Uluslararası inşaat sözleşmeleri ve uyuşmazlık kurulları

Yasemin ÇETİNEL / AVUKAT

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Türkiye’de kullanımı giderek yaygınlaşan ve özellikle uluslararası inşaat sözleşmelerinde tahkim veya mahkeme öncesi bir uyuşmazlık çözüm evresi olarak yer verilen uyuşmazlık kurullarını tanıtmak ve ilgilenenler arasında fikir alışverişi sağlamak için, bu kavramın uluslararası platformdaki temsilcisi olan Uyuşmazlık Çözüm Kurulu Derneği (Dispute Resolution Board Foundation, “DRBF”) 19-20 Kasım 2015 tarihinde İstanbul’da Konferansını düzenliyor. 

Uyuşmazlık Kurulu nedir?
Uyuşmazlık Kurulu, inşaat sözleşmelerine konulan, tahkim veya mahkemeler nezdinde davalaşma öncesi tarafların başvurması gereken bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir. 

Kurullar, özellikle deneyimli inşaat mühendisleri ve inşaat alanında çalışan avukatlar başta olmak üzere bağımsız profesyonellerden oluşmaktadır. Zamansal olarak da projenin başlangıcında oluşturulmakta ve proje süresince devam ettirilmekte; projenin ilerlemesini takip, uyuşmazlıkların önlenmesini teşvik ve çözümünü destek ile mükellef bir kurul olarak ortaya çıkmaktadırlar. 

Uyuşmazlık Çözüm Kurulları'nın oluşmasına sebep olan yaklaşım, tarafların projenin devamı esnasında oluşan uyuşmazlıklarını “gerçek zamanlı” olarak çözümlemesini sağlayan ve belki de daha da önemlisi, projenin teslimine odaklanan bir yaklaşımdır. Bu yaklaşım, uyuşmazlıkları çıkma anından çok ileride bir zamanda ve dostane ilişkilerin neredeyse kaybolduğu proje sonrası dönemde yaşanan tahkim veya davalardan ayrılmakta ve öne çıkmaktadır.

İlk kavramın ortaya çıkışı Amerika’da, 1975 yılında olmuştur. O zamandan bugüne, uyuşmazlık kurullarının inşaat sektöründe kullanımı yaygınlaşmış ve çeşitli kuruluşlar tarafından kavramın işlemesine ilişkin kurallar yayınlanmıştır. Hem uyuşmazlığı önleyici hem de ortaya çıktığı anda bu uyuşmazlığı giderici etkisi sebebiyle, işlerliği kanıtlanmış bir yöntemdir. 

Uyuşmazlık kurulları niye tercih edilmeli?
Uyuşmazlık Kurulu kavramı başka her hangi bir amacının dışında, inşaat sözleşmesinde sözleşmesel ilişkinin müteahhit ve işveren arasında her iki tarafa da fayda sağlayacak şekilde sürdürülmesi için yaratılmıştır. Buna istinaden, uyuşmazlık kurulunun zaman harcatan ve yıpratıcı etkiye sahip uyuşmazlıklar yerine projenin teslimi odaklı olduğu ve taraflar arasındaki çalışma ilişkisinin sürdürülmesini amaçladığı sonucuna varılabilecektir. Kurul, taraflar arasında iletişimi açmakta, işbirliğini kolaylaştırmakta ve tam olarak kullanılması halinde taleplerin birikmesinin en aza indirgenmesine yaramaktadır. 

DRBF’in kuruluşundan bu yana üyelerinin katkılarıyla oluşturduğu ve yenilediği veri tabanından verilebilecek bir takım örnekler, kurumun katkılarına dair en somut kanıtları bize sunabilir.

Veri tabanından edindiğimiz en önemli sonuçlardan biri, 1998 yılından 2005 yılına kadar kaydedilen projelerde, kayıtlı ve uyuşmazlık kuruluna sahip olan projelerin %60’ında herhangi bir resmi uyuşmazlığın yaşanmamış olması ve uyuşmazlık kurullarının “tavsiye”de bulunduğu projelerin %99’unda sonradan tahkime veya mahkemelere başvurulmamasıdır. 

Bir başka önemli bulgu, kurulların ortalama masrafı nihai sözleşme miktarının %0.06-0.30’unu aşmaması ve kurulların kullanımının sonuç olarak uyuşmazlık çözüm masraflarını da azaltmasıdır.

Bu temel ve önemli veriler ışığında, işverenlerin, inşaat sözleşmelerini finanse eden özel finansman şirketlerinin ve müteahhitlerin bu yapıyı tercih etmesi için pek çok sebep vardır. İşverenler için en önemli sebeplerden biri uyuşmazlık kurulu bulunan sözleşmelerle yapılan ihalelerde müteahhitlerin daha düşük teklifler vermesidir; buna ek olarak özellikle kamu kurumları nezdinde Uyuşmazlık Çözüm Kurulu kararının uyuşmazlığın çözümüne yönelik mantıklı bir temel oluşturması ve müteahhitle anlaşmaya daha kolaylıkla gidilebilmesi bu tercihi kuvvetlendirmektedir. Özel finansman şirketlerinin bu mekanizmayı tercih etmesinin temel sebebi de mekanizmanın finansman modelinin kesin olmasına yaramasıdır. Nitekim Dünya Bankası, Avrupa Kalkınma ve Geliştirme Bankası ve Afrika Kalkınma Bankası gibi kurumlar, büyük ölçekli inşaat projeleri ihalelerinde kullandıkları sözleşmelerde muhakkak Uyuşmazlık Kurulu bulunmasını 90’lı yılların sonlarından beri şart koşmaya başlamıştır.

Son olarak, müteahhitler bu mekanizmayı tercih etmektedir çünkü mekanizma proje zamanlamasını etkileyebilecek taleplerin çözümüne yönelik erken bir olanak sunmakta ve nakit akışının sağlanmasına yönelik erken çözümler üretmektedir. 

DRBF Bölgesel Konferans & Workshop Istanbul, Türkiye
DRBF dernek olarak, uyuşmazlık çözüm kurullarının yaygınlaştırılması ve tanınması için bölgesel ya da yıllık konferanslar düzenlemektedir. Ayrıca konferanslar kapsamında “Workshop”lar düzenleyerek uyuşmazlık çözüm kurullarının pratikte nasıl işlediği ile ilgili katılımcılara interaktif eğitimler vermektedir. DRBF böylece kurumsal olarak, uyuşmazlıkların “gerçek zamanlı” çözümü amaçlı bu mekanizmayı; yani Uyuşmazlık Çözüm Kurullarını yaygınlaştırmayı amaçlıyor. Bu yıl 19–20 Kasım tarihlerinde İstanbul’da DRBF Bölgesel Konferansı ve Workshop çalışmaları gerçekleşiyor. Konferansa başta inşaat sektöründen ve hukuk camiasından olmak üzere yüksek katılım bekleniyor. Katılımcılara hem Türkiye’de ve onu çevreleyen bölgede hem de uluslararası düzeyde Uyuşmazlık Çözüm Kurullarının uygulanmasına odaklanan interaktif bir workshop ve konferans sunulacak. Konferans aynı zamanda bölgedeki yasal gelişmeleri ve farklı bakış açılarını kapsayacak. Uluslararası ve yerel Uyuşmazlık Çözüm Kurulu üyeleri tecrübelerini ve görev aldıkları kurullardan c¸ıkarılan dersleri aktaracaklar. İlk gün başlangıç ve orta seviyede iki ayrı Uyuşmazlık Çözüm Kurulu workshop çalışmalarına ayrılmışken; ikinci gün Uyuşmazlık Çözüm Kurullarının uyuşmazlıkları önleyici rolü, ICC Kuralları ve pratikteki Uyuşmazlık Çözüm kurallarının inceleneceği bir konferans ile sürecek.