Tuncel'den AK Parti'ye Soma eleştirisi

Sebahat Tuncel, "Son dönemde yaşanan olayların, Türkiye'de acil bir demokrasiye ihtiyaç olduğunu gösterdiğini ve AKP Hükümeti'nin bu haliyle Türkiye'yi bir uçuruma sürüklediğini" belirtti

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - HDP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, Soma'daki maden faciasına ilişkin, "AKP Hükümeti, özellikle özelleştirme politikaları, taşeron sistemi ve neoliberal politikalar nedeniyle Türkiye'yi daha çok bir işçi pazarına dönüştüren, kölelik sisteminde çalıştıran bir zihniyetle, yaşanan bu katliama zemin hazırlamıştır" dedi.  

Tuncel, Parti Meclisi toplantısı öncesinde yaptığı açıklamada, "Son dönemde yaşanan olayların, Türkiye'de acil bir demokrasiye ihtiyaç olduğunu gösterdiğini ve AKP Hükümeti'nin bu haliyle Türkiye'yi bir uçuruma sürüklediğini" savundu.

Soma'da yaşanan maden faciasını "katliam" olarak nitelendiren Tuncel, bu olayın, Türkiye'de işçi sınıfının ve özellikle ağır iş kollarında çalışan işçilerin nasıl koşullarda çalıştığını gözler önüne serdiğini belirtti.

"AKP Hükümeti, bunu bir kader olarak ifade edip aslında kurtulmak istedi" iddiasında bulunan Tuncel, toplumsal muhalefetin tepkisinin, işçilerin bu konudaki duyarlılığının ve Soma'da buna itirazın güçlü olmasının, Hükümeti, "kaderdir ama kaza da engellenebilir" noktasına getirdiğini söyledi.

Bu olayın sorumlusunun Hükümet olduğunu ileri süren Tuncel, "AKP Hükümeti, özellikle özelleştirme politikaları, taşeron sistemi ve neoliberal politikalar nedeniyle Türkiye'yi daha çok bir işçi pazarına dönüştüren, kölelik sisteminde çalıştıran bir zihniyetle, yaşanan bu katliama zemin hazırlamıştır" görüşünü savundu.  

"Başbakanın aslında 1800'lü yıllara gönderme yapması boşuna değildir. Aslında Başbakan o zihniyette kalmıştır" ifadesini kullanan Tuncel, "Başbakanın, 19. yüzyılın zihniyetine göre işçi sınıfına ve Türkiye koşullarına yaklaştığını" ileri sürdü.

AK Parti iktidarı döneminde 13 bin işçinin yaşamını yitirdiğini dile getiren Tuncel, "Siyasi iktidar ile işbirliği içinde olan sendikaların ise işçinin sesini duyurmadığını" iddia etti.

Okmeydanı'nda yaşanan olaylar

Okmeydanı'nda yaşanan olaylara da değinen Tuncel, "Dün Başbakan bir kez daha gerçekten vicdanları yaralayan bir konuşma yaptı. Berkin Elvan için ölmüştür, gitmiştir, daha bunun hesabını ne soruyorsunuz, diye. Biz buradan Başbakana diyoruz ki 'Ölmüştür, ama bitmemiştir. Siz öldürdünüz Berkin Elvan'ı. Berkin Elvan'ın sorulmamış hesabı vardır. Biz bu hesabı soracağız. Biz bu hesabı sormadan bu iş bitmez" dedi.

"Başbakan'ın, polislere yönelik, 'Siz nasıl sabrediyorsunuz' şeklindeki sözlerinin ise yeni ölümlere zemin hazırladığını" ileri süren Tuncel, "AKP'nin Alevi politikası, Alevileri öldürmektir. Gezi'de ölenlerin hepsinin Alevi olması tesadüf mü? Okmeydanı'nda cemevine silah sıkılması tesadüf mü? Bir Alevi-Sünni çatışması mı yaratmak istiyorsunuz? Bu çatışmadan çıkarınız nedir" ifadelerini kullandı.   

"Bu çatışma ölüm demektir" ifadesini kullanan Tuncel, "nefret söyleminden, ayrılıkçı söylemlerden, Alevi yurttaşlara karşı geliştirilen siyasetin faturasını Türkiye'nin çok acı ödediğini" kaydederek, bunun olmaması için Alevi politikasının gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi.

Çözüm süreci

Çözüm sürecinin başarıya ulaşması için mücadele edeceklerini vurgulayan Tuncel, "Ama şunu da görüyoruz ki AKP Hükümeti aslında çözüm sürecini de kendisine bir özellikle cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi 'Çözüm süreci devam ediyor' diyerek, bu süreci oyalama noktasında bir eğilim içerisindedir" dedi.

"2013'ten bugüne hiçbir adım atılmadığını" öne süren Tuncel, "Kürt halkının bütün bileşenlerinin, buna çok önem verdiğini ve bu meselenin tüm Türkiye halklarının sorunu olduğunun altını çizdiğini ancak AKP Hükümeti'nin bir tane dahi adım atmadığını" savundu.  

Tuncel, "Eğer gerçekten çözüm sürecinde samimi ise artık somut adımlar atılması gerektiğini, yasal af çıkartılması, müzakere sürecinin yasal güvenceye kavuşturulması gerektiğinin altını bir kez daha çiziyoruz. Aksi takdirde yapılan bütün sözler, uygulamalar bize aksini gösteriyor" dedi.

Cumhurbaşkanlığı seçimi için de HDP olarak kendi adaylarını çıkartacaklarını ifade ettiklerini anımsatan Tuncel, demokrasi, özgürlük, barış mücadelesine katkı sunacak, toplumun değişik çevreleriyle hareket edecek, Türkiye'nin demokratikleşmesi, Kürt sorununun çözümü ve inanç özgürlüğü konusunda adım atacak bir adayın etrafında kilitlenmek istediklerini dile getirdi.

Tuncel, anamuhalefet partisi CHP'nin izlediği politikaların ise AK Parti Hükümeti'nin elini güçlendirdiğini savunarak, CHP'nin, Türkiye'nin önemli meselelerine ilişkin daha cesur adımlar atması gerektiğini kaydetti.

 

Bu konularda ilginizi çekebilir