El Sistema çocukları umut aşıladı

Barış için Müzik Orkestrasıyla Dostluk Anlaşması da imzaladılar

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

nermin-006.jpg

İSTANBUL - İstanbul Müzik Festivali, geçen hafta öyle bir konsere mekân oldu ki, sadece konser demek haksızlık olur; âdeta tüm dinleyicilere umut ve sevgi aşılanan bir buluşmaydı. Tahmin ettiğiniz gibi Venezuela Teresa Carreno Gençlik Orkestrası ya da tüm dünyada bilinen adlarıyla El Sistema çocuklarını dinlediğimiz geceden bahsediyorum. El Sistema, müthiş bir iş, gerçekten ilham veren bir örnek. Hakim olmayanlarınız için biraz özetlersem; ekonomist, piyanist ve besteci José Antonio Abreu’nun başlattığı “yoksulluk ve suçla mücadele eden sosyal bir sistem” olan El Sistema, şu an dünyada klasik müzik adına gerçekleştirilen en önemli proje olarak kabul ediliyor. Yoksullukla boğuşan 12 çocukla yola çıktığı 1975’ten bu yana, farklı politik görüşlerden 10 yönetimin desteğini alan El Sistema’da bugün ülkenin dört bir yanına yayılmış 286 merkezde 400 binin üzerinde çocuk müzik eğitimi alıyor. “Birlikte çalıştığımız çocuklar için müzik saygın bir sosyal geleceğe giden neredeyse tek yol. Yoksulluk; yalnızlık, üzüntü ve isimsizlik demek. Orkestra ise neşe, motivasyon, takım çalışması ve başarı isteği anlamına geliyor” diyen Abreu, El Sistema'nın daima en büyük destekçisi.

Etkinlik, bizim çocuklarımız için çok güzel bir adıma da sahne oldu. Konser öncesi, Zorlu Center’ın merdivenlerinde bizi Barış İçin Müzik orkestrası, yani bir anlamda bizim El Sistema’mız ezgilerle karşıladı önce. Yüzümüzde gülücüklerle girdiğimiz salonda Barış İçin Müzik Vakfı ve El Sistema’nın “dostluk” anlaşması duyurulunca umut dolduk geleceğimiz adına. Hele hele sonrasında El Sistema’dan yetişmiş genç şef Christian Vasquez’in yönetiminde Berlioz, Stravinsky ve Korsakov dinlediğimiz konser... O kadar alkışlandı ki El Sistema çocukları, tam üç kez bis yaptılar. Bir ara ışıklar karardı, sonra bir yandı ki bütün o siyah takım elbiseli orkestra sarı-mavi-kırmızı El Sistema eşofmanlarına bürünmüş. İşte ondan sonra iyice coştular, mambolar çaldılar, yerlerinde; enstrümanlarıyla dans ettiler. Hepimize bulaştırdılar neşelerini, umutlarını. Gecenin sonunda biz alkışlamaktan yorgun düşmüşken, eşofman üstlerini salondaki dostlarına atarak yadigar da bıraktılar. Özetle, insan oluşumuzla gurur duyduğumuz bir geceydi. 

Müzik Festivali'nde ne dinleyelim? 

Bugün: Krzysztof Penderecki’nin yönettiği Sinfonia Varsovia’nın piyanist Piotr Anderszewski’ye eşlik edeceği konser, Aya İrini Müzesi’nde saat 20.30’dan itibaren dinlenebiliyor.

Yarın: İstanbul Müzik Festivali’nin yerleşik konuk orkestrası olan Sinfonia Varsovia, yarınsa ünlü kemancı Julian Rachlin’le birlikte çalıyor. Konser, Aya İrini Müzesi’nde 20.30’da başlıyor. Konserin repertuarında; Beethoven ve Penderecki’den eserler var.