Gıdada GDO tartışması
Tarım Bakanlığı'nın GDO yönetmeliğinde yaptığı değişiklik tartışma yarattı. Kimi çevreler değişiklik ile gıda ürünlerinde GDO'ya izin verildiğini savunurken, Bakanlık "gıdada GDO'ya sıfır tolerans"ın devam ettiğini ileri sürüyor
İSTANBUL - Türkiye birkaç gün önce yabancı bir mama firmasının ürünlerinde GDO'ya rastlandığı haberleri ile çalkalandı. Firmanın ürettiği ürünlerin toplatılması için 80 ilin valiliğine yazı gönderildi ve sorumlular hakkında hukuki süreç başlatıldı. Daha bu tartışmalar tazeliğini korurken; Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın GDO yönetmeliğinde dün yaptığı düzenleme yeni bir tartışmayı alevlendirdi. Resmi Gazete'de yayınlanan değişiklikte "GDO Bulaşanı" tanımına yer verildi ve "Analiz sonucunda üründe yüzde 0.9 ve altında GDO tespit edilmesi halinde bu durum GDO bulaşanı olarak değerlendirilir" denildi. İşte bu ifadeler "gıdada GDO tartışmasının" ana temasını oluşturdu.
DÜNYA'nın fikirlerini sorduğu gıda sanayicileri yönetmelikte "ürün" olarak geçen ifadenin bütün ürünleri kapsayacağını ve bu suretle GDO'lu gıdaların yurda girişinin önünün açılmış olacağını savundu.
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Ahmet Atalık ise yönetmeliğin, kesinlikle Biyogüvenlik Kanunu'na aykırı olduğunu işaret etti ve son günlerde gündeme gelen bebek maması olayını hatırlatarak "Biyogüvenlik Kanunu'nun izin verdiği hiçbir GDO'lu ürün yok. Kanun özetle, bebek mamasında ve küçük çocuk ek besinlerinde GDO'yu kesinlikle yasaklıyor. Ancak bu yönetmelik, yediklerimizin tamamında GDO bulunmasına yol açıyor. Üstelik binde 9'luk kriterin de hiçbir bilimsel yanı yok" dedi. Tüketici Hakları Derneği de yönetmeliğin iptali için Danıştay'da dava açacaklarını açıkladı.
'İzin gıdaya değil, yeme'
Tartışmalar üzerine Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı yetkilileri DÜNYA'ya bir açıklama yaptı ve düzenlemenin yemde yüzde 0.9'a kadar tespit edilen GDO'nun "bulaşan" olarak kabul edilmesi ve bunun Biyogüvenlik Kurulu tarafından da onaylanması şartıyla kullanılabilmesine izin verdiğini kaydettiler. Bakanlığa göre yeni düzenleme, ithal ürünlerde, beyan edilenin dışında GDO geni tespit edilmesi halinde, bu gen Biyogüvenlik Kurulu'nun izin verdiği genler arasında yer alıyorsa kullanımına izin verilecek.
'Sıfır tolerans sürüyor'
DÜNYA'ya bilgi veren kaynaklar Türkiye'de gıda ürünlerinde GDO’ya sıfır tolerans uygulandığını belirterek, bu kararın sadece yemle ilgili olduğunu, kamuoyunda yanlış anlamaların oluşmaması gerektiğini bildirdiler. Ancak daha önce sıfır olarak uygulanan GDO toleransı yeni dönemde yüzde 0.9 olarak dikkat alınacak. Analiz sonunda yüzde 0.9 ve altında GDO tespit edilen ürünler GDO bulaşanı olarak değerlendirilecek ve bu genlerin Biyogüvenlik Kurulu tarafından onaylanmış olması halinde onay amacına uygun olarak kullanılacak.
Karar ne anlama geliyor?
Halen yem firmaları Biyogüvenlik Kurulu'nun izin verdiği GDO'lu genleri ithal edebiliyor. İthal edilen yemler içerisinde beyan edilenin dışında bir GDO'lu gene rastlanması halinde, bu ürünler kabul edilmiyordu. Yeni düzenlemeyle eğer beyan edilenin dışında tespit edilen gen, daha önce Biyogüvenlik Kurulu'ndan onay almışsa ve oranı yüzde 0.9'un altındaysa yem amaçlı olarak kullanılabilecek. Örneğin gıda amaçlı ithal edilen bir üründe, Biyogüvenlik Kurulu'nun daha önce izin verdiği bir gen tespit edilmesi halinde, eğer GDO binde 9'un altındaysa bu ürün gıda amaçlı kullanılamayacak. Ancak izin doğrultusunda yemlik olarak değerlendirilebilecek. Aynı şekilde yem amaçlı ithal edilen birkaç üründe, ithalatçının beyan ettiğinin dışında bir GDO'lu gene rastlanmışsa ve bu ürün onaylı genler listesinde bulunuyorsa, yem amaçlı kullanımına izin verilecek.
Yemciler kararı uzun zamandır bekliyordu
Bu arada DÜNYA'ya konuşan yem sanayicileri, düzenlemenin gıda ile ilgili olmadığını tamamen GDO'lu yemleri kapsadığını söylediler. Bu düzenlemeyi çok uzun zamandır beklediklerini belirten sanayiciler, "Ancak talihsizlik sonucu kısa bir süre önce bir mamada rastlanan GDO'nun ardından düzenleme yayınlandı. Durum böyle olunca insanların kafasında sanki GDO'lu gıdalara izin veriliyormuş gibi bir algı oluştu. Halbuki bu düzenleme bizim görüşlerimiz alındıktan sonra hazırlandı" dediler.