THY’nin stratejisi

Hakan GÜLDAĞ
Hakan GÜLDAĞ hakan.guldag@dunya.com

Strateji askeri kökenli bir kavram…

Antik Yunan’da ‘strategos’

general anlamına geliyordu…

Büyük İskender…

Jülius Sezar…

Napolyon Bonapart…

Savaşların strateji ustaları…

En popülerlerinden biri ise

Napolyon’un sonunu getiren

Waterloo Savaşı’nda önemli bir

rol oynayan Carl Von

Clausewitz…

Prusyalı asker ve entellektüel…

19. yüzyılda yazdığı ünlü eseri

Savaş Üzerine hemen bütün

dünya dillerine çevrildi…

Bugün bile strateji üzerine

birşeyler okuduğunuzda hemen

karşınıza çıkıyor…

Ona göre, “Savaş, siyasetin başka

araçlarla devamı…”

“Strateji bir savaş planıdır” diyor,

“Taktik zaferler fiziki olgulardır…

Ama stratejik zafer manevi bir

olgudur…”

 ***

Bütün stratejistler Batı’dan değil…

Mustafa Kemal Paşa’nın

Sakarya Savaşı öncesindeki;

“Hattı müdafaa yoktur…

Sathı müdafa vardır…

O satıh bütün vatandır…”

ünlü emri ile şekillendirdiği strateji

formülasyonu, İstiklal Savaşı’nın

bütünündeki başarının kilidini

açmıştı…

 ***

İstanbul’un fethi kabul edilmiş bir

başka strateji ustalığıdır…

Fatih Sultan Mehmet’in büyük

dedesi Hüdavendigar ismiyle

anılan I. Murat da 40’ın üzerinde

savaş yönetmiş ve hiç yenilmemiş

bir asker padişahtı…

Veziri Çandarlı Kara Halil

Hayrettin Paşa’ya 14. yüzyılda

söyledikleri bu başarısını

anlamlandırıyor:

“Usta bir kumandan eylem

öncesindeki danışmalarında

gayet ihtiyatlı davranır… İcrada ise

yıldırım sürati gösterir…”

 ***

20’nci yüzyılla birlikte strateji

sadece bir askeri kavram

olmaktan çıktı…

Diplomaside, politikada,

ekonomide ön aldı…

Özellikle dev şirketler için bir

tercih değil, bir zorunluluktu

artık…

Alfred Sloan…

General Motors’u 1920’lerden

‘50’lere uzanan dönemde 40 yıl

yönetmiş… Ona göre stratejinin

temeli, “ekonomoninin ve spesifik

pazarların geleceği konusunda

ayrıntılı araştırma ve öngörülere

dayanan bir plan…”

Sloan’a danışmanlık yapmış ama

onu eleştirmekten de geri

durmamış “guruların gurusu”

lakaplı Peter Drucker ise,

“Stratejinin temelinde piyasalar,

sektördeki ve diğer sektörlerdeki

teknolojiler, müşteriler ve müşteri

olmayanlar ile değişen dünya

ekonomisi hakkında organize

bilgi bulunmalıdır” diyor…

 ***

Kenichi Ohmae…

Lakabı ‘Bay Strateji’…

Diyor ki;

“Strateji, atılım veya savunma için

en doğru zamanı seçerek ve

uzlaşmanın limitlerini doğru bir

şekilde değerlendirerek, en iyi

sonucu alma sanatıdır..”

Yine 1980’ler ve ‘90’larda bir

başka guru Michael Porter;

“Rekabetçi stratejinin hedefi”

diyor, “Sektördeki konumun

korunması için savunmaya veya

atağa yönelen kararların alınması

olmalıdır”…

“Ve tabii yapılan yatırıma karşılık

yüksek bir getiri sağlamak…”

 ***

21. yüzyılda strateji kavramı

değişti… Neredeyse tamamen…

Ve köklü biçimde…

Dün başlangıç noktası eldeki

mevcut kaynak ve imkanlardı…

İyi yöneticiden beklenen, bu

kaynak ve imkanları en verimli ve

akılcı şekilde kullanmak…

Ve bunlarla makul hedeflere

ulaşmaktı...

Bugün önce büyük ve iddialı

hedefler belirleniyor…

Sonra eldeki imkanlar bu hedefe

göre geliştiriliyor…

Gerektiğinde imkanlar yoktan var

ediliyor…

Stratejide yeni eğilim bu…

Özellikle büyük oyuncular arasına

katılmayı hedefleyenler için…

 ***

Eminim birçoğunuz yılın ilk

günlerinde gazetemizde

yayınlanan Hamdi Topçu

röportajını okumuşsunuzdur…

Hani, Atatürk Havalimanı

üzerinde doluluktan dolayı

havada tur üstüne tur atarken

kıyasıya eleştirdiğimiz THY’nin

Yönetim Kurulu Başkanı…

Topçu, ses getiren o röportajında

THY’nin nasıl büyüdüğünü

anlatıyordu…

Düşündüm de…

Belki THY’nin son dönemdeki

gelişmesine bir de bu gözle

bakmalı…

 ***

THY’nin önemini anlatmaya

gerek bile yok…

Her şey bir yana, hepimiz

müşterisiyiz…

Bayrak taşıyan bir havayolu…

Belki de Türkiye’nin dünyada en

çok bilinen markası…

Yolcu sayısı, filosundaki uçak

adedi, personel sayısı, uçulan

nokta sayısı…

Son 8 senelik rakamlardan

oluşan bazı verileri bu sayfadaki

tabloda sizlerle paylaştım…

Onun için uzun uzun

yazmıyorum…

Her alanda büyüme çarpıcı

biçimde kendini gösteriyor…

 ***

THY geçen yılın rakamlarına göre

dünyada;

Faaliyet gelirleri bakımından

19’uncu…

Toplam yolcu sıralamasında

21’inci sırada…

Daha üst sıralarda yer aldığı

alanlar da var…

Örneğin, dış hat yolcu

sıralamasında dünyada 10’uncu…

Uçulan nokta sayısında ise

dünyada 7’nci büyük havayolu…

Bu veriler THY’yi, dolayısıyla

Türkiye’yi havacılıkta birinci lige

çıkarıyor…

Şimdi soru şu:

Birinci ligde ne yapacağız?

Stratejimiz ne olacak?

 ***

Hamdi Topçu, gazetemizdeki

röportajında, 2023 hedefini ‘her

bakımdan dünyanın en büyük 10

havayolu arasına girmek’ olarak

açıkladı…

“Hep başa güreşebilen…

Jeopolitik önemini kavramış…

Potansiyelini de kimseye

kaptırmayan bir THY…”

Topçu ve THY yetkilileri inançlı…

50’nci, 40’ıncı sıralardan bugünkü

konuma gelmek herkesi

cesaretlendiriyor ama…

Kabul etmek gerekir ki, ortaya

konulan hedef kolay değil…

Bundan sonra THY’nin işi çok

daha çetin…

Özellikle de Avrupalı büyük

havayollarıyla rekabetinde…

Bugün THY, Avrupa’da toplam

yolcu sayısı bakımından

dördüncü…

İlk üçte, British Airways, Air

France ve Lufthansa var…

Dolayısıyla hedef belli…

Tabii, bu şirketler de boş

durmayacak…

Doğaldır ki, rakip havayolları

THY’nin bu gelişiminin önünü

kesmeye çalışacaklar…

Her yolla…

Nitekim, sıkıntılar yaşanıyor…

THY Avrupa’da rekabet

kurullarına şikayet ediliyor…

Olmadı hat verilmiyor…

Bir bakıyorsunuz, Kanada’nın

THY’ye hat vermekte diretmesinin

arkasından sizinle birçok alanda

işbirliği yapan ‘dost’ bir Avrupalı

havayolu çıkabiliyor…

 ***

THY, Türkiye’nin rüzgarını

arkasına alarak kanatlandı…

Turizm hareketleri de işin önemli

bir parçası ama…

Rüzgarı esas olarak iki güç

oluşturuyor:

Biri dünyanın dört bir yanında

kendisine pazar arayan Türk

girişimcileri…

İkincisi Türkiye’de orta sınıfın

gelişmesiyle birlikte artan talep…

TÖSHİD’in verilerine göre, iç

hatlarda yolcu sayısı 5 yılda 5 kat

arttı ve 2010 yılı sonunda 50.5

milyona ulaşıldı…

Bu gelişme, aynı zamanda

THY’nin yanı sıra, toplamda 360

yolcu uçağı kapasitesine ulaşan

Pegasus ve diğer Türk havayolu

şirketlerinin de başdöndürücü

büyümelerinin itici gücü…

Ve bu eğilim devam edecek

görünüyor…

Türkiye’de iç hatlar 20 yılda en

hızlı büyecek pazarlardan biri

olarak gösteriliyor…

 ***

Bu dinamizm dünyada yok...

Havacılıkta yolcu sayısı pek

büyümüyor…

Özellikle de gelişmiş ülkelerde…

Türkiye dar gövdeli uçaklar

alırken sorun yoktu…

THY’nin bölgesel bir havayolu

olarak kalacağı düşünülüyordu…

Ama ne zaman ki, ABD’ye 5

noktada sefer konuldu…

Ne zaman ki, İstanbul, Afrika’dan,

Asya’dan gelen yolcular için bir

bağlantı noktası haline

dönüşmeye başladı…

Rahatsızlıklar da boy gösterdi…

 ***

Tabii, bu rahatsızlıklar sadece

Türkiye’ye yönelik değil…

Büyük havayolları Katar’ın geniş

gövdeli uçaklarını da Avrupa’nın

başkentlerine indirmiyor…

Kısacası, havacılıkta sıkıntı ve

riskler arttı…

Bu da giderek konsolidasyonu

öne çıkarıyor…

Yani havacılık şirketleri arasında

birleşmeleri…

Büyükler görece küçükleri ya da

mali yönden zayıf düşenleri

kanatları altında topluyor…

Havacılıkta bugün konsolidasyon,

büyük havayollarının

oluşturdukları şemsiye altında

toplanma hareketi olarak

kendisini gösteriyor…

 ***

Avrupa’da bugün üç şemsiye

oluştu…

Biri British Airlines’ın…

Bir diğeri Air France’ın…

Üçüncüsü de Lufthansa’nın…

Yani İngiliz, Fransız ve Alman

havayollarının…

British Airways İspanyol havayolu

İberia’yı aldı…

Oluşturduğu şemsiyenin ismi One

World…

Sky Team ise Air France’ın

öncülük ettiği oluşum…

Fransız havayolu, bir süre önce

Hollanda havayolları KLM’I fiilen

bünyesine kattı…

Üçüncü şemsiyenin adı Star

Alliance...

Lufthansa ise Avusturya

Havayolları’nı ve İsviçre

Havayolları Swiss’i… Ayrıca

Alitalia için İtalya’da şirket

kurdu…

 ***

Görünen o ki, havacılıkta

konsolidasyon yani şemsiyeler

artacak…

Rekabet yoğun…

Riskler büyük…

THY’nin bu süreçte ne yapacağını

belirlemesi gerekiyor…

Dünya havacılığının yarınki

büyük resminde yeri

ne olacak?

O da bir şemsiyenin altına mı

girecek?

Yoksa kendisi yeni bir şemsiye mi

açacak?

Yani, filmin esas oyuncusu mu,

yoksa figüranı mı olacak?

 ***

Leon Troçki…

Kızılordu’nun başkomutanı…

İstanbul Büyükada’ya sürgüne

gönderilmeden önce Sovyet

devriminin savaş bakanıydı…

“Siz, strateji ile

ilgilenmeyebilirsiniz” diyor;

“Ama strateji sizinle muhakkak

ilgilenir…”

Stratejide en eski usta bir Çinli

general…

Sun Tzu…

Ya da bizdeki okunuşuyla Sunzi…

Millatan Önce 500’de yazdığı

Savaş Sanatı adlı eseri dünyanın

bilinen en eski askeri strateji

çalışması…

“Taktiği olmayan strateji zafere

giden en uzak yoldur” diyor

Sunzi;

“Stratejiye bağlı olmayan taktik ise

yenilgiden önceki gürültüdür…”

 ***

Bakarsınız, Avrupa havacılığında

bir şemsiye de Türkiye’nin

rüzgarıyla kanatlanan Türk Hava

Yolları açar…

Elbette, vaktin tamam olup

olmadığına işin ehli karar verir…

Ama bana sorarsanız, zamanın

ruhuna uygundur…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar