“Her kentin afet master planı olmalı”
Mersin İstişare Kulübü tarafından düzenlenen toplantıda uzmanlar, yaşanabilecek her türlü deprem riskine karşı alınması gereken önlemlerin başında deprem master planının uygulanması ve risk haritası oluşturulması gerektiğini belirtti.
Müjde DEMİR
Kahramanmaraş ve Hatay merkezli depremler sonrasında, Mersin İstişare Kulübü ‘Deprem, Depremden Korunma Yöntemleri, Sağlıklı Yapı Deprem Sonrası Göçler, Afet Lojistiği ve Doğal Afet Sigortaları’ gündemine ilişkin toplantı düzenledi.
Mersin Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selim İnan ve Şehir plancısı Sibel Gazi’nin konuşmacı olarak yer aldığı toplantıda, afete dirençli yerleşim planlamasında iklim, yöresel mimari ve kent dokularına dikkat edilmesi, kentsel tasarım plan ve projeler ile yeni yerleşmelerin ele alınması, bu doğrultuda her ilde deprem master planının uygulanması gerektiği kaydedildi.
“Mersin ve Adana’da tsunami beklemiyoruz”
Geçtiğimiz günlerde Mersin’de denizin çekilmesi üzerine kamuoyunda tsunami yaşanacağı konusunda çıkan haberler ile ilgili açıklama yapan Mersin Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selim İnan “Karada oluşan bir deprem tsunami oluşturmaz.
Tsunaminin oluşması için; fay denizde olacak ve deniz tabanını kaldıracak bununla beraber su yükselecek, yükseldiği zamanda ivme verecek ve su kıyıya gelecek. Karada oluşan deprem tsunami oluşturmaz. Bu şekilde büyük tsunamileri bizler pasifik okyanusunda görürüz. Tsunami en son Güney Asya’da meydana gelmişti 25 metre yüksekliğinde dalgalar oluşturmuştu. Mersin’de ve Adana’da böylesine büyük dalgalar beklemiyoruz” dedi.
“Deprem master planı ve risk haritası oluşturulmalı”
Şehir plancısı Sibel Gazi, afet master planının, deprem tehlikesi karşısında kentlerde alınması gereken çok yönlü önlemleri eşgüdüm altına almayı hedefleyen, uzun dönemli bir perspektifte yapılması gereken işleri, top yekûn eyleme geçme prosedürlerini, fiziki ve mekânsal kararları da kapsamak üzere, bağımsız alt projeler tanımlayıp, birbirlerini tamamlayacak biçimlerde ilişkilendirerek bir ana program iskeleti çevresinde kurgulamaya çalışan yol haritası olduğunu ifade etti.
Gazi, imar planına esas jeolojik ve jeoteknik etüt raporlarının tüm metropoliten alan için hazırlanarak risk haritaları oluşturulması gerektiğini belirterek, “Bu risk haritalarında zemin yapısı nedeniyle sakıncalı alanlar, sıvılaşma ve şişme potansiyeli olan alanlar, taşkın alanları, fay hatları belirlenmeli, arazi kullanım kararları, ada düzenlemeleri, yapı tipolojisi bu risk haritalarına göre oluşturulmalı, bu tür sakıncalı alanlarda yer alan yapılar bir an önce tasfiye edilmelidir” şeklinde konuştu.