İthal ürün hayranlığı biterse makine sektörü şahlanır
Avrupa Takım Tezgahları İmalatçıları Birliği Türkiye Delegesi Dirin, makine sektörünün en büyük sorunlarından birinin ithal ürün hayranlığı olduğunu söyledi.
İZMİR - Sektörün en büyük sıkıntılarının başında ithal ürün hayranlığı geldiğini dile getiren Avrupa Takım Tezgahları İmalatçıları Birliği (CECIMO) Türkiye Delegesi ve Lupamat AŞ Genel Müdürü Ata Can Dirin, bu durumun toplumsal bilinç ve strateji ile değişmesi durumunda Türk makine sektörünün şahlanacağını ifade etti.
Çay kaşığından uçaklara kadar hayatın her anında makinelerin bulunduğunu belirten Dirin, "Bu yüzden sürdürülebilir bir büyüme ve ekonomi için sektörümüzün en stratejik sektör planları dahiline ele alınması lazım. Ben, dededen sanayici bir aileden geliyorum. 1952'den beri makina imalatı yapıyoruz. İşimizi çok seviyoruz. Meslektaşlarımızla birlikte Türk ve dünya sanayisine yaptığımız katkıları görmek bize onur veriyor. Sektörümüzde sürdürülebilirlik çok önemli. Bunun için mesleki eğitim altyapısı, kamunun desteği, yerli imalata öncelik ve katkı, genç nesli imalata teşvik etme politikaları, yerli ara malı imalat destek çalışmaları, devletin konutu değil fabrika binalarını uzun vadeli kredilerle yapması ve satması çok önemli hususlar. Bunun için topyekün bir kalkınma ve yerlileşme bilinci şart" dedi.
Her şeyi devletten beklemenin kolaycılık olduğunu söyleyen Dirin, "Toplum olarak ithal seviciliğini bırakmamız lazım. Şu an ithal makinaların yüzde 70'i ülkemizde, hem de Avrupa standartlarında üretilebilir durumda. Biz firma olarak eğer bir makine Türkiye'de üretiliyor ve istenen standartları sağlıyor ise fabrikamıza kesinlikle yabancı makina sokmuyoruz. Biz ve meslektaşlarımız dünyaya makina ihraç ediyoruz ama ülkemize satmakta zorlanıyoruz. Özellikle kompresör sektöründe uluslararası çok büyük oyuncular var. Makinalarımızın onlardan eksiği yok fazlası var. Bizim fiyatımızın aşağısına makina satanlar bile yedek parça tutarlarıyla müşteriyi uzun vadede sömürüyorlar. Müşteri de maalesef yabancı hayranlığı veya algısı olduğu için makinayı alıyor ama 5 senede ödenen yedek parça ve bakım tutarlarını hesapladığınızda makine 4 katı fiyata denk geliyor" diye konuştu.
Milliyetçilik lafta değil eylemde olmalı
Yerli üreticiler devreye girdiğinde ithal makinelerin fiyatlarının düştüğünü vurgulayan Dirin, "Örneğin 70 bin euro fiyat verdikleri makineyi, yerli üreticiler devreye girince 50 bin euroya veriyorlar. Biz biraz daha geri geliyoruz, 45 bin euroya düşüyorlar. Sonra ben müşteriye dönüp, 'Bak ben sana iki günde 25 bin euro kazandırdım. Ben olmasaydım o farkı ödeyecektin. Gel birlik olalım bu lobiyi yıkalım' diyorum ama çoğu zaman bu söylemler etkili olamıyor. Milliyetçilik lafta değil eylemde olmalı. Yerli almalıyız ki bizim firmalarımız gelişsin, Ar-Ge yapsın, bizim işçimiz ekmek yesin, bizim mühendislerimiz kendini geliştirsin. Sonra işsizlikten yakınıyoruz. E sen makineyi benden almazsan, biz nasıl istihdam yaratacağız da millet gelecek senin tekstil ürününü, çamaşır makinanı, tencere tasını veya arabanı alacak" dedi.
"Kurtuluş Savaşı makinada başlar" diyen Dirin, şunları söyledi: Eğer vizyonumuz yeniden bir kurtuluş savaşıysa, ben olsam ülkeye ithal makine sokmam. Çünkü Türk makine sanayii çok gelişti. Avrupa- Amerika bunun farkında ama biz bazen burnumuzun dibini göre miyoruz. Makina sektöründe çalışanlarda deli cesareti var. Etrafımda bu işi yapanlar eşlerini, çocuklarını makina gördükleri kadar görmüyorlar. Bu sevdaya bu azme, toplumsal bilinç ve strateji ile destek olunursa, Türk makine sektörü dünyanın altını üstüne getirir."
İthalatçılar imalatçılardan çok kazanıyor...
Çin'de artık ucuz makineler yanında kaliteli makineler de yapıldığını dile getiren CECIMO Türkiye Delegesi Ata Can Dirin, "Ama niye benim ülkeme Çinli işçinin ürettiği makine girsin? Ben yanımda 600 kişi çalıştırıyorum. Bu, yan sanayim ve tedarikçilerimle beraber en az bir o kadar daha istihdam demek. İstisna olmak üzere burada üretilmeyen teknolojileri sunan ithalatçılarımız da var ama yanında 8-10 kişiyle beraber benim yaptığım makinanın daha kalitesizini Uzakdoğu'dan getirip burada satan ithalatçılar imalatçılardan daha fazla kazanıyor. Serbest piyasa ekonomisine inancım sonsuz ama bizim gibi gelişme savaşı içerisinde olan bir ülkede üretilebilen bir makine, niye başka bir ülkeden hem de belirli standart ve kaliteyi yakalayamadan, haksız rekabet yaratarak gelsin?" görüşünü savundu.