Sosyal Güvenlikte finansman zirvesi

Sosyal Güvenlik politikaları ve uygulamaları konusunda yılda bir kez toplantı yapan kurul, Pazartesi günü toplanıyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Sosyal Güvenlik Yüksek Danışma Kurulu, "sosyal güvenlik sisteminin finansmanı, sistemin sürdürülebilirliği ve sosyal tarafların bu konudaki sorumluluğu" gündemiyle toplanacak.

Kurul üyeleri, 29 Mart Pazartesi günü toplantıya çağrıldı.

Sosyal güvenlik politikaları ve uygulamaları konularında görüş bildiren kurul, yılda bir kez en geç Mart ayı sonuna kadar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından tespit edilen günde ve gündemle toplanıyor.

Kurul, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı başkanlığında, SGK Başkanı, Milli Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı ve Hazine Müsteşarlığından en az genel müdür düzeyinde görevlendirilecek birer temsilciden, Türkiye İş Kurumu Genel Müdürü, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürü ile Özürlüler İdaresi Başkanından, Üniversitelerarası Kurul tarafından fakültelerin çalışma ekonomisi, sosyal güvenlik ve/veya iş hukuku bilim dallarından seçilecek bir öğretim üyesinden, SGK Genel Kuruluna üye gönderen kuruluşların başkanlarından, TOBB, TTB, TMMOB, Türk Dişhekimleri Birliği, Türk Eczacılar Birliği, Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği başkanlarından ve bakan tarafından uygun görülecek kişilerden oluşuyor.

Türk-İş Sosyal Güvenlik Uzmanı Celal Tozan, kurulun geçen yıl da Mart ayının sonunda toplantıya çağrıldığını ve toplantının gündemini Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası'nın yürürlüğe girmesinden sonra uygulamada karşılaşılan sorunların oluşturduğunu söyledi.

Toplantıda, sosyal tarafların gündeme getirdiği konuların SGK tarafından değerlendirilip atılacak adımların belirlemesinin kararlaştırıldığını anlatan Tozan, ancak daha sonra bu konuda sosyal taraflara dönüş olmadığını ifade etti.

Bu yılki toplantıda uygulamaların ve alınan kararların sonuçlarının görüşülmesini beklediklerini belirten Tozan, ancak bakanlığın gündemi "finansman" konusuyla sınırlı tuttuğunu dile getirdi.

Gündemi finansmanın oluşturmasının, yapılan düzenlemelere rağmen sistemin finansman sorununun çözülemediğinin göstergesi olduğunu savunan Tozan, finasman sorunun sistemi tehdit eder boyuta geldiğini söyledi. Tozan, 2009 sonu itibarıyla sistemin finansman açığının 29 milyar liraya ulaştığını, sisteme yapılan transferin de yüzde 50'nin üzerinde artarak 52 milyar 600 milyonu bulduğunu belirtti.

Sistemin aktif-pasif dengesinin bozulmasının finansmanı olumsuz etkilediğine işaret eden Tozan, 1999 yılındakinden ders alınmadan aynı amaç ve parametrelerle "sosyal güvenlik reformu" yapıldığını ancak iki reform çalışmasında da beklenen sonuçlara ulaşılamadığını savundu.

Sistemin finansman sorununun çözümünün aktüeryal dengenin kalıcı olarak sağlanmasından geçtiğini vurgulayan Tozan, bunun da bugün yaklaşık 1,7 çalışanın 1 emekliye karşılık geldiği sistemin, 4 çalışanın 1 emekliye karşılık geliği bir sisteme dönüştürülmesiyle sağlanabileceğini ifade etti.

Aktüeryal denge için öncelikle gençlerin istihdam edilebilirliğinin sağlanması gerektiğine dikkati çeken Tozan, "fırsat" olması gereken genç nüfusun "işsizlik" nedeniyle sistem üzerinde "yüke" dönüştüğünü belirtti.

"Kayıp miktarı yılda 9,5 milyar lira"

Tozan, aynı zamanda kayıt dışının kayıt altına alınması ve eksik beyanın önüne geçilmesi gerektiğine işaret ederek, şöyle konuştu:

"Kayıt dışılık nedeniyle tahmin edilebilir kayıp miktarı yılda 9,5 milyar lira. Bu, korkunç bir rakam. Ne yazık ki bunun için bir önlem de yok. Kayıt dışını kayıt altına alacak özendirici yöntemlere başvurulmalı. Bunun için sisteme girenden geçmişe dönük cezalar alınmayabilir, belli bir süre prim teşviki sağlanabilir. Örgütlü iş yerlerinde kayıt dışı da olamaz, bu nedenle örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılabilir. Denetimler etkin hale getirilebilir.

Sigortalıların sisteme olan güveni her geçen gün azalıyor, insanlar emekli olabileceklerine inanmıyor. Bu da sistemin dışına çıkma eğilimini güçlendiriyor. Bunun için sigortalıların sistemden memnuniyetini artıracak uygulamalara gidilmeli"

Bu konularda ilginizi çekebilir