Turkuaz Seramik, inovatif ürün grubuyla küresel oyuncu olma hedefinde

Marka ve imaj alanında iddialı olduklarını belirten Turkuaz Seramik Yönetim Kurulu Başkanı Özkaya, ‘Cerastyle’ markası ile dünya vitrifiye pazarında boy gösteren Turkuaz Seramik için ihracatın önemli olduğuna dikkat çekti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Dilek FİDAN

KAYSERİ - Tasarımları ile Türkiye ve dünya pazarlarının önemli oyuncularından kabul edilen Turkuaz Seramik, yurt içinde ve dışında ‘Cerastyle’ markası ile yer alıyor. Dünya pazarında talep gören her ürünün kalitesini, uluslararası pazarda geçerli olan kalite belgeleriyle tescillediklerini belirten Turkuaz Seramik Yönetim Kurulu Başkanı Abidin Özkaya, Turkuaz Seramik’in antibakteriyel yüzey özelliğine sahip seramik sağlık gereçleri alanında, TS 13420 standardına göre TSE Uygunluk Belgesi alan ilk firma olduğunu açıkladı. Özkaya, “Yenilikçi ürün ve uygulamalarla daha fazla tüketiciye ulaşmak için tüm dünya pazarlarını hedef pazar olarak seçtik” dedi.

Lavabodan klozete, pisuardan farklı tipteki armatürlere kadar seramiğin her alanında üretim gerçekleştiren Turkuaz Seramik, yanı sıra engelli aksesuarları, çelik örgülü bağlantı hortumları, batarya ve ara musluklar gibi tamamlayıcı ürünlerin satışı alanında da faaliyetlerini sürdürüyor. Toplam 420 bin metrekarelik alanda, yıllık 3 milyon adet kapasite ile üretim gerçekleştiridiklerini aktaran Özkaya, Avrupa'nın en büyük vitrifiye tesislerinden birine sahip olduklarını dile getirdi.

Marka ve imaj alanında iddialı olduklarını belirten Abidin Özkaya, ‘Cerastyle’ markası ile dünya vitrifiye pazarında boy gösteren Turkuaz Seramik için ihracatın önemli olduğuna dikkat çekti. Ürünlerinin yüzde 55'ini iç pazara, yüzde 45'ini de yurtdışına sevk ettiklerinin bilgisini veren Özkaya, “Bugün itibarıyla başta Avrupa olmak üzere pek çok ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Pazarlarımız arasına ABD'yi de ekledik ve 60 ülkede markamızla tanınır hale geldik” dedi.

“Türkiye’nin en uzun vitrifiye fırının devreye aldık”

Kalite odaklı teknoloji yatırımların ve Ar-Ge faaliyetlerinin 2017 yılında da devam edeceğini bildiren Abidin Özkaya, bu doğrultuda öncelikle çevreye duyarlı, aynı zamanda üretim ve kullanım açısından verimli ürünler tasarlamayı hedeflediklerini açıkladı. Özkaya, “Kullanımı hijyenik ve temizlenmesi kolay kanalsız klozetler ile daha çok hastane vb. gibi toplu kullanım alanlarında tercih edilen antibakteriyel ürünler üzerinde çalışmalar yapıyoruz. İtalyan ve Alman tasarımcılarımız ile en modern çizgilere sahip, kendine özgü trend oluşturan tasarımlar geliştirmeye çalışıyoruz” dedi.

Yenilikleri proseslerine hızlı şekilde entegre ettiklerini ifade eden Abidin Özkaya, 2016 yılında Türkiye’nin en uzun vitrifiye fırını olan yeni bir fırını devreye aldıklarını bildirdi. 10 milyon euro'luk bir başka yatırımla döküm kapasitelerini artırarak, yeni kurulan fırınlarının besleme hatlarını güçlendirdiklerini ileten Özkaya, böylece yeni hatlarıyla birlikte on yedi farklı model geliştirdiklerini aktardı. Özkaya, “Özellikle klozet üretimine yönelik yatırımlarımız 8 milyon euro. 2017 yılında sadece hat dengelemek üzerine verimlilik artırıcı ve otomasyona yönelik 1 milyon euro yeni bir yatırım yapmayı planlıyoruz” dedi.

“2016 yılını ciroda yüzde 27’lik artışla kapattık”

Özkaya; Türkiye ve dünyada yaşanan tüm sıkıntılara rağmen 2016 yılını cirolarını yüzde 27’lik, ürün kapasitelerini de yüzde 15' lik bir artışla kapattıklarını duyurdu. Yeni yatırımların tümünün hizmete girmesiyle birlikte, 2017 yılında adet bazında yüzde 25’lik bir artış gerçekleştirmeyi planladıklarını kaydeden Özkaynak, “Ciromuzu da yüzde 35 oranında artırmayı planlıyoruz. 2016 yılında toplamda 10 milyon euro'luk satışımız gerçekleşti ve Avrupa ülkelerinde marka yatırımlarımız devam ediyor. Yurtdışı satışlarımızda ciromuzu yüzde 20'ye çıkarmayı başarabilirsek, 2023 yılına yönelik koyulan seramik hedeflerini de yıllar içinde tutturabileceğimizi düşünüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

Sektöre dair sorunlara değinen Özkaya Türkiye’nin enerjide dışa bağımlı olması gerçeğine dikkat çekti. Enerji fiyatlarını düzenleyen mekanizmaların henüz yeterince oturmamış olmasının rekabet güçlerini azalttığını dile getiren Özkaya, “Özellikle ekonomik dalgalanmalar baş gösterdiğinde kaybedilen kur avantajları, siparişlerin topluca iptal edilmesine, bu da gelecek projeksiyonlarımızı yeniden gözden geçirmemize sebep olmakta.” dedi.

Bu konularda ilginizi çekebilir