TİHEK'ten noter işlemlerinde 65 yaş ayrımcılığına ceza

Noter işlemlerinde 65 yaş üstü olduğu gerekçesiyle sağlık raporu istenen dekan konuyu Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu'na (TİHEK) taşıdı. TİHEH ise raporun sadece şüphe varsa istendiğine dikkat çekerek, tutumun saygınlıkları zedelediğini ve ayrımcı olduğunu belirterek notere 100 bin lira idari para cezası verdi.

TİHEK'ten noter işlemlerinde 65 yaş ayrımcılığına ceza

Bir üniversitede dekanlık görevi yürüten vatandaş, vekaletname çıkarmak için İstanbul Kadıköy'deki bir noterliğe gittiğini, ancak 65 yaş üzerinde olduğu gerekçesiyle hukuki ehliyetini gösterir doktor raporu talep edildiğini belirterek işleminin yapılmadığı iddiasıyla TİHEK'e başvuru yaptı.

İlgili noter ise savunmasında, işlem sırasında noterlikte bulunmadığını ve sağlık raporu talebinin noterlikteki görevli personel tarafından yürütüldüğünü belirtti. Noter, uygulamanın kişilerin hukuki güvenliğini korumaya yönelik olduğunu, her 65 yaş ve üzerindeki kişiden rapor talep edilmediğini ve bu uygulamanın yasal yükümlülükten kaynaklandığını savundu.

Şüphe varsa isteniyor

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurulu yaptığı incelemede, noterlik işlemlerinde kişilerin ehliyetine ilişkin rapor istenmesinin yalnızca kişinin davranışları veya görünümünden doğan somut şüphe hallerinde söz konusu olabileceğini belirtti.

Kurul, yalnızca belli bir yaş eşiğinin aşılmasının sağlık raporu zorunluluğu için meşru bir gerekçe olamayacağını kaydetti. Bu kapsamda kurul, yapılan uygulamanın yaş temelinde ayrımcılık yasağını ihlal ettiğine karar vererek, başvuruya konu işlemin gerçekleştiği tarihte noter olarak görev yapan A.B.K. hakkında 100 bin lira idari para cezası uygulanmasına oy birliğiyle karar verdi.

Kararın gerekçesinden

Kararda, Noterlik Kanunu Yönetmeliği'nde, yaşlılığı nedeniyle hukuki işlem yeteneğinden şüphe edilen kişilerden sağlık raporu istenmesinin amacının işlemin sıhhati ve hukuki güvenliğin sağlanması olduğuna yer verildi. Ancak yönetmelikte belirtilen kriterler doğrultusunda ön değerlendirme yapılmaksızın başvurandan sağlık raporu talep edilmesinin ayrımcı ve keyfi bir uygulama olduğu, başvurana orantısız bir yük getirdiği ve dolayısıyla ölçülü ve orantılı olmadığı vurgulandı.

"Saygınlıklarını zedeleyen ayrımcı bir tutum"

Kararda, 65 yaş ve üzeri herkesten sağlık raporu istenmesi uygulamasının "yaşlı bireylerin özerkliklerini ve saygınlıklarını zedelediği, onları tek tipleştiren ve yeterliliklerini sorgulayan ayrımcı bir tutum" olduğu belirtildi.

Türkiye Noterler Birliği'nin de 65 yaşın tek başına rapor zorunluluğu için yeterli olmadığı yönündeki genelgesine atıf yapılarak, yaşlı bireylere yönelik kalıp yargıların ve önyargılı uygulamaların insan onuruna aykırı olduğu ifade edildi.

Kaynak: Anadolu Ajansı - AA