"Toz yutmadan öğrenmek zor, ben yuttum epeyce..."

Alsancak Kuru Meyve İthalat ve İhracat Limited Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Çakar sektörünün önde gelenlerinden biri... Çakar'la mesleğini ve özel hayatını konuştuk...

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Bu haftaki konuğum Hakan Çakar. "Özü sözü bir" derler ya hani, Hakan Bey için söylenmiş olabilir. Samsun doğumlu. Doğu Beyazıt'taki askerlik görevini bitirince, baba mesleği olan orman ürünleri işine girmiş. Etel Hanım ile evlendikten sonra kuru meyve sektörünün önemli ismi Jak Gabay'ın teşvikiyle sektör değiştirmiş, "Alsancak İncir" ile Zeybek markasını oluşturmuş. İhracatçı olmuş. Bugün, Erzincan'ın meşhur dut kurusu ile ilgilenmeye başlamış. Subay olmak istemiş aslında. Yine de mutlu. Kendi sektörünün en önemli komutanlarından biri olmuş. Hayat hikâyesini dinlerken, çay üzerine çay içtik. İkram ettiği dut kurusu ise enfesti dostlar. Paylaşmasak olmazdı...

- Okuyucuların anlaması için tam olarak ne yaptığınızı kısaca anlatır mısınız? 

En basit anlatımı ile doğal yollarla kuruttuğumuz bazı özel meyvelerin ticaretini yapıyorum. Dut ve incirleri mevsiminde toplatıp, kalitesini koruyarak doğal yöntemlerle tüketiciye sunuyorum. Alsancak Kuru Meyve İthalat ve İhracat Limited Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı'yım. Son yıllarda Erzincan ve Aydın illeriyle yoğun olarak çalışıyorum. Kuru incirlerin ilk olarak aflatoksin kontrollerini yaptırıyor, sonra diğer işlemlerini tamamlıyoruz. Zeybek markası ile tüketiciye ulaştırıyorum. 

- Anne, babanızın ve eşinizin hayattaki seçimlerinize etkisi oldu mu? Nasıl bir ailede büyüdünüz? 

Mustafa Kemal Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı'nı başlattığı Samsun'da, 1968 yılında Çakar ailesinin ikinci ve son çocuğu olarak dünyaya geldim. Babam Süreyya Çakar, tanınan ve çok sevilen bir kereste tüccarıydı. Çalışkanlığı, dürüstlüğü, dostlukları hâlâ anlatılır. Annem her zaman babamı örnek almamı söylerdi. Ağabeyim Rıdvan Çakar ile de uzun yıllar birlikte çalışma imkânı bulduk. Gerek ticarette gerekse sosyal hayattaki tecrübeleri bana daima ışık tuttu. Ağabeyimi ne yazık ki 2011 yılında trafik kazasında kaybettik. Bugün bir şeyler yapıyor ve başarı yakalayabiliyorsam bunda en büyük pay hiç şüphesiz ki aileme aittir. Kısaca sevgili, saygılı, özverili, birbirine sıkı sıkıya kenetlenmiş ve sarılmış bir ailede büyüdüm, diyebilirim. Sevgili eşim Etel Hanım da iş hayatımda her zaman destekçim olmuş, her konuda yanımda yer almıştır. Oğullarımız Arda ve Ata ile mutlu ve huzurlu bir aile olmanın önemini iş hayatımızda gösterdiğimiz düzen ve başarılarla görebiliyoruz.

"İNCİR VE ÖZELLİKLE DUT, ODAK ALANIM…" 

- Bu işi yapmaya ne zaman ve nasıl karar verdiniz? 

Orman ürünleri ticareti yapıyordum. Sektörde zorlandığımız bir dönemde, kayınpederim rahmetli Jak Gabay ile yaptığımız bir sohbet beni başka bir alana çevirdi. Yoğun bir çalışmanın ve emeğin sonunda bugün Zeybek İncir'i büyük marketlerde tüketiciye ulaştırmaktayım. Öte yandan Erzincan'a gerçekleştirdiğim bir ziyaret sırasında da bölgedeki kuru dut potansiyelini gözlemledim. Son derece faydalı olan kuru dutu da aynı şekilde büyük marketlerde tanıtarak Zeybek Dut markası ile tüketicinin beğenisine sunuyoruz. 

- Dut ile ilgili neler diyeceksiniz? 

Kuru dutun faydaları saymakla bitmiyor. Özellikle Erzincan'ın Kemaliye ilçesinde yetişen dut, Anadolu topraklarının en temiz ve faydası bol bitkisi. Doğal antibiyotik etkisi bilinen dutun kanseri önlediği, kan pıhtılaşmasına engel olduğu, kanı temizlediği, karaciğeri temizleyip böbrekleri güçlendirdiği, soğuk algınlığını önlediği ve daha birçok faydası olduğu biliniyor. Dut, kadınlar için ayrıca önem taşıyor. Cildin gençleşmesinin ve nemlenmesinin yanında cildin temizlenmesini sağlıyor. Cilt olduğu kadar saç sağlığına da faydası çok. 

- Sosyal medya yaptığınız işte ne kadar etkili? 

Sosyal medya her konuda olduğu gibi iş hayatında da son derece önemli. Bilgiye çok kısa bir sürede ulaşmak, üretici ve tüketici için büyük kolaylık. Geniş kitlelere ulaşılabilir olmak özellikle biz üreticiler için çok önem taşıyor. Sosyal medyadan sonra insan hayatında birçok şeyin değişmeye başladığını söylemek mümkün. Bizim de iş hayatında faydasına inandığımız ve bu yönde kullanmaya özen gösterdiğimiz tüketici ile aramızdaki bağlantımız. 

- Huzur önemli, bir o kadar da bulunması zor bir şey... Ev ve iş arasındaki ahenk ve huzuru nasıl sağlıyorsunuz? 

Huzur günümüzde gerçekten çok önemli. Ev ve işyerini iki farklı dünya olarak görüyorum. Birbirine karıştırmazsanız benim kanaatimce daha huzurlu oluyorsunuz. En azından ben böyle bir prensip içerisindeyim. XBaşka hangi mesleği tercih ederdiniz? Çocukluğumda "Subay olacağım" derdim. Asker olmak istemekteki amacım, ülkeme hizmet etmekten başka bir şey değildi. Şimdi de ülke ekonomisine katkı koyarak hizmet etmeye çalışıyorum. Tüm mesleklere son derece saygı duyuyorum. 

"TECRÜBE İÇİN YILLARINIZI VERMELİSİNİZ!"

- Bu işte eğitimin, ilişkilerin ve tecrübenin payı size göre yüzde kaçtır? 

Özellikle sizin mesleğinizde. Eğitim mutlaka çok önemli. Ama tecrübe için yıllarınızı vermeniz gerekiyor. "Tozunu yutmak" deyimi vardır ya hani tecrübe de deneye yanıla ortaya çıkıyor. Yıllarca tarlasındaki üründen beslenen falan köydeki Mehmet amcayla da gerçekleştirdiğiniz sohbetten neler öğreniyorsunuz neler... Tecrübe, iletişim ve eğitim ile kalite kaçınılmaz olur. Yüzde olarak değerlendirecek olursak; yüzde 25 eğitim, yüzde 37,5 tecrübe ve yüzde 37,5 ilişkiler diyebilirim.

BU İŞTE EKMEK VAR MI?

Doğru, özenli ve kaliteli yaparsanız, kıymeti de takdir edilir. Doğru ve kaliteli yapılan her işte bana göre ekmek var. 

- Hiç unutamadığınız bir anı var mı? Sizi çok güldüren ya da şaşırtan, belki de kızdıran? 

Yeni evlenmiştim. Kayınpederim Jak Gabay'ın Aydın'ın Köşk ilçesindeki işyerine ilk ziyaretimi yapmaya gidiyordum. Ne iş yaptığını tam olarak bilmiyordum. İzmir'den aceleyle çıktığım için hediye almayı unutmuştum. Aydın'a gidenler bilir, yol kenarında sepet içerisinde taze incirler satılır. Ben de bir sepet incirle işletmeye girdim. Kayınpederimin çalışma masasına bir sepet inciri koydum. Bana sadece tebessüm etti. Sıra fabrikayı gezmeye gelince neden tebessüm ettiğini anladım. Fabrikada binlerce ton incir işleniyordu. Yıllarca buna güldük..

"ÇOCUKLARIMA BU İŞİ YAPIN DİYEMEM…"

- Hayal ettiğiniz hedef nedir? 

Ülkemiz ihracatında yüksek öneme sahip ürünleri, düzgün tedarikle işletmelere ulaştırmak ve son tüketiciye yönelik projeler geliştirmek istiyorum. Özellikle dut meyvesinin toplanması ve doğal yollarla kurutulması, ürün kayıplarının önlenmesi ve ürünü en güvenli-kaliteli şekilde ulaştırmak, böylece ülke ihracatına katkı yapmak hedeflerim arasında. Ayrıca ürün ihracatını artırmak da ana hedeflerimiz arasında başı çekiyor. Ürünün işlenmesi, saklanması ve ihracatına yönelik bilgi ve tecrübelerimi sektöre dahil olmak isteyen yeni arkadaşlarımla paylaşmaya hazır olduğumu da özellikle belirtirim. 

- Çocuklara nasıl vakit ayırıyorsunuz? 

Bana göre her zaman çocuklara zaman ayırabilirsiniz. Çocuklarıma ve eşime vakit ayırıyorum. Beraberce sinemaya gidebiliyor, spor yapabiliyoruz. Sosyal aktivitelere beraberce katılabiliyoruz. Çocuklarla yapılan her şey çok güzel ve dinlendirici. 

- Çocuklarınız bu işi yapsın ister misiniz? 

Açıkçası çocuklarımın bu işi yapmasını istemiyorum. Ticaret hayatımın süreçlerini düşününce bu işte olmalarını dilemiyorum. Tabiî ki seçenek onların, ama her ne meslekte olursa olsunlar ülke ekonomisine ve insanlığa faydalı olmalarını isterim.

 

Bu konularda ilginizi çekebilir