‘Siyaset ticareti germedi, AB ile işler ip kopana kadar sürer’

AB ile yaşanan gerilimin şu an için yaşanan iki taraf arasındaki ticareti etkilemeyeceği belirtiliyor. Ancak müzakere süreci kesin olarak sonlanırsa bundan hem AB’nin hem de Türkiye’nin olumsuz etkileneceği vurgulanıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Merve YİĞİTCAN - Sercan AKINCI

İSTANBUL - Türkiye’nin en büyük ihracat pazarı Avrupa Birliği (AB) ile siyaset sahnesinde yaşadığı gerilimin dozu artarken, bu gerginliğin ekonomiye yansımalarının nasıl olabileceği daha sık konuşulur oldu. Genel bakış, AB ile yaşanan siyasi gerilimin ticareti etkilemeyeceği yönünde, ancak herhangi bir gemileri yakma durumunda hem Türkiye hem AB ekonomisinin ciddi yönde etkilenebileceği belirtiliyor. Türkiye’de tekstil, beyaz eşya, otomotiv gibi sektörlerin en büyük ihracat pazarını AB oluşturuyor.

Gündemi değerlendiren Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı (TGSD) Şeref Fayat, AB ile Türkiye arasında dozu giderek sertleşen karşılıklı tartışmaların şu anki haliyle devam etmesinin ticareti etkilemeyeceğini kaydetti. En sert atışmaların yaşandığı Almanya üzerinden bu iddiasını açıklayan Fayat, “Türkiye Almanya’nın en büyük ihracat pazarı. Biz yaklaşık 13 milyar dolar Almanya'ya ihracat yaparken, onlar Türkiye’ye 21 milyar dolarlık ihracat yapıyorlar. Dolayısıyla ticaretin zedelenmesi onları daha fazla etkiler. Şu an söylemler tamamen her iki tarafın kendi kamuoylarına yönelik açıklamalar, kendi iç siyasetlerini etkiler. Ta ki ‘Türkiye kesin olarak AB rotasından çıktı’ denilene kadar. Şu an için tekstil ihracatımız AB ekonomisindeki normalleşmeden dolayı yılbaşından itibaren daha da artarak devam edecek” ifadelerini kullandı.

Bundan sonraki süreci kestirmek zor

Türkiye’nin geçen 30 yılda kendisini neyin güçlendirdiğini test ettiğini anlatan TÜSİAD Uluslararası Koordinatörü Bahadır Kaleağası, adımların buna göre atılması gerektiğine işaret etti. Türkiye’yi demokrasi ve hukukun üstünlüğünü devam ettirip, AB yolunda ilerlemesinin güçlendirdiğini vurgulayan Kaleağası, “Bu durum Asya’nın gelişen pazarları için Türkiye’nin rol model olarak görülmesini sağlıyor. AB de bu pazarlarla, Türkiye yoluyla yakınlaşıyor. Bu durumda terör konusunda da, ihracatta da, insan haklarında da, demokraside de en güçlü olduğumuz zamanlar oluyor. Marka değerimizi güçlendirdiğimizde her alanda daha güçlü oluyoruz” dedi. Şu anki durumun geçici bir tedirginlik olmasını umduğunu bildiren Kaleağası, Türkiye ile AB arasında kopma olması durumunda, Türkiye’nin Asya için rol model olmaktan çıkacağını, Ortadoğu’nun demokrasiden uzaklaşacağını ve AB’nin de bu pazarlardan uzaklaşacağını savundu. Ayrıca Kaleağası, bundan sonraki sürecin kestirilmesinin zor olduğunu dile getirdi.

İhracatçı dolar konusunda iyimser

Dolardaki dalgalanmaları değerlendiren TGSD Başkanı Şeref Fayat, dolar kurundaki artışın 2 ay sonra rayına oturmasını beklediğini söyledi. Trump’ın 2 ay sonra resmen başkanlık koltuğuna oturacağını hatırlatan Fayat, o tarihe kadar Trump’ın her söyleminin tansiyonu artıracağını öngördü. Fayat, Trump başkan olduğunda bu tablonun değişeceğini, Avrupa’yla da ilişkilerin dengeye oturacağını belirtti. FED’in aralık ayında faizi artırma ihtimalinin de hala yüksek olduğunu dile getiren Fayat, “ABD hala güvenli liman gibi görüldüğü için gelişmekte olan ülkelerden buraya para gidercektir” dedi. TÜRKBESD Başkanı Ergün Güler ise, Trump’ın başkan seçilmesinden sonra Meksika Pesosu ve Brezilya reyali dolar karşısında TL’den daha fazla değer kaybetti. Bunda da Trump’ın Güney Amerika ülkelerini yakından ilgilendiren TTP ve Nafta gibi STA’lara negatif bakış açısından kaynaklandığını belirten Güler, en büyük sorunsalın tüm dünya için daha korumacı bir ticaret anlayışının domine etkisi yaratıp yaratmayacağı olduğunu sözlerine ekledi.

‘İngiltere için dünyanın sonu olmadı’

Türkiye beyaz eşya sektörü için de AB en büyük pazarların başında geliyor. Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD) Başkanı Ergün Güler, sektörün 152 ülkeye ihracat yapsa da en konsantre olduğu pazarın AB olduğunu kaydetti. AB ile ilişkiler konusunu değerlendiren Güler, şu an için ticarette olumsuz bir durum öngörmediğini belirterek, olası bir köprüleri atma olayının her iki tarafı da negatif etkileyeceğini savundu. Güler, “Rusya ile bir gerginlik yaşadık. Başta turizm olmak üzere birçok sektör zor günler yaşadı. Ancak, Rusya da bu durumdan fazlasıyla olumsuz etkilendi, Rus şirketleri zarar gördü. Aynı durum AB için de geçerli olur” diye konuştu. Türkiye ile AB’nin ekonomik ilişkilerinin son 2-3 yıla dayanmadığının altını çizen Güler, bunun unutulmaması gerektiğini savundu. AB’nin İngiltere ve Rusya ilişkileri üzerinden görüşlerini sürdüren Güler, “İngiltere’den AB’den çıkmaya karar verdi. Ancak İngiltere için dünyanın sonu gelmedi, ilişkileri devam ediyor. Yine Ukrayna tutumundan dolayı AB Rusya’ya belli yaptırımlar uyguladı. Bakıyoruz o tarafla da ticari ilişkiler devam ediyor. Dolayısıyla bu tarz siyasi gerilimler ticareti sadece geçici olarak etkiler” dedi.

Bu konularda ilginizi çekebilir