141 milyar dolarlık endüstri iklim krizi tehdidi altında

 İklim krizi nedeniyle ısınan deniz suyu, su ekosistemini tehdit ediyor. Araştırmalara göre önümüzdeki 79 yıl içinde Pasifik Arktik okyanusundaki balıkçılık değişmeye mecbur kalacak. 390 milyon kişinin geçimini sağladığı endüstri, küresel ısınma tehdidi altına girecek.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Başak Nur GÖKÇAM

İklim değişikliği su ekosis­temindeki dengeleri de­ğiştiriyor. Yapılan araştır­malar, küresel ısınma sonucu yaşanan değişimlerin, Pasi­fik Arktik balıkçılığını tehdit edeceğini gösteriyor. Buna gö­re ticari öneme sahip deniz ba­lıkları ve omurgasız türlerin, daha sıcak bir iklime yani ku­zeye doğru göç edeceği öngö­rülüyor.

Birleşmiş Milletler (BM) Gı­da ve Tarım Örgütü’ne göre de­niz balıkçılığı, dünya nüfusu­nun büyük bir kısmı için önem­li bir protein kaynağı olması nedeniyle büyük öneme sahip. Fakat bunun yanı sı­ra 390 mil­yon kişinin geçim kaynağını ve yaklaşık 141 milyar dolar de­ğerinde de bir endüstriyi des­tekliyor. Yaşanan iklim krizi ise dünyanın en üretken sekiz balıkçılığını barındıran Do­ğu Bering Denizi ve Çukçi De­nizi, ayrıca iki önemli tür olan kar yengeci ve Pasifik morina­sının sayılarının azalmasında etkili oluyor.

Bölgedeki balık­çılık üzerinde iklim değişikli­ğinin potansiyel etkisini daha iyi anlamak için harekete ge­çen bilim insanları, iklim deği­şikliği etkisinin Pasifik Arktik balıkçılığı üzerindeki etkileri­ni kaleme alan yeni bir araştır­ma yayınladı. PLOS ONE der­gisinde yayımlanan araştırma, Hokkaido Üniversitesi, Tokyo Üniversitesi ve Ulusal Kutup Araştırmaları Enstitüsü ekip­leri tarafından yapıldı.

Çeşitli iklim senaryoları belirlendi

Biyoekonomik modelle­menin kullanılarak yapıldığı araştırmada, tica­ri açıdan önemli sekiz deniz balığı ve omurgasız türünün bolluğu ve dağılımının, 2021-2100 yılları arasındaki çeşitli iklim senar­yoları altında nasıl bir değişim yaşayacağı incelendi. Araştır­macıların modeli, nüfus artış hızı ve balıkçılık ölüm oranı gi­bi biyolojik parametrelerin ya­nı sıra, her türün balıkçılığıy­la ilişkili maliyetler ve gelirler gibi ekonomik parametreleri de içerdi. Ekip, iklim temelli dört sosyoekonomik yol senar­yosu oluşturdu. Bu yollar şöyle isimlendirildi; sürdürülebilir kalkınma, orta yol, bölgesel re­kabet ve fosil yakıtlı kalkınma.

Türler kuzeye göç edebilir

Yapılan incelemelerde dü­şük ila orta düzeydeki iklim değişikliği koşullarında, iyi yönetilen deniz ekosistem­lerinin 2040 yılına kadar yalnızca sınırlı ekonomik etkiler yaşayabileceğini öne sürdü. Ancak deniz buzullarının kaybı da dahil olmak üze­re daha aşırı ısın­manın daha ciddi etkilewri olaca­ğı belirtildi. Bunun yanı sı­ra tüm iklim senaryoları, deniz buzu habitatının kaybı ve doğu Bering Denizi’ndeki su sı­caklıklarının artma­sı nedeniyle ince­lenen tüm türler için kuzeye doğ­ru bir kaymaya işaret etti.

Grönland pisi balığı büyük değişim yaşayabilir

Araştırmaya göre en önemli bolluk değişiminin Grönland pisi balığında olduğu ve balıkçılığın ağırlık merkezinin en yüksek etkili iklim senaryosunda her on yılda 80 kilometreden fazla hareket etmesi öngörülüyor. Buna karşılık, walleye pollock balıkçılığının ise her on yılda yaklaşık 30 kilometre kayacağı düşünülüyor.

Öte yandan Pasifik morina balığının bolluğunun artacağı, ancak yüksek değerli kar yengecinin azalacağı tahmin ediliyor. Araştırmacılar, iklim değişikliği altında gıda güvenliğini desteklemek ve sürdürülebilir bir balıkçılık sektörü sağlamak amacıyla deniz balıkçılığını korumak ve yaşatmak için iklim dostu çözümlerin önemli olduğuna vurgu yaptı.

Sardalya göçü de etkilenebilir

İklim krizinin, Güney Afrika’daki sardalya göçünü de etkileyebileceği söylendi. Biyokütle açısından dünyanın en büyük hayvan hareketliliği olarak kabul edilen sardalya göçüne katılan balık sayısının, küresel ısınma nedeniyle ısınan deniz suyu etkisiyle azalabileceği belirtildi.