Sanatçı Suat Arıkan: Evita Müzikali’nde yeniden oynamak heyecan veriyor

“1990’da Evita’yı 30 gün üst üste oynadım. Her gün. Ve bizim temsiller çok dolu geçiyordu her akşam. Çünkü Evita Türkiye'de ilk kez oynanıyordu. Ve tabii ki yıldızlar var oyunda. Zuhal Olcay, Neco, Cihan Ünal, Arsen Gürzap, Füsun Ünal, Deniz Türkali gibi kendi dallarında önemli bir kariyer sahibi olmuş sanatçılar rol alıyordu. Evet, tam yıldızlar geçidi gibiydi hakikaten.”

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Necmi ÇELİK

Evita Müzikali 28 ve 30 Mart 2024 tarihlerinde Mersin Opera ve Balesi tarafından sahneye konacak. Temsilin biletleri çok önceden tükenmiş durumda. Evita Müzikali’ni yıllar önce oynamış bir isim olarak İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nin eski müdürü ve ünlü opera sanatçısı Suat Arıkan ile konuştuk. Müzikalde yine Peron rolünü canlandıran Arıkan bir opera sanatçısı olarak Sihirli Flüt, Tosca, Don Giovanni,La Boheme,Don Kişot ve Mançalı Adam gibi birçok operada da sahnede yer aldı.

Evita Müzikali denince ilk akla gelen sanatçıların başında geliyorsunuz. Rolünüz yine aynı mı?

Şimdi Evita'nın temsilinde rolüm, Arjantin Devlet Başkanı Juan Perón. Biliyorsunuz bu isimler tarihsel karakterler ve yaşamış kişiler. Cumhurbaşkanı Perón ve onun dominant eşi Eva Perón. 1990 yılıydı galiba. Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu'nda Gencay Gürün’ün Şehir Tiyatroları’nın Sanat Yönetmeni olduğu yıl Evita’yı 30 gün üst üste oynadım. Hem de her gün. Ve bizim temsiller çok dolu geçiyordu her akşam.

Çünkü bunun bir de şöyle bir sebebi vardı. Evita Türkiye'de ilk kez oynanıyordu. O zaman konuya basının da müthiş ilgisi vardı. Basında çıkan haberler ‘temsile bir ay kaldı, on gün kaldı, bir hafta kaldı’ gibi flash başlıklarla heyecan yaratıyordu.

Ve tabii ki yıldızlar vardı oyunda. Zuhal Olcay, Neco, Cihan Ünal, Arsen Gürzap, Füsun Ünal, Deniz Türkali gibi kendi dallarında önemli kariyer olmuş insanlar. Evet, tam yıldızlar geçidi gibiydi hakikaten. Evita Müzikali genelde yıldızlar tarafından değil de No Name (ünlü olmayan) insanlar tarafından oynanırmış dünyada. O insanlar Evita'dan sonra ünlenirlermiş. Evita'da böyle bir gelenek varmış, ama bizde önce ünlü isimler oynadı.

Rolünüze nasıl hazırlandınız, biraz bahsedebilir misiniz?

Tabii benim rolümden bahsedecek olursak Peron rolü için genelde operacılar demeyeyim ama böyle tiyatral kariyer yapmış bir isim olması gerekiyordu. Peron rolünün dansçılardan ya da işte müzikal oyuncularından değil de böyle operaya yakın olan insanlar tarafından canlandırıldığında daha başarılı olduğu söylendi.

Ancak ben de tabii hiç benzemiyorum Peron'a. Ama makyaj yaptık, saçlarımı kestirdim kenarlarından ve saçlarımı boyadım siyaha...Ve böyle benzemeye çalışma yöntemiyle hakikaten de sonuçta benzediğimi iddia ettiler. Sonra bu temsilleri ben tek başıma oynadım. Neco ve Cihan Ünal dönüşümlü oynadılar. Bir gece o, bir gece o.

Eva rollerinde tablo nasıldı?

Evita her akşam değişiyordu tabii doğal olarak. Temsilde dört Eva var, her akşam başka bir Eva oynadı. Bir anlamda dört eşli bir Peron oldum yani. Sonra tabii ben rolümü çok sevdim. Seve seve oynadım. Ardından Eva veya Evita rolündeki sanatçı arkadaşlarımız tekrar oynamaya yanaşmadılar temsilde. Kendilerine göre mutlaka bir açıklamaları vardı tabii ki.

Ve Eva'sız olunca Evita bir süre rafa kaldırıldı. Ve yeniden Eva aranmaya başladı. Sınavlar yapıldı. Amerika'dan bile gelenler oldu. Rejisör dinledi beğenmedi, dinledi beğenmedi falan. Sonunda bizim operadaki arkadaşımız Ruhsar Öcal benim aklıma geldi. Ve Nurseli İdiz’in de kadroya dahil olmasıyla iki kast olarak Şehir Tiyatroları Harbiye, Muhsin Ertuğrul’da biz her hafta sonu üç temsil yaptık. Cumartesi bir temsil, pazar günü Matine-Suare olmak üzere günde iki temsil oynayarak uzun bir süre sahnede olduk. Bir, iki sene sürdü sanıyorum, yanlış hatırlamıyorsam. Buna rağmen Evita’ya İstanbul hala doymadı. İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nin yöneticiliği dönemimde çevreden de bayağı baskı gördüm Evita'yı operada yapalım diye.

Evita için teklif nerden ve nasıl geldi?

İDOB döneminde Evita’yı sahnelemek bir türlü kısmet olmadı. Mersin Opera ve Balesi’ne kısmetmiş. Mersin Operası repertuarına aldı ve bana bu teklif getirildi. Evita çok özel bir oyun ve temsil olduğu için, yapabilirim inancı bende hemen oluştu.

Şöyle bir baktım, hiçbir şeyini unutmamışım. Her şeyi aklımda ve formda da sayılırım. Müdürlükten emekli olduktan sonra sesim daha güzel çıkıyor. Heyecanla bekliyorum sahnede olmayı. Mersin Operası ilk kez sahneleyeceği için uzun bir prova dönemine ihtiyaç duyuldu. Farklı bir reji olacak. Biliyorsunuz daha önceki yıllarda Evita Londra'da, Paris'te, neredeyse her yerde aynı olmak zorundaydı. Sadece sözlerde değil, dekor,- kostüm, sahne düzeni her şey aynı olmak zorundaydı. Şimdi o zorunluluğu ortadan kaldırmışlar. Bu nedenle şimdi tam tersi, biraz farklı olacak. Dolayısıyla müzikalde rejinin ve sahnedekilerin elini biraz rahatlatmış oldular. Özgürce sahneye koyacaklar. Nasıl söyleyeyim, o kadar çok oynamışım ki yaklaşık herhalde en az 200-300 temsil olmuştur. Belki de şimdi bir matematiğini yapmadım ama geçmiştir bile. Dolayısıyla tabii ki Evita’nın sahneye geliş sürecinde de yararlı olmayı çok çok isterim.

Evita’nın müzikaller veya opera tarihindeki yeri nedir?

Kuşkusuz bu bir opera değil, müzikal. Normalde müzikallerde müzik başlar, sonra durur, konuşma olur, sonra operetler gibi arada bir kesilir. Fakat Evita öyle değil. Evita'da deklamasyon yaptığımız bazı konuşmalar var ama müzik hiçbir zaman susmuyor. Evet bazen operaları müzikal, bazen müzikalleri de opera diye tanımlayanlar da oluyor. Hele bir de içinde opera sanatçıları da olunca karıştırılabiliyor. Tabii ki müzikalde dans olmak zorunda. Müzikal üç olayın birleştiği şeydir. Onun için çok zordur aslında. Yani hem müzikle dans edecek, hem oyunculuk yapacak hem de şarkıcı gibi şarkı söyleyeceksiniz. Yani bu eylemlerin hepsinde başarılı olmak zorundasınız. Ben çok iyi dans ediyorum ama güzel şarkı söyleyemiyorum, müzikalde oynayabilir miyim? Hayır, oynayamazsın. Yani şarkıcı gibi şarkıcı olacaksın, dansçı gibi dansçı olacaksın, tiyatrocu gibi oyuncu olacaksın. Bu açıdan biraz zor bir şey.

Mersin Devlet Opera ve Balenin sahneye koyduğu Evita temsili büyük ilgi çekmiş görünüyor. Biletleri de günler öncesinde tükenmiş. Evita zaten dediğim gibi Türkiye'de reklam yapmasına bile gerek yok. Herkesin bildiği, tanıdığı ve kaçırdık, göremedik diye hayıflandığı bir müzikal.

Siz Peron’u oynamış bir kişi olarak, tabii ki yine gençsiniz ama o zaman çok daha gençtiniz. Peron'un kimliğini sizin gözünüzden nasıl görüyoruz?

Oyunun dramaturjik kurgusunu çok beğeniyorum. Dünyanın her tarafında yeni yeni Peronlar doğuyor. Hatırlayacaksınız işte o dönemde Eva'nın yapmış olduğu işler var.Her yerde tarih tekerrürden ibarettir ve mutlaka benzeri bir şeyler yaşanıyor. Tabii Arjantin halkı Eva'yı önce çok sevdi, politikalarını sevdiler. Ama çok mutsuz olan da büyük bir kitle vardı. Bu tarihin ve siyasetin konusu. Ama müzikalde ilginç bir tablo var. Che Guevara ile Perón ve Eva hiçbir zaman karşılaşmamışlar tarihte. Ama müzikalde üçü de birlikte. Hatta dans ediyorlar beraber. Yani o açıdan tarihi kimlikleri, farklı coğrafyalardaki, farklı tarihlerdeki insanları bir araya getirmiş olması da müthiş, yaratıcı bir şey. Peron'u temsil etme açısından hem ses tonu hem görüntü olarak ve o kadar makyaja herhalde ihtiyaç duymayacaksınız diye düşünüyorum. Saçlarım beyazladı tabi, ben eskiden çok sarışındım. Şimdi beyaz oldu saçlarım. Dökülmek yerine rengi açıldı beyaz oldu. Mutlaka birebir olma zorunluluğu yok, ama benzemek zorundaysam elimden geleni de tabii ki yaparım. Saçımı da keserim, işte boyarım da fark etmez ne yapılacaksa. Yeter ki rejisörün bu konuda bana bir talimatı olsun. Çünkü benim oyunculuk anlayışım kesinlikle ruhumu rejisöre teslim etmek yönündedir. Rejisöre karşı durmak, asla o doğru bir terbiye değil. Çünkü burada yorumu yapan bizler yorumcu değiliz. Şarkı söylerken orada küçük bir yorumculuk tabii ki yapıyoruz ama eserin geneli dolayısıyla kendi yorumumuzu kendimize saklamak zorundayız.

Daha önce Müdür ve Sanat Yönetmeni olduğunuz Mersin Devlet Opera ve Balesi'ne Evita Müzikali ile geri dönmek nasıl bir duygu?

Mersin’de provalara başlamış bulunuyorum. 2002-2023 sezonunda Müdür ve Sanat Yönetmeni olarak görev yaptığım Mersin Devlet Opera ve Balesi, tanıdığım ve ailem saydığım bir kurum olduğundan heyecanım ve duyduğum mutluluğu anlatamam. Yeni seslere kavuşmuş güçlenmiş yapısıyla, bu kez onlarla birlikte sahnede olmak harika bir duygu. Tüm çalışanlarda bir heyecan var. Evita, İstanbul’dan sonra (turneleri saymazsak) ilk kez Mersin’de. Bu iradeyi gösteren başta Genel Müdürlük olmak üzere, Mersin Opera ve Bale Müdürlüğünü kutluyor, beni hatırladıkları ve davet ettikleri için de teşekkür ediyorum.

En ünlü şarkı sözleri olağanüstü müzikler

Mersin DOB Evita Müzikali’ni şu sözlerle anlatıyor: “Evita, şimdiye kadar yazılmış en ünlü şarkı sözlerine ve en muhteşem sahne müziklerine sahip Tim Rice ve Andrew Lloyd Webber’in olağanüstü müzikali. Eva Peron… Arjantin tarihindeki en tartışmalı figürlerin belki de en başlarında geliyor. Kimine göre bir azize, kimine göre de kendi hırslarının peşinden giden kadın.Ancak hala daha bu tartışmalar devam etse de kendisi hem bir ikon hem de bazıları için bir ilham kaynağı olarak etkisi günümüzde devam etmekte. Arjantin’dekibirçok ailenin, fakirlik içinden gelip Devlet Başkanı Juan Peron’un ikinci eşi olarak şöhrete ulaşan Evita’yla ilgili anlatacağı bir hikâyesi mutlaka vardır. Yıl 2024 ve ilk kez Mersin Devlet Opera ve Balesi’nin prodüksiyonuyla Mersinli sanatseverlerle buluşacak olan Evita müzikali, tarihin ve insan ilişkilerinin aslında günümüzle nasıl benzerlikler taşıdığını sorgulatan bir yapıda. Ne dersiniz Eva Peron yani halkın deyimiyle Evita bir azize miydi?”

Caner Akın’ın rejisörlüğünü yaptığı müzikalde Nihal Çetin Aydın Eva Peron’u, Suat Arıkan ve dönüşümlü olarak Kazım Erdem Özdemir Juan Peron’u ve Cemal Eftal Böllü’de Che Guevera’yı canlandırıyor. Evita temsilleri Nisan ve Mayıs ayında da Mersinli sanatseverlerle buluşmaya devam edecek.