliği'nde yapılan düzenlemelerin hukuka aykırı olduğunu belirterek, iptal davası açtıklarını söyledi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - İstanbul Baro Başkanı Ümit Kocasakal, Adli Kolluk Yönetmeliği'nde değişiklik yapan düzenlemenin, gerek zamanlaması gerekse içeriği bakımından soruşturmaya müdahale oluşturduğunu ve hukuka aykırı olduğunu ifade ederek, "Hukuk devletinde bu şekilde bir düzenleme söz konusu olamaz. Bu nedenle baromuz tarafından, yönetmelik değişikliğinin iptali için dava açılmıştır" dedi.  

İstanbul Barosu'nda düzenlenen basın toplantısında konuşan Kocasakal, yolsuzluk ve rüşvet operasyonu çerçevesinde yaşananları, "hukuk devleti" ve "temiz toplum" adına yakından takip ettiklerini belirterek, yürütülen soruşturmanın, failleri kim ve hangi mevkilerde olursa olsun, hangi sıfat ve bağlantıları taşırsa taşısın, hukuk kuralları içerisinde, ceza hukuku ilkelerine titizlikle uyularak, sonuna kadar götürülmesi ve kamu vicdanının rahatlatılması gerektiğini kaydetti.  

Kocasakal, soruşturmada başta "masumiyet karinesi", "soruşturmanın gizliliği", "özel hayatın korunması", "lekelenmeme hakkı" gibi ceza hukuku ilkelerine ve ceza muhakemesi kurallarına mutlaka uyulması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti: 

"Siyasi iktidar mensuplarına uzanan soruşturmada, soruşturmanın selametine zarar verecek, etkin bir soruşturmayı işlevsiz ve etkisiz kılabilecek bazı gelişmelerin ve müdahalelerin ortaya çıktığı, kaygı ile gözlenmekte, siyasi iktidardan gelen tasarruf ve açıklamalar bu kaygıları derinleştirmektedir. Savcı ve emrindeki adli kolluk, yürütmeye veya bir başka kişi ya da kuruma herhangi bir bilgi vermek ya da izin almak zorunda değildir. Kaldı ki böyle bir durumun, soruşturmanın selametini tehlikeye atacağı aşikardır. Hal böyleyken, Adli Kolluk Yönetmeliğinde değişiklik yapan düzenleme, gerek zamanlaması gerekse içeriği bakımından soruşturmaya müdahale oluşturmaktadır ve hukuka aykırıdır. Hukuk devletinde bu şekilde bir düzenleme söz konusu olamaz. Bu nedenle baromuz tarafından yönetmelik değişikliğinin iptali için dava açılmıştır."  

Kocasakal, hukuka aykırı olarak elde edildiği anlaşılan gayri ahlaki ses, görüntü kayıtlarına hiçbir şekilde delil olarak itibar edilemeyeceğini dile getirerek, "Yolsuzlukların hesabı, hukukun içinde kalınarak mutlaka sorulmalı, üstü örtülmemeli, soruşturmalar engellenmemeli ve müdahalede bulunulmamalıdır. Şimdi hukuk zamanıdır" dedi.  

Emniyet içindeki görevden almaların zamanlaması ile boyutunun, iktidar mensuplarının özellikle yargıya emir ve talimat anlamına gelebilecek açıklamalarının, soruşturmaya müdahale anlamı taşıdığını savunan Kocasakal, "Ergenekon, Balyoz, Oda Tv gibi davalarda hukuki ilkeleri hiç zikretmeyen, dile getirmeyen iktidar partisi mensupları ve bir takım çevrelerin, şimdi bu ilkeleri anımsamış ve bunlara sarılmış olması, anılan davaları yürüten ilgili emniyet görevlileri ve savcıları o dönemde adeta kutsarken, şimdi bunları suçlayıcı beyan ve tasarruflarda bulunmaları dikkat çekici ve düşündürücüdür" şeklinde konuştu.  

Kocasakal, savunmaya, avukatlara, barolara yönelik saldırı ve kısıtlamalara derhal son verilmesi gerektiğine değinerek, "Savunma yargılanamaz ve susturulamaz. Bilindiği üzere yarın, bir kısmı tutuklu bazı meslektaşlarımızın mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanmalarına başlanacaktır. Bu, demokrasi ve hukuk devleti bakımından kaygı verici ve kabul edilemez bir durum olduğu kadar, topluma yönelik de bir tehdit ve gözdağıdır" ifadesini kullandı. 

Bu konularda ilginizi çekebilir