TİM Başkanı Büyükekşi: Sadece kurla bir yere gidemeyiz

TİM Başkanı Büyükekşi, "Türkiye'nin rekabette sadece kurla bir yere gidemeyeceğini söylüyoruz. 'Kurlar yüksek olsun, biz de ihracatımızı artıralım' diye bir şey yok" dedi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Forum İstanbul 2015'in ikinci gününde düzenlenen B20 (Business 20) oturumu, TÜSİAD Uluslararası Koordinatörü ve Forum İstanbul Yönetim Kurulu Üyesi Bahadır Kaleağası'nın başkanlığında gerçekleştirildi. 

Oturumda konuşan  Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, yatırımları Türkiye açısından "olmazsa olmaz" şeklinde nitelendirerek, Türkiye'nin tasarruf açığı olduğunu, bunun üstesinden gelene kadar da yabancı yatırımlara ihtiyaç duyulduğunu söyledi. 

Mehmet Büyükekşi, ihracatın belli bir noktaya geldiğini, bundan sonra yüksek teknolojili ve katma değerli mallar üretecek yatırımlara yönelmek gerektiğini aktararak, bu noktada diğer ülkelerden yatırım çekilmesinin önemine işaret etti. 

Ticaretin serbestleştirilmesinin, TİM'in B20'deki önemli hedefleri arasında yer aldığını kaydeden Büyükekşi, "Tüm dünyada korumacılıkla ilgili çok önemli sıkıntılar var. Ayrıca ticaretin serbestleştirilmesiyle ilgili Avrupa Birliği'yle (AB) yaşadığımız büyük bir sıkıntı mevcut. Türkiye, Serbest Ticaret Anlaşması'nın (STA) dışında. Bu da çok büyük bir haksız rekabet yaratıyor. Çünkü AB'nin STA yaptığı ülkeler, Türkiye ile STA imzalamadığı için ticarette olumsuz etkileniyoruz. Bu da ihracatımızın önünde önemli bir engel" diye konuştu. 

Büyükekşi, Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) konusuna da değinerek, Gümrük Birliği Anlaşması'nın mutlaka geliştirilmesi gerektiğini, AB ile yapılacak bir STA'yı da içeren güncelleme yapılırsa TTIP'nin sorun olmaktan çıkacağını ifade etti. 

Aksi halde birçok sektörde ABD ile sıkıntı yaşanacağı uyarısında bulunan Büyükekşi, "İhracatı bırakın, onların bize ithalatı çok yüksek miktarda artacak. Bununla ilgili bir etki analizi yaptırdık. Ekonomi Bakanlığımızla şu anda çalışmalar yapılıyor. Bu nedenle G20 ve B20 içinde ticaretin serbestleştirilmesi konusu da bizim açımızdan önemli" dedi. 

TİM olarak inovasyona özel önem verdiklerini ve B20'de inovasyonun özel bir başlık olmasını istediklerini aktaran Büyükekşi, konuşmasını şöyle tamamladı: 

"Türkiye, inovasyon endeksinde 2012 yılında 143 ülke arasında 74. sıradaydı. Son iki yılda 20 basamak yükselerek 54. sıraya geldi. 61 bin üyemizle Türkiye'nin rekabette sadece kurla bir yere gidemeyeceğini söylüyoruz. 'Kurlar yüksek olsun, biz de ihracatımızı artıralım' diye bir şey yok. Bunun da mutlaka etkisi var ama tek başına yeterli değil. Bu nedenle daha katma değerli ürün üretmemiz ve yüksek teknolojili yatırımlara odaklanmamız lazım. Bundan sonra konteynerlerimizi yükte hafif, pahada ağır mallarla yüklemeliyiz." 

'Türkiye'nin en önemli varlığı insan'

 TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran-Symes de B20'nin iş dünyasını temsilde G20'nin önemli bir ayağı olduğunu belirterek, kendilerinin de üyeleri aracılığıyla iş dünyasına ciddi destek verdiklerini anlattı. 

Türkiye'nin G20 ajandası içinde uygulama unsurunu son derece dikkate aldığını vurgulayan Başaran-Symes, bu yılki önerilerin hayata geçirilmesinin iş dünyası için son derece önemli bir fırsat olduğunu kaydetti. 

Başaran-Symes, yeni yönetim olarak programlarını henüz lanse etmediklerini, seçim sonrası hükümetin ajandasıyla birlikte oluşturacaklarını aktararak, ana temalarının kapsayıcı büyümeye nasıl katkı yapacakları etrafında olduğunu vurguladı. 

Türkiye'nin en önemli varlığının insan olduğunu, bu nedenle genç işsizliğin azaltılması gerektiğini savunan Başaran-Symes, "Eğitimden birçok genç geliyor ama onların aldıkları eğitim, iş dünyasının aradıkları özelliklerle örtüşüyor mu? Bu problem Türkiye açısından çok daha öncelikli ele alınmalı. Çünkü gencimiz fazla. Dolaysısıyla iş gücü piyasasında ihtiyaç duyulan becerileri çok iyi anlamamız lazım" diye konuştu. 

Business Europe Genel Müdür Yardımcısı Therese de Liedekerke ise Avrupa'ın G20 içerisinde çok önemli bir aktör olduğunu belirterek, G20'nin dünya ekonomisi içinde ağırlığı bulunduğunu aktardı. 

Avrupa'da son birkaç yıldır büyümeyi geliştirmek için reform ajandalarının geliştirildiğini ancak uygulamaya geçilemediğini dile getiren Liedekerke, şunları kaydetti: 

"Geleceğe dönük daha olumlu bir bakışa sahibim. Yeni ekonomik öngörülerimizi sunacağız. Hem AB, hem de avro kullanan ülkeler için pozitif gelişmeler söz konusu. Bununa birlikte, Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) para politikaları uygulaması büyüme rakamlarını olumluya döndürüyor ama kurlardaki değişikliği de göz önünde tutmamız gerek. Biz, yapısal reformların hükümetler tarafından ele alınması konusunda yüreklendiriyoruz."  

MEDEF Uluslararası Direktörü ve B20 Koalisyonu Koordinatörü Catherine Minard da küresel ortamın gitgide daha zor hale geldiğini, artık daha fazla ticari engel olduğunu anlattı. 

Minard, ticaretin artırılması için serbestleştirilmesi gerektiğine dikkati çekerek, kadınların finansa erişiminin de önünün açılması gerektiğini, bunun sağlanması durumunda büyüme ve istihdam yaratmanın gerçekleştirileceğini sözlerine ekledi. 

TİM ve ihracatçı birliklerinin kamu niteliğinde meslek kuruluşu statüsüne kavuşması

Büyükekşi, TBMM'ye sunulan "Serbest Bölgeler Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı" ile TİM ve ihracatçı birliklerinin kamu niteliğinde meslek kuruluşu statüsüne kavuşacağını ifade etti. 

TİM ve İhracatçı Birlikleri Kanununda kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu oldukları ibaresine yer verilmemesinden dolayı, Anayasa Mahkemesi'nin 2012/109 sayılı kararında, TİM ve ihracatçı birliklerinin kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olduklarına hükmettiğini hatırlatan Büyükekşi, şunları kaydetti: 

"Söz konusu değişiklik önerileri, Ekonomi Bakanlığı ve TİM kararıyla gerçekleştirilmeyip, Anayasa Mahkemesi kararları gereği hukuki zorunluluktan kaynaklanan değişikliklerdir. TİM ve İhracatçı Birliklerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 21.nci maddesinden sonra gelmek üzere eklenmesi önerilen 21/A ve 21/B maddeleri ise kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olmanın getirdiği yetkilerin kullanımına yargı kontrolü getirmektedir. 

Nitekim, kamu kurumu niteliğinde hizmet veren TOBB, Türk Tabipler Birliği, Türkiye Barolar Birliği gibi meslek örgütlerinin kuruluş kanunlarında da benzeri kontrol mekanizmaları yer almaktadır." 

Büyükekşi, TİM'in bu revizyonlarla 2023 hedeflerine yönelik yoluna daha güçlü şekilde devam edeceğini kaydetti. 

Yasal düzenleme neler getiriyor? 

Söz konusu kanun tasarısı ile TİM ile ihracatçı birlikleri, kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu statüsüne kavuşacak. TİM ve Birlik Genel Kurulları, yönetim ve denetim kurullarının ibrasına karar verebilecek. 

Bölgesel bazda hizmet veren birliklerin personel giderleri, gelirlerinin yüzde 50'sini geçmeyecek. 

Birlik ve TİM organlarının üyeleri ile personeli, görevlerini yerine getirirken, görevleriyle ilgili suç teşkil eden fiil ve hareketleri ile bu kuruluşların paraları, para hükmündeki evrak, senet ve sair varlıkları, muhasebe ve muamelata ilişkin her çeşit defter ve evrak ile ilgili işledikleri suçlardan dolayı kamu görevlisi olarak cezalandırılacak. 

Kuruluş amaçları veya bu kanunda belirtilen asli görevlerini Bakanlığın yazılı uyarısına rağmen yerine getirmeyen birlik veya TİM organlarının görevlerine son verilmesine ve yerlerine yenilerinin seçtirilmesine, Bakanlığın veya bunların bulundukları ildeki Cumhuriyet savcısının istemi üzerine, o yerdeki asliye hukuk mahkemesince karar verilecek. Yargılama, basit yargılama usulüne göre yapılacak ve en geç iki ay içerisinde sonuçlandırılacak. 

Bu konularda ilginizi çekebilir