Son çeyrekte 3 milyar dolar bekleniyor

Ekonomistler, yılın son çeyreğinde piyasaya 3 milyar dolarlık (hisse-bono) bir giriş daha olmasını bekliyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Jülide YİĞİTTÜRK GÜRDAMAR

İSTANBUL - Gelişmekte olan ülkelere yaşanan para girişinden Türkiye de nasibini alıyor. Son birkaç gündür yaklaşık 1.5 milyar dolarlık para girerken, bu durumun devam etmesi bekleniyor.

Son günlerde TL'nin değerlenmesi, bono faizlerinin yüzde 8'in üzerinde hareket etmesi ve hisse senedi piyasasının rekor üzerine rekorlar kırması sonrasında piyasaya giren sıcak paranın yaklaşık 1.5 milyar dolar olduğu söyleniyor. Ekonomistler, son çeyrekte piyasaya 3 milyar dolarlık (hisse-bono) bir girişin daha yaşanacağını tahmin ediyorlar.

Özellikle gelişmekte olan ülkelerin büyüme performansının gelişen ülkelere göre daha yüksek olmasının bu girişte etkili olduğu belirtilirken, yaşanan faiz farklılığının da yabancılar açısından ciddi karlılığı beraberinde getirdiği belirtiliyor.

DÜNYA'nın görüşlerine başvurduğu ekonomistler, referandumdan 'evet' çıkması ve haziran ayında yapılacak seçimlerde AKP'nin tek parti olarak devam edeceği beklentisinin yabancı girişinde etkili olduğunu dile getirerek, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarından not artırımı beklentisinin de destek verdiğini kaydediyorlar.

Yaşanan bu yükselişte siyasi söylemlerin etkili olmadığına değinen ekonomistler, "Hem Türkiye'nin aynı kategoride yer alan ülkelere göre daha güçlü görünen dinamikleri hem de özellikle Fed'in atması beklenen adımlarla küresel likidetinin artmaya devam edeceği gözönüne alındığında, Türkiye'ye önümüzdeki dönemde de para akışının devam edeceğini düşünüyoruz" dediler.

Ekonomistler, fon girişlerindeki etkenlerle ilgili olarak, "Türkiye'nin son dönemde büyüme eğiliminde iç dinamikleriyle sağladığı başarı ve finansal kesiminin güvenilir olması. Küresel anlamda parasal genişleme olması, diğer para birimlerine duyulan güvenin azalması TL'ye ve TL enstrümanlara olan talebi destekleyecek temel unsurlar durumunda. Yıl sonu TL/dolar beklentimiz 1.50-1.55 seviyeleridir. 2010 yıl sonu için parite tahminimiz 1.30-1.35 geniş bandıdır" dediler.

Mevduat da dahil 5-6 milyar dolar sıcak para girişi olur

ABank Ekonomisti Serdar Şenol, Türkiye'ye giren sıcak parada kademeli yükseliş eğiliminin ağustos ayının sonlarından itibaren güç kazanmaya başladığını belirterek, "Ağustos ortasından eylül ayı ortasına kadar 2-2.5 milyar dolarlık giriş oldu. ABD'nin parasal genişlemeye yöneleceği öngörüleriyle TL'nin değerlenme eğiliminde olması yabancı yatırmcıların ilgisini bir süre daha çekmeye devam edebilir" dedi. Yılın ilk altı ayında ödemeler dengesi hesaplarına göre, portföy yatırımları ve mevduatlar vasıtasıyla Türkiye'ye yönelen sermayenin 17 milyar dolara yaklaştığını dile getiren Şenol, yılın son çeyreğinde de portföy yatırımları + mevduatlar bazında 5-6 milyar dolarlık giriş söz konusu olabileceğini ifade etti. Dolar TL konusunda da değerlendirmelerde bulunan Şenol, "Dolar TL kurunda, 1.4400'lere doğru bir gevşemenin mümkün olabileceğini düşünüyoruz. Parite tarafındaysa yeniden 1.9950-2.0000'lere doğru çıkış gözlenebilir. Yıl sonu dolar kurunun 1.4600-1.4800 bandında, euronunsa 1.9900-2.000 bandında olacağını düşünüyoruz" dedi.

Atılım Murat: Risk iştahı devam ettikçe Türk Lirası'na giriş sürer

Türkiye ekonomisi kriz öncesindeki durumuna geri döndü. Türkiye, Asya ülkeleri ile birlikte en gözde ülkeler arasında. Türkiye'ye sıcak para girişi devam edebilir, çünkü FED piyasaya likidite vermeyi görev sayıyor. Bernanke kadar agresif stratejiler izleyen bir FED Başkanı hatırlamıyorum. Makro beklentiler açısından birçok ülkeden daha iyi durumda olan Türkiye, iyi getiri bırakacak piyasalardan birisi. Kısa dönemi değerlendirirsek; ABD Hazinesi'nin elinde General Motors (GM) gibi dev şirketlerin hisseleri var. 1.5 yıl önce değeri 'sıfır' olan GM, bugün 70 milyar dolar ediyor.

67 milyar dolar, ABD'nin yatırdığı parayı kurtarıyor. Bir-iki ay sonra bu hisseleri elden çıkartacaklar. Kasım ayındaki ara seçimleri de denkleme katarsak, borsaları yukarıda tutmak için her yolu deneyeceklerdir. Türkiye piyasası da payına düşeni alır. Küresel piyasalardaki olumlu havayı bozabilecek durum, ABD veya Avrupa'nın yeni bir resesyona girmesi olur. Likidite desteği dışında, ABD borsalarının geleceğe umutla bakması için fazla bir neden yok. Avrupa, euronun değerlenmesine izin vererek hata yapıyor. Avrupa basını suskunları oynuyor. Sorunlu ülkelerin borçlanma ihalelerinin başarılı geçtiği konuşuluyor. Bu ülkeler, ödedikleri faiz oranları ile 5 yıl içinde yeniden yapılandırmaya giderler. Euronun yükselmesi ise, zaten kör topal ilerleyen ekonomilere son darbeyi vurabilir.

Avrupa'nın bugünkü stratejisi, yeni bir resesyona neden olabilir. Bugünün güçlü eurosu, yarının zayıf eurosunun habercisi gibi gözüküyor. USD/TL için, EUR/USD paritesini iyi analiz etmek gerekiyor. EUR/USD'nin 1.38-1.39'a ulaşma potansiyeli var. USD/TL için 1.44-1.45 alım bölgesi önemli. Talep gelmezse, daha aşağıları görebiliriz. Şimdilik en düşük 1.40 seviyesini düşünüyorum. Risk iştahı devam ettikçe, TCMB'nin müdahalesi ya da rezerv artırması işe yaramaz. TL'ye giriş devam eder. Bizden daha fazla cephaneye sahip olan Japonya bile, Yen'e yapılan müdahalenin başarısız olduğunu kabul ediyor.

Sıcak para girişinin nedenleri

- Türkiye'nin özellikle gelişmekte olan ülkeler içindedaha sağlam görünen makro dinamikleri olması

- Türkiye'de yabancıların "düşük kur yüksek faiz" nedeniyle ciddi kar sağlamaları

- Referandum sonuçları ve önümüzdeki seçimlerde AKP'nin tek parti olarak devam edeceği beklentisi

- Uluslararası derecelendirme kuruluşlarından not artırımı beklentisi

- Gelişmekte olan ülkelerin büyüme performansı ve faiz oranlarının gelişen ülkelere göre yüksek olması

- ABD'nin parasal genişleme politikasına geçmesi ile diğer para birimlerine duyulan güvenin azalması.

Bu konularda ilginizi çekebilir