Üniversite hanedanları Meclis gündeminde
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
ANKARA - CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, ODTÜ olayları sonrası üniversitelerin tepkileri üzerine alevlenen "Üniversite yönetimlerinde akraba toplulukları egemen" tartışmalarını meclis gündemine taşıdı.
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na verdiği yazılı soru önergesinde, ODTÜ'de yaşanılan olaylar sonrası ortaya çıkan gerçeğin Türkiye'nin demokrasi adına acı tablosunu ortaya çıkardığını belirtti. Kınama bildirilerini Başbakan Erdoğan'ın TV konuşmalarına saklayan ve daha sonrasında TV konuşmaları ile hemen hemen aynı ifadelere yer veren rektörlerin, bildiri sonrası açıklamaları ve üniversitelere yönelik bilinmeyenlerin kamuoyu ile paylaşılmasının bir utanç tablosu olduğunu belirten Tanrıkulu, şu iddialarda bulundu.
"-Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörü Yalçın Karayağız, ve ODTÜ'deki görüntüleri izlemediğini, metnin kendisine hazır geldiğini ve imzaladığını söyledi. Daha sonrasında Bingöl Üniversitesi'nde olduğu gibi kamuya açık bir öğrenim yerine tamamen sülale bağlarına hitap eden birçok üniversite ile ilgili bilinmeyenler ortaya çıkmıştır.
-Sabahattin Zaim Üniversitesi Rektörü Adem Esen ise 2004 yılında, ihmaller sonucu Konya Selçuk'ta 92 kişiye mezar olan konutta payı olan ve cezalandırılmış kişidir. Rektör yardımcılığını üstlenen Ömer İnan ise 22 ve 23. dönemde AKP Mersin Milletvekili olmuş ve daha sonrasında siyasi yaşamı sonra kardeşi ile belirtilen üniversitenin yönetiminde yer almıştır. Öğrencilere doğruluğu, hak yememeyi ve etiğin savunulacağı, mesleklerinin layıkıyla yapılması için eğitim ve öğretim verileceği üniversitelerde daha öncesinde 92 kişinin ölümüne sebebiyet vermiş ve ihmali açık şekilde ortaya konmuş bir kişinin yönetim katında en üst koltukta oturması da AKP İktidarı döneminde hesabı sorulacak söylemlerin, mükafatlandıracağız söylemi ile örtüştüğünü belgelemektedir."
CHP'li Tanrıkulu, "Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörünün önüne giden hazır metin kim veya kimler tarafından hazırlanmıştır?" sorusuna yer verirken "Bildiri metninin Başbakan Erdoğan'ın ifadeleri ile benzerlik içermesi tesadüf mü yoksa MSGSÜ Rektörünün önüne konulan hazır metnin bir gereği midir?" dedi. Tanrıkulu önergesinde şu sorulara yer verdi:
"-Bildiriler sonrası ortaya çıkan üniversite kadrolarının akrabalık ilişkileri ile donatılması ne tür bir başarı öyküsü içermektedir?
-Şu anda üniversitede görev alan kaç öğretim üyesi ve akademisyen vardır? Üniversitelere göre dağılımı nedir?
-Akraba olan ve aynı üniversitede görev alan kaç öğretim üyesi ve akademisyen vardır? Bu akademisyen ve öğretim üyelerinin atamaları hangi kıstaslar ve hangi akademik başarılar sonucu gerçekleşmiştir?
-2004 yılında Konya'da, 92 kişiye mezar olan Zümrüt Apartmanı'yla ilgili Başbakan bunun hesabı sorulacaktır ifadelerini kullanmış ve kamuoyuna söz vermiştir. Adem Esen'den sorulan hesap kardeşinin nüfusuyla vakıf üniversitesi de olsa Rektörlük ikramı mıdır? Bu kişin ihmali mahkemelerce tespit edilmişken, böylesine değerli bir koltuğu işgal etmesi sizce etik midir?
-Bildiri niteliği taşıyan açıklamalar sizi ve Bakanlar Kurulunuzu tatmin etmiş midir? Tatmin etmemiş ise sizlere sadakatlerini ifade eden bu kişiler hakkında her hangi bir çalışma veya maaş kesintisi yapılacak mıdır?"