Yabancı için makro out, mikro in

Odin Finansal Advisors Yönetici Ortağı Ünsal, satın alma ve birleşme işlemlerinde yabancı yatırımcının daha farklı bir hikaye aradığını belirtti. Ünsal “3 yıl önce Türkiye’nin makro hikayesinin cazibesiyle hareket ediyorlardı. Şimdi, şirket bazında mikro hikayeye bakıyorlar” dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Ece CEYHUN

Odin Finansal Advisors Yönetici Ortağı Ömer Ünsal, satın alma ve birleşme işlemlerinde (M&A) yabancı yatırımcının daha farklı bir hikaye aradığını belirterek "Bundan 3 yıl önce yabancı yatırımcı Türkiye’nin makro hikayesinin cazibesiyle hareket ediyordu. Tüm şirket ve sektörlere ilgi gösteriyordu. Şimdi daha seçici bir ilgi var. Şimdi, şirket bazında mikro hikayeye bakıyorlar. Öne çıkan şirketler, ya sektöründe önemli pazar payı sahibi ya ihracat pazarlarında güçlü veya kurumsal yapısı sağlam şeff af şirketler” dedi. Ünsal, M&A piyasasında 2013 yılı mayıs ayına kadar alıcı-satıcı dengesinin de yüzde 50/50 olduğunu anlatarak bugün gelinen noktada piyasanın ‘satıcı’ ağırlıklı olduğunu da kaydetti.

Odin Finansal Advisors Yönetici Ortağı Ömer Ünsal ile M&A piyasasındaki gelişmeleri konuşurken, büyük resimde yatırımcı tarafının değiştiğini artık farklı sektörlerin ön plana çıktığını anlattı. Özellikle otomotiv yan sanayi, boya kimyasalları, tarım makineleri gibi sektörlerin Türkiye ekonomisi açısından ‘niş sektörler’ haline geldiğini ifade eden Ünsal, ihracat kapasitesi yüksek bu sektörleri ‘parlayan yıldız’ olarak nitelendirdi. Ömer Ünsal şöyle konuştu:

İlgi eskisi kadar kuvvetli değil ama…

“Satın alma ve birleşmelerde Türkiye 3 sene önceye göre çok farklı bir konuma geldi. Eskiden Türkiye’nin makro hikayesini anlatırdık, şimdi şirket bazında mikro hikayeyi anlatıyoruz. Eskiden sayfa sayfa enfl asyon, nüfus, faiz, büyüme alanları gibi bilgi koyardık. Şimdi hiç bunları koymuyoruz. Türkiye büyük bir pazar. İyi yönetilen şirketlerin de her zaman alıcısı var. Eskisi kadar kuvvetli bir ilgi olmadığı bir gerçek ama negatif faiz ortamını yaşayan ülke ve bölgelerin olduğu bir dünyada para getiri arıyor. Avrupa’da yüzde 3 büyüyeni alkışlarlarken Türkiye’de yüzde 65 büyüyen şirketler var.”

3 özellikten ikisini taşıyana ilgi var

“Son dönemde ön plana çıkan şirketlerin 3 temel özelliği olduğunu görüyorsunuz. İhracatçı, sektörünün lideri ya da şeff af ve kurumsal bir yapıya sahip olacaksınız. Son birkaç senedir politik gelişmelere hiç girmiyoruz. Bu 3 özellikten en az ikisine sahip şirketlerde politik gelişmelerden etkilenmiyor. İşini iyi yapan politik dengelerden etkilenmiyor. İhracatı yüksek, iç pazarda kuvvetli, iyi bir markası olan bir şirketi de politik gelişmeler etkilemiyor.”

“Sektör liderine ya da ihracat ağırlıklı şirketlere ilgi olmasının en temel sebebi de kur hareketleri. Eğer yurtdışına satış yapan bir şirketseniz, üstelik satış yaptığınız ülkelerde iyi bir pazar payınız varsa gelirleriniz ağırlıklı euro ve dolar bazındaysa bu sizin şirketinizin hikayesini güçlendiriyor. Türkiye’de üretim yaptığınız için bu size yüzde 25-40 maliyet avantajı getiriyor. İyi yönetilen, transparan şirketlerin ise her zaman alıcısı var. Önümüzdeki 6 ayda kendini bu şekilde yönetmiş kurumsallığa ve profesyonel yönetimine yatırım yapmış büyük M&A işlemlerinin yapıldığını da duyacaksınız.”

Yıldızı parlayan niş sektörler var

“Türkiye belirli niş pazarlarda çok ilgi çekici bir ülke. Örnekleyecek olursak bizim defansif sektörler olarak da tanımladığımız otomotiv yan sanayi, ambalaj, gıda üretimi, tarım makinelerini sayabiliriz. Özellikle otomotiv yan sanayi Türkiye’nin parlayan yıldızıdır. Bu sektörde orta ölçekli ve orta ölçeğe hızla ilerlemeye çalışan bir çok şirket var. Buna ikinci örnek ise ambalaj sektörüdür. Türkiye burada know how, kapasite ve kalite açısından çok enteresan bir yerde. Kur avantajını iyi yöneten ambalaj şirketleri parlıyor.

Fiyat avantajını sağlayan Türkler, Avrupa’da önemli pazar payları da kaptı. Tarım makinelerinde Türkiye’nin iç pazarı büyük olduğu gibi dış pazara satış potansiyeli de yüksek. Satış danışmanlığını bizim yaptığımız Hisarlar Makine’nin Mahindra’ya satışı da böyle bir bakış açısının sonucudur. Bu sektörlere teknolojiyi de eklemek lazım. Sağlık sektörüne dokunan alanlara para girişi olmasını bekliyoruz. Ön plana hafif sanayi çıkacak. Kimya sektöründe hızlı büyüyen kendi alanında lider niş oyuncular var. Otomotiv, gemi sanayine hizmet veren kimya - boya kaplama yapan, niş kimyasal ürünler üreten şirketler var. İlgi bu şirketlerin üzerine olacak.”
“Biz geçmişte çok fazla finans sektöründe işlem yapardık. Ama bugün finansal hizmetlere olan talebin kalmadığını görüyoruz. Filo kiralama hiç görmediği kadar ilgi görüyor ama yabancı ilgisi çok çok az. Bugün çok güzel büyüyen faktoring şirketleri varken ilgi bu segmente de az. Ama öz kaynak karlılığının düşüklüğü, kur hareketleri ve fonlama yapısı bu ilgiyi bitirdi.”

Yatırımcılar ağırlıklı olarak Avrupa, Ortadoğu ve Güneydoğu Asya'dan gelir

Türkiye’de ve Türkiye’ye ilgi gösteren Orta ve Doğu Avrupa, Ortadoğu bölgelerinde yer alan şirketlere, stratejik yatırımcılara ve özel sermaye fonlarına şirket birleşme ve satın alma, sermaye artırımı alanlarında hizmet veren bir danışmanlık şirketi olan Odin Financial Advisors’ın bugüne kadar aracılık ettiği projelerin toplam işlem hacmi 3.8 milyar dolar.

Odin Finansal Advisors Yönetici Ortağı Ömer Ünsal, son 12 ayda dokundukları ve kapattıkları işlemlerde şirket değerinin 300 milyon dolardan fazla olduğunu kaydederek gelen yatırımcıların menşeinin ise Avusturya, İngiltere, İsveç, Hindistan, İsviçre olduğu bilgisini paylaştı. Önümüzdeki 12 ayda 500 milyon dolarlık bir şirket değeri büyüklüğüne baktıklarını ifade eden Ünsal, “Bunlarda bu yılın ilk 4 ayında alınan işler.

Bu yıl tahminen en az bir 100-150 milyon dolarlık bir iş daha alırız. En az yarısından fazlasını da bu yıl realize ederiz. Önümüzdeki 12 ay içinde alıcılar ağırlıklı olarak Avrupa, Ortadoğu ve Güneydoğu Asya’dan gelir. Avrupa daha selektif olur. Çin’i de es geçmemek lazım. Çinli ve Hintli gruplardan önümüzdeki dönemde Türkiye’ye daha fazla yatırım geleceğini düşünüyoruz. Coğrafi dağılıma bakınca hepsi üçte bir gibi olur” açıklamasını yaptı.

Türkiye’nin güzel bir iş hikayesi var

“Tüketim ağırlıklı hareket eden genç bir nüfusumuz var. Bu da Türkiye’yi çevre ülkelere kıyasla çok cazip kılıyor. Tek eksiğimiz güzel hikayemizi anlatamamak. Türkiye’nin güzel bir iş hikayesi var. Invest Turkey ve Turquality gibi çok güzel programlar ama her şeyi devletten beklememek lazım.”