Ekonomiyi yapısal sorunları çözerek büyütebiliriz
İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli şubat ayı meclis toplantısında ekonomi ve tarım sektörüne dair önemli açıklamalarda bulundu. Kestelli, ekonomide yapısal reformların önemine vurgu yaptı.
Özlem SARSIN
İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, şubat ayı meclis toplantısında yaptığı konuşmada “Trilyon dolara ulaşan ekonomimizi ancak yapısal sorunlarımızı çözerek büyütebiliriz” dedi.
Ekonomide maliyet ödenilen bir dönemin geride bırakılmaya çalışıldığını da vurgulayan Kestelli, “Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay’ın dediği gibi, ‘kopan bağlantıları yeniden ihdas etmeye uğraşıyoruz’ diyerek sözlerine şu şekilde devam etti: “Bugün ihracatçı dostlarımız döviz kurunun yeteri kadar artmadığından şikâyet edip dış satımda zorlandıklarını ifade ediyorlar. Oysa kamuoyunda tartışıldığı üzere, Merkez Bankası’nın 2003 TÜFE bazlı reel kur endeksine göre Türk Lirası, önemli ölçüde değersiz.
Bu noktada ya döviz kuru artsın diyen ihracatçılar haksız ya da Türk Lirası aslında değerinden düşük diyen Merkez Bankası. Döviz kurlarının seviyesi özellikle bizim gibi gelişmekte olan ülkeler için hayati önem taşıyor. Enflasyon, faiz, kur, ücretler, vergi ve teşvikler gibi tüm parametrelerin gerçekçi bir uyum içinde hareket etmesi bu yüzden çok gerekli. Ve bu iklimi sağlayacak yapısal reformlar ülkemizin öncelikleri arasında.”
“Ramazanda et ve süt konuşacağız”
Konuşmasında tarım sektörüne de değinen Kestelli, 11 Mart’ta başlayacak olan Ramazan ayında yine tarımsal ürün fiyatlarının çok konuşulacağını söyleyerek, konuyu ele alırken üreticilerin içinde bulunduğu şartların konuşulması gerektiğini ve çözüm yolları aranması gerektiğini ifade etti. Kestelli, “Ramazanda en çok et, süt ve süt ürünlerinin fiyatlarının tartışılacağını rahatlıkla söyleyebilirim.
Hayvan varlığımızda düşüş yaşıyoruz. Elbette ki bunun ardında pek çok neden var. Hammaddesi açısından ithalat yapmak zorunda olduğumuz yem fiyatlarının yüksekliği. Çiğ süt fiyatının üretim maliyetinin altında kalması. İneklerin kesime gitmesi. Çoban ve çalışacak işçi bulunamaması. Mera alanların azalması. Desteklerin yetersiz kalması. Bu nedenleri çoğaltmak; listeyi uzatmak mümkün” dedi.
“Üretici ne kadar dayanabilir?”
Yaşanan süreci çiğ sütte gelinen durumu anlatarak aktaran Kestelli, “Bugün, var olan iki farklı hesaplama modeline göre çiğ sütün maliyeti litre başına 15 lira 79 kuruş ile 16 lira 85 kuruş arasında değişiyor. Ulusal Süt Konseyi’nin halen yürürlükte olan çiğ süt referans fiyatı ise litre başına sadece 13 lira 50 kuruş. Bu şartlar altında hangi üretici üretime devam etme cesaretini gösterebilir? Kim, ne kadar dayanabilir? Bu nedenle, üreticinin sorunlarını anlamaya çalışmadan tarım sektörünü değerlendirmenin hakkaniyetli olmadığını düşünüyorum.
İTB Meclis Başkanı Ömer Gökhan Tuncer: “Hayvan varlığımız düşüyor”
Türkiye istatistik kurumu 2023 yılı hayvansal üretim istatistiklerini açıkladı. Üzülerek belirtmek isterim ki sonuçlar pek de iç açıcı değil. 2022 yılına göre 2023 yılında büyükbaş hayvan sayısı yüzde 2,6 azalarak 16,5 milyon başa, küçükbaş hayvan sayısı ise yüzde 6,9 azalarak 52 milyon başa düşmüştür. Hayvan varlığımız 1 yılda 4,3 milyon baş azaldı.
Gelişmiş ülkelerin çoğunda hayvancılığın tarımsal üretim içerisindeki payı yüzde 50’nin üzerindedir. Türkiye’de kişi başına tüketilen proteinin sadece yüzde 29’u hayvansal ürünlerden sağlanmaktadır. Bu durumun en önemli nedeni hepimizin malumu et fiyatlarının yüksek olmasıdır. Sektörümüzün yapısal sorunları olduğunu zaten biliyoruz. Sık sık dile getirdiğimiz üzere bu sorunları çözmek için uzun vadeli politikalar geliştirmek zorundayız.