İşyerinde zarafetin altın kuralları

Almanya’nın 230 yıllık görgü okulu Knigge’de eğitim aldıktan sonra Zarafet Akademi’yi kuran Gökhan Dumanlı, başta TİM üyeleri olmak üzere iş dünyasının önemli kurumlarına adab-ı muaşeret kurallarını öğretiyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

YASEMİN SALİH

Erzincanlı bir ailenin İstanbul’da büyüyen ikinci kuşak temsilcisi Gökhan Dumanlı, Türkiye’nin Knigge’si olma yolunda ilerliyor. Bundan tam 230 yıl önce “Adab-ı Muaşeret” isimli bir kitap yazarak görgü kurallarının manifestosunu hazırlayan Alman Baron Adolph Knigge, bugün Avrupa’nın birçok şehrine yayılan okullarıyla hâlâ kendinden söz ettiren bir isim.

“Çocukluğumdan bu yana kaba şeylerden nefret ederim, zerafet benim kendimi ifade ediş biçimim” diyen Gökhan Dumanlı ise Knigge ekolünden geçip, öğrendiklerini Türkiye’ye taşıyan tabiri caizse bir “çekirge”.

Genç yaşına rağmen açtığı Zarafet Akademisi’nin iş dünyasından ünlü müşterileri var. Türkiye İhracatçılar Meclisi’ne (TİM) üye firmaların çalışan ve yöneticilerine görgü ve zarafet kurallarını öğreten Dumanlı’nın portföyünde Çelebi Holding, Türkiye Finans, CP Piliç gibi şirketler de var.
Zarafet Akademi’nin katılımcılarının yüzde 70’i iş dünyası, yüzde 20’si üniversite öğrencilerinden oluşuyor. Geri kalan yüzde 10’da ev hanımlarından sanat dünyasına kadar çok çeşitli alanlardan katılımcılar var.

KİM OLMAK İSTİYORUM?

Zarafet Akademisi’nde sınıfl ar 10 kişilik. Katılımcılar 2 gün boyunca tam mesailerini bu işe ayırıyorlar. Gelenlere önce “neden” diye sorduğunu belirten Gökhan Dumanlı, “Özgüven ve isteklilik çok önemli. ‘Bu hayatta kim olmak istiyorum’ sorusunun yanıtını arıyorum. İkinci adım olarak da şu sorular geliyor; kiminleyim, neredeyim, ne anlatıyorum, nasıl anlatıyorum? İlk adım bunların farkında olmakla atılıyor” diyor.

Dumanlı akademide anlattıklarını “Ve Zarafet” adında bir kitapta toplamış. İlk kitap kısa sürede üçüncü baskıya ulaşınca hemen ikincisi olan “İş Etiketi"nin hazırlıkları başlamış. İşte Zarafet Akademi’de öne çık adab-ı muaşeret kuralları...

Parmak ucuyla tokalaşmayın!

İlk ders tanışma. Unutmayın ilk intiba 250 milisaniyede oluşuyor. Bunun da ilk adımı tokalaşma. En büyük yanlış, parmak uçlarıyla tokalaşmak. Bu ya özgüvensizlik ya da karşınızdakini küçük görmek olarak anlaşılıyor. Tokalaşırken iletişim mesafesi kol hizasında olmalı. Mutlaka dik durarak göz teması kurun, avuç içleri birbirine değecek şekilde tokalaşın. Asla kolları sallamayın.

Her zaman erkek kadına takdim edilir

Kendinizden sonra mutlaka yanınızdakileri de tanıştırın. Her zaman erkek kadına takdim edilir, unutmayın. Eğer çok kurumsal bir ortamdaysanız astı üste takdim etmeniz gerekiyor. Böyle ortamlarda cinsiyet yoktur, unvan konuşur. Asla ast, üste elini uzatmaz. Ast selam verir, üst el uzatır. Unutmayın, bir randevuya karşı tarafın haberi olmadan birilerini götürmek kabalık sayılıyor.

Ayaklarınızı kapatın!

Yürüyüşünüz çok önemli, eğitimin iki saati buna ayrılıyor. Çeneniz yere paralel yürüyün. Kollarınızı robot gibi tutmayın, çok da sallamayın. Asla ve asla ayaklarınız açık yürümeyin.

Samimiyet mesafesi!

Eğer karşınızdakine sadece isminizi söylerseniz bu, “Bana sen diyebilirsin” mesajı olarak algılanıyor. “Siz” mesafesini korumanız için adınız ve soyadınızı birlikte söyleyin.

Oturuşa dikkat!

Yeni tanıştığınız birinin yanında otururken ilk olarak erkekseniz sol ayağınızı sağın üzerine, kadınsanız sağı solun üzerine atmalısınız. Sonraki süreçte değiştirebilirsiniz ancak ilk etapta kural bu. Elleriniz çukura düşmesin ve asla göbeğin üzerinde birleşmesin.

İş yemeğine dikkat!

Davet edenin siz olduğunuzu düşünürsek;
• Restoranı önceden tanıyın. Hatta garsonun adını öğrenin, ona önceden bilgi verin.
• Siparişi her zaman konuk verir.
• Giydikleriniz anlattıklarınızın önüne geçmemeli. Şık ama amacını aşmayan giysiler tercih edin.
• Tatlı ve kahve aşamasına kadar derdinizi anlatmış olun. Zamanı iyi kullanın.
• Yemesi zor olan yiyecekler seçmeyin. Asla ketçap, mayonez gibi şeyler talep etmeyin.
• Hesabı davet eden öder ve bunu hissettirmez. Konuksanız kibar bir şekilde teklif edin ama ısrar etmeyin. Teşekkür ederek kalkın.

Zam istemenin incelikleri!

Zarafet kuralları hayatın her alanında kazanmanızı sağlıyor. İş dünyasının en gerilimli sahneleri zam görüşmeleridir. İşte Dumanlı’dan zam isteyeceklere, beden diliyle ilgili tüyolar:
• Konuşmanızı prova edin.
• Kapıyı çalın, uygun olup olmadığını sorun, görüşmenizin süresini belirtin.
• “Uygunsanız beş dakika vaktinizi alabilir miyim” gibi...
• Otur demeden oturmayın ve her zaman makama göre soldaki koltuğa oturun. Elbette dik durun.
• Göz temasını koparmayın
• Doğru kıyafeti giydiğinizden emin olun. Lacivert, mavi, antrasit, bordo gibi kurumsal renkler tercih edin.
• Asla mağdur edebiyatı yapmayın.

Temiz kokun! 

Her şeyden önce olmazsa olmaz kural koku. Her zaman temiz kokmalısınız. Eğer ter kokuyorsanız, yukarıdaki kuralların hiçbirini okumanıza gerek yok. Baştan kaybettiniz.

Karvizit ne zaman ve nasıl uzatılır?

En büyük hata tanışır tanışmaz kartvizit uzatmak. Bekleyin, karşı taraf istemeden kartınızı uzatmayın. Talep edilince de önyüzünü karşı tarafın okuyabileceği şekilde göstererek uzatın, iki parmak arasında para uzatır gibi yapmayın.