Karacabey, tahtını Ege ve Trakya’ya kaptırıyor

Türkiye’nin salçalık domates üssü Karacabey’de rekolte son 5 yılda verimlilik kayıpları nedeniyle yarı yarıya azaldı. Bu süreçte verimliliğini ikiye katlayan Ege ve Trakya bölgeleri Karacabey’in tahtına göz dikmiş durumda.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ZEHRA ORUÇ

BURSA - Salça sanayinin kurulu kapasitesinin yüzde 80’ini bünyesinde barındıran ve salçalık domates üretimiyle ülke ihtiyacının yüzde 42’sini tek başına karşılayan Karacabey, tahtını, verimini ikiye katlayan Ege ve Trakya Bölgesine kaptırıyor. Mahsulde verimlilik artışı yakalayamayan çiftçinin yüzünü, salça sanayii de güldürmüyor. Fabrikaların bu yılki domates alım fiyatlarını kilogram başına 30 kuruşa çıkarmasını bekleyen çiftçiyi, fiyatların 5 yıl öncesine dönüşle 17 kuruşlara düşmesi üzdü. Sektör temsilcileri, fiyatlardaki bu düşüşün merdiven altı firmalardan kaynaklı olduğunu belirterek, çiftçiyi sözleşmeli ekime ve makineli hasada davet etti.

Bölgede yaşanan olumsuz hava koşulları, sezon içerisinde dolu ve aşırı yağış gibi etkenler salçalık domates hasadında çiftçiyi zorladı. Eylülün ikinci yarısına kadar hasadını tamamlaması gereken çiftçinin mahsulü tarlada kaldı. Öte yandan, son 5 yıla bakıldığında Karacabey’de ekim alanları hiç değişmezken, verimlilik kayıplarıyla rekoltede yarıya düşüş gözlendi. 2012’de 2 milyon 110 bin tona ulaşılan rekolte, 2016’da 550 bin tona düştü. Çiftçi, bu seneki ekimden 1 milyon ton salçalık domates hedefliyor.

Salçalık domateste Karacabey- Mustafakemalpaşa bölgesi olarak verimlilik artışı yakalayamadıklarını, üretimin verimlilikte 2 katına çıkan Ege ve Trakya bölgesine kaydığını belirten Karacabey Ziraat Odası Başkanı Erhan Erdem, “Önceki yıllarda Karacabey ve Kemalpaşa özelinde yetiştirilen salçalık domates, bu sene Trakya ve Ege bölgesinde oldukça gelişti. Bunun nedeni alternatif ürünlerden para kazanılamaması. Ege Bölgesinde tütün ve pamukta ithalat politikası kapsamında sistem dışı kalması, yasaklanması nedeniyle ellerinde alternatif olarak mısır ve domates kaldı. Son birkaç yıldır mısırda izlenen politika nedeniyle çiftçi mısırdan da çekildi. Sadece domatese yoğunlaşılmasıyla üretimde artış yaşandı. Trakya ve özellikle Çanakkale tarafında da daha fazla domates ekimi başladı. Salçalık domates cirosu yüksek, yüzde 10 karlılık bırakan bir ürün. Dolayısıyla çiftçiye cazip geliyor” değerlendirmesinde bulundu. Bursa bölgesinde dekar başına 7 tonlardan 8,5 tona gelen verimin, son 2 yıldır 12 tona çıktığını ifade eden Erdem, “Bu sene Ege Bölgesinde dekar başına verimlilikler artıyor. Dekar başına 4,5 ton verim ortalamasıyla giden Ege Bölgesi geçen yıl 5,5 tonları yakaladı, bu sene de 8 ton civarında rekolte öngörülüyor” şeklinde konuştu.

“Hasat sezonu temmuz-ekim aylarına yayılsın”

Salça fabrikalarının alımları ağustos- eylül ayında yapmasının çiftçiyi zor durumda bıraktığına vurgu yapan Erdem, “Salça sanayiye ‘planlama çiftçi de düşünülerek yapılsın. Sezon 15 Temmuz- 15 Ekim tarihlerine yayılsın. Hasat ağustosa sıkıştırılmasın” çağrısında bulundu. Çiftçinin işçi ile kış aylarında ton başına 40 TL’ye anlaştığını, ancak onlardan gelen talebin 90 TL’ye kadar çıktığını belirten Erhan Erdem, “Mahsul satış fiyatının yarısına ortak olup, toplama yapan işçiler de var. Yüzde 20 seviyesinde fire veriliyor. Bölgemizde verim düşüyor, maliyet masrafl arıysa bu denli yükselirken, fabrikalar alım fiyatlarını düşürüyor” dedi. Erdem, çiftçinin alım fiyatlarında ise sezonda 25 kuruş, sezon dışı olan temmuz ve ekim aylarında ise 28 kuruş olması talepleri olduğunu söyledi.

“Sanayici ihracatta mevcut pazarına razı oluyor”

Domates fiyatlarının üretim artsa da miktarda pazarlama olanaklarının artmaması nedeniyle yükseldiğini belirten Erdem, “Türkiye her yıl 110 bin ton salça ihraç ediyor. İç piyasada domates ile ilgili sıkıntı çıktığında ihracat fiyatları sezon başında 950 dolar gibi bir rakamla yükseliyor. Buradan, Türkiye genelinde salça sektörünün yeni pazar geliştirmediği, firmalarımızın birbiriyle rekabet ettiği anlamı çıkıyor. Dünya salça ticareti yaklaşık 800 bin ton. Türkiye bu pazarın yüzde 10-12’sini kullanabiliyor. AB’nin de tercihi değişmeye başladı. Salçalık domatesten çok pastörize kübik domatese yöneldiler” dedi. Erdem, Rusya ile sıkıntıların salçalık domates alanını etkilemediğini belirterek, “Ancak Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerine domates ürününün satılamaması ihracatı olumsuz etkiledi” dedi.

Ege'de, geçen yıl salça fabrikaları stokları eritemedi

Karacabey Ziraat Odası Başkanı Erhan Erdem, özellikle Ege Bölgesi’nde faaliyet gösteren küçük işletmelerin geçen yıl stoklarını eritemedikleri için salça üretiminde daralmaya gittiğini belirterek, “Geçen yıl nakit parayla direkt Ortadoğu pazarına çalışan küçük işletmeler vardı. Bunlar ağırlıklı Ege’de faaliyet gösteriyordu. Bu firmalar ya işletmelerini kapattı ya da stokları elinde kaldığı için hiç üretim yapmadı. Bazı firmalar da üretimlerini yarıya düşürdü. Geçen yıl satılamayan stokların bu sene eritilmesi planlanıyor. Aynı bölgede salçalık domates rekoltesinde ise ciddi bir artış söz konusu. Dolayısıyla işletmelerin yüzde 80’ini bünyesinde barındıran Karacabey’de salça sanayii alımlarının bir kısmını Trakya ve Ege bölgesinden yapmaya başladı” diye konuştu.

Sanayici, çiftçiyi ‘sözleşmeli ekime’ davet ediyor

Bölgede yaşanan sorunları, çiftinin serbest ekime yönelmesi ve yıl içinde Bursa bölgesindeki olumsuz hava koşulları kaynaklı verim ve kalitenin düşüşü şeklinde özetleyen sektör temsilcileri; bu yıl taahhütlü ekimin, zorlamalara rağmen ancak yüzde 50’ye ulaştığını vurguluyor. Salça fabrikaları, önceki yıllarda kasım-şubat tarihleri arasında taahhüt alırken, bu sene bu tarihi mayıs ayına kadar uzattı. Buna rağmen serbest ekimi tercih eden çiftçinin mahsulü, gerek olumsuz hava şartları gerek işçi bulamaması nedeniyle tarlada kalırken, ürün satışını da sözleşmeli alım fiyatlarının çok daha gerisinde yapmak zorunda kaldı. Çiftçinin bu duruşu, merdivenaltı üretim yapan salça imalatçılarına yaradı. Çiftçinin işçi bulamama sorununa çözüm olarak bir an evvel makineli hasada yönlenmesi gerektiğine dikkati çeken sektör temsilcileri, merdivenaltı firmaların hiçbir zaman taahhüt almadığının ve sözleşmeli çiftçi ekolüne de bu şekilde zarar verdiğinin altını çiziyor. Salça sanayi bu yıl için taahhüt alım fiyatlarını 25 ila 27,5 kuruş aralığında açıkladı. Sözleşme çerçevesinde çiftçinin ürünlerini taahhütlü fiyatlardan almaya devam ediyor.