Tarih olan 'Asrın Projesi'
Dr. Serdar İSKENDER - Mak. Yük. Müh.
Ülkemiz konum itibariyle, doğusunda Hazar Denizi havzasının zengin doğal gaz kaynaklarıyla, güneyindeki Ortadoğu Bölgesi’nin zengin petrol-doğal gaz kaynaklarının, büyük tüketim pazarı olan Avrupa ve açık denizlere ulaştırılması açısından önemli bir geçiş noktasındadır. Dünyada bulunmuş ham petrol rezervlerinin yüzde 80’i ve doğal gaz rezervlerinin yüzde 72’si Türkiye’yi çevreleyen Hazar Havzası, Ortadoğu ile Rusya’da bulunmaktadır. Türkiye’nin bu jeostratejik konumu, enerji kaynakları açısından zengin bölgelerle, enerji ithalatı için yılda ortalama 300 milyar dolar harcayan Avrupa ülkeleri arasında bir “Doğu-Batı Enerji Koridoru” olmasını sağlamaktadır. Türkiye, Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) Petrol Boru Hattı ve Bakü-Tiflis-Erzurum Doğal Gaz Boru Hattı projeleriyle, Hazar Havzası’nda ki enerji kaynaklarının Avrupa’ya ulaştırılmasında enerji koridoru olarak görev yapabileceğini gösterdi. Uluslararası bu projelerin referansıyla, Hazar ve Ortadoğu doğal gazını, Avrupa’ya taşıyacak bir proje olarak Nabucco Projesi ortaya çıktı.
Nabucco Projesi’nde ilk imzalar, 13 Temmuz 2009’da Ankara’da atıldı. Nabucco Projesi’yle, Hazar Havzası’ndaki doğal gazın Türkiye üzerinden, Yunanistan, Romanya, Macaristan ve Avusturya güzergahını izleyerek Güney Avrupa’ya taşınması planlanıyordu. Nabucco Projesi, Avrupa Birliği ülkelerinin ve Türkiye’nin doğal gaz da Rus tekelini kırmak, aynı zamanda doğal gaz tedarikinde kaynak çeşitliliği sağlayabilmek amacıyla ortaya çıkmıştı.
Nabucco Projesi’nin imzasından sonra açıklanan takvime göre ilk doğal gaz sevkiyatının 2014 yılında başlaması bekleniyordu. 2014 yılında, hatta 8-11 milyar metreküp doğal gaz verilmesi planlanıyordu. Projenin başlangıcında, Nabucco Boru Hattı’nın Erzurum’da Türkiye-İran Doğalgaz Hattı ile birleştirilmesi de düşünülüyordu. Ancak, o dönemde İran doğal gazının Avrupa’ya açılacak olması, ABD’nin ambargosuyla karşılaştı. Bu nedenle, dünyanın en büyük doğal gaz rezervine sahip ülkesi İran’ın doğal gazı Nabucco ile Avrupa’ya ulaşamadı.
Türkiye ve Avrupa Birliği üzerindeki doğal gaz tekelinin kırılmasını istemeyen Rusya, Nabucco Projesi’nin gerçekleşmesini istemedi. Türkiye, kullandığı doğal gazın yüzde 65’ini, Avrupa Birliği ülkeleri ise yüzde 50’ye yakınını Rusya’dan ithal ediyor. Rusya, doğal gaz fiyatlarını tek başına belirleme lüksünü kaybetmemek için Azerbaycan, Türkmenistan ve Kazakistan’la büyük miktarlarda, uzun süreli doğal gaz anlaşmaları yaptı. Bu anlaşmalar sayesinde, Nabucco Boru Hattı’na Hazar Havzası’ndan, doğal gaz verilmesini engelledi.
Proje’ye gaz verebilecek, kaynaklarından biri olan Kazakistan, süreç içerisinde Nabucco’ya gaz veremeyeceğini ve Rusya ile birlikte hareket edeceğini açıkladı. Yıllık 15 milyar metreküp doğal gaz ihraç etme potansiyeli olan Azerbaycan ise ihraç ettiği doğal gazın yarısını Rusya’ya satma konusunda uzun vadeli bir anlaşma imzaladı. Bu anlaşmayla, Azerbaycan’da Nabucco’ya doğal gaz veremedi. Projenin imzası sırasında, Türkmenistan Cumhurbaşkanı Berdimuhammedov, Nabucco için doğal gaz satmaya hazır olduklarını bildirmişti. Ancak, Nabucco Projesi’nin imzasından çok kısa bir sonra, Çin Devlet Başkanı Hu Jintao, Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, Özbekistan Cumhurbaşkanı İslam Kerimov ve Türkmenistan Cumhurbaşkanı Berdimuhammedov yıllık 40 milyar metreküplük kapasiteye ulaştırılması beklenen doğal gaz vanasını birlikte çevirdiler. Bu projenin imzasıyla, Türkmenistan’ın da Nabucco’ya doğal gaz verme şansı kalmadı.
2013 yılının ortalarına gelindiğinde, Şahdeniz 2 sahasını işleten Azerbaycan Petrol Şirketi (SOCAR), British Petrolium (BP) ve Total şirketlerinden oluşan konsorsiyum, tercihini, Asrın Projesi olarak yola çıkan Nabucco Boru Hattı yerine, Trans-Adriyatik Boru Hattı’ndan (TAP) yana kullandı. Trans-Adriyatik Boru Hattı’yla, Hazar Havzası’ndan çıkartılacak doğal gazın Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye’den geçerek Avrupa’ya ulaştırılması planlandı.
Beş yıl önce, Asrın Rüya Projesi olarak değerlendirilen Nabucco Projesi, TAP’ın imzalanmasıyla birlikte, tarihin tozlu sayfalarında ölü doğmuş projeler arasındaki yerini aldı. Nabucco’dan gereken dersleri çıkarmazsak, tarih bir kez daha tekerrür ederek, 'Asrın Projesi' olarak tanıtımı yapılan, Türkiye’nin başrol oyuncusu olacağı Güney Akım Projesi’de ölü doğan projeler arasındaki yerini alacaktır.