“KOBİ bankacılığı lafta kalıyor, ticari krediler sıkıntılı”

Ekonomik dar boğazdan geçen küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ), finansmana erişim şartlarının iyileştirilmesini istiyor. KOBİ tarafında işletme sermayesi başta olmak üzere uzun vadeli yatırım kredilerinde kolaylık talep edilirken bireysel başvurulardaki kolaylıkların ticari kredilere sağlanmadığı iddia ediliyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Nurdoğan Arslan ERGÜN

Ayrıca kredi tahsislerinde sektörel ayrım yapıldığına dikkat çekiliyor. Türkiye genelinde 3.4 milyon KOBİ bulunuyor. 2023’e işçilik, enerji gibi maliyetlerin gölgesinde giren işletmelerin birçoğunda, deprem afeti ve seçim ekonomisinin de yansımalarıyla yılsonuna kapanma ya da küçülme yaşanacağı öngörülüyor.

Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Başkanı Nurettin Özgenç’e göre bankaların ‘KOBİ bankacılığı’ açıklamaları lafta kalıyor. “Bu durum kamu bankalarında da özel bankalarda da aynı” diyen Özgenç, kamuoyuna ‘destek’ şeklinde yansıyan açıklamaları gerçekçi bulmuyor. Özgenç, “Kredi alma şartları çok ağır. KOBİ’ler alabildiği kredilerle de ancak bir önceki kredi borcunu kapatıyor” dedi.

“Özelde vadeler az, kredide şartlar ağır”

Ticari kredilere başvuruda yaşanan zorluklara işaret eden Özgenç, “‘KOBİ bankacılığı yapıyoruz’ deniliyor.

Ama bunlar lafta kalıyor. Eyleme geçtiğiniz zaman gidiyorsunuz şubeden şubeye gönderiliyorsunuz. Bu sefer de skorunuz müsait değil diye bireysele yönlendiriliyorsunuz. Bankalar riski göremedikleri gerekçesiyle vadeleri düşürdü.

Eskiden 24-36 ay olan vadeler 9-12 aya düştü. Bitince yeniden başvurmanız gerekiyor, bu da yeniden dosya parası, hayat sigortası, banka masrafı demek. Uygulama maalesef söylemdeki gibi olmuyor” dedi.

Bankaların tüketimden çok üretimi desteklemesini isteyen Özgenç, otomotiv, gayrimenkul gibi alanlardaki kredi desteklerinin üretim odaklı da yayılması gerektiği yorumunu yaptı.

“Kredi verilirken sektör seçiliyor”

Kamu bankaları kredilerinde de benzer sorunlara işaret eden Özgenç, şöyle devam etti: “Halk Bankası yüzde 7.5 gibi düşük faizle 500 bin lira kredi veriyor ama burada da sektörel ayrım yapılıyor. Böyle destekler açıklandığı zaman kimler alabilmiş diye sahada araştırma yapıyoruz.

Kredi esnafa verilecekse tekstil de olabilir, mobilya da kuyum da. Esnafın bir bütün olarak ele alınması lazım. Biz ‘banka parayı dağıtsın’ demiyoruz ama esnafa gerçekten can suyu olsun. Bankalar güneşli zamanda havada tuttukları şemsiyeyi yağmurlu havada kapatmasın.”

2023’te kapanan olacak, istihdam düşecek

 KOBİ’lerin kendi kaynaklarından ziyade desteklerle ayakta kalabildiğini dile getiren Özgenç, 2023’ün esnaf ve küçük işletmeler için sıkıntılı geçeceğini belirtti.

Özgenç’in öngörüsüne göre, enerji, işçilik gibi süregelen maliyetlerin yanında depremin etkisi ve 14 Mayıs’ta yapılacak seçim de KOBİ’lere yük getirecek. Bu da işi döndürmekte zorlanan işletmelerde kapanma, daralma ve istihdam kaybı yaratacak. “Birçok işletme ağırlıklarından kurtulmak isteyecek” diyen Özgenç, işletmelerin ayakta kalabilmesi için finans kuruluşlarını ‘elini taşın altına koymaya’ davet etti.

Özgenç, “Bu bir piramit gibi; küçük işletmeden başlar büyüklere doğru yayılır. 3 milyondan fazla KOBİ var. Bunların ayakta kalması gerekiyor” diye konuştu. Özgenç, bu noktada sanayicilerden de esnafa destek beklediklerini iletti.

“Semtlerde esnafa kısıtlama getirilsin”

Diğer yandan Nurettin Özgenç, tek bölge, cadde içerisinde aynı meslek grubuna sahip birçok esnafın bulunmasını da eleştirdi.

Türkiye’de Ticaret Kanunu olmasına rağmen esnafa bir standart oturtulamadığını söyleyen Özgenç, “Bir bakıyorsunuz aynı semtte 20 tane berber, 30 tane hediyelik eşyacı, 10 tane kuruyemişçi oluyor. Oysa eczanelerde olduğu gibi bir kota olmalı, belediyeler de ona göre izin vermeli” dedi.

Bu konuda KOBİDER olarak 3 yerel belediye ile görüştüklerini açıklayan Özgenç, henüz olumlu cevap alamadıklarını çünkü yasal düzenleme gerektiğini ekledi.

Kredi borçları en az 2 yıl ertelenmeli

“Depremin etkilediği 11 ildeki 300 binden fazla esnafın kredi borçları 6 ay ertelendi. Ama biz diyoruz ki en az 2 yıl ertelensin. Bunun yanında hibe destekleri yapılsın. Bölgedeki KOBİ işyerlerinin yüzde 30’u hafif hasarlı, yüzde 20’si orta hasarlı, yüzde 50’ye yakını ya tamamen yıkılmış ya da ağır hasarlı.

Çok canımızı kaybettik, mal da canın yongası. Şimdi onları ayağa kaldırmamız lazım. Bu noktada Odalar ve Borsalar Birliği’ne de büyük görev düşüyor. 11 vilayete bakmak zorundayız. Bankacılık sektörü de bölgeye dönük kredi musluklarını açmak durumunda.