Yaş meyve sebze ihracatında yeni adres: Orta Asya ve Uzakdoğu
Rusya ve Ortadoğu pazarına ihracatı durma noktasına gelen yaş meyve sebzeciler, Avrupa Birliği’ndeki payını artırmayı ve alternatif pazar olarak Çin, Japonya, Kore, Kazakistan gibi Orta Asya ve Uzakdoğu ülkelerine ulaşmayı hedefliyor.
GÜLAY SOYDAN PEHLEVAN
BURSA - Uludağ Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği (UYMSİB) Yönetim Kurulu Başkanı Senih Yazgan, bu yıl ki ihracat hedeflerinin bir önceki yıla göre yüzde 15’lik artışla 120 milyon dolar olduğunu söyledi. 2015 ihracatlarının Avrupa Birliği (AB) ülkelerine yüzde -1,86, Orta Doğu ülkelerine yüzde -2,67, Eski Doğu Bloku ülkelerine yüzde -50,63, Afrika ülkelerine yüzde -3,55, diğer Avrupa ülkelerine yüzde -17,22, Türk cumhuriyetlerine yüzde -34,50 oranında düşüş gösterdiğini belirten Yazgan, “Kasım ayında başlayan Rusya krizi yaş meyve sebze ihracatını olumsuz etkiledi. Ortadoğu pazarında yaşanan gerginlikler de sektörümüze olumsuz yansıdı. Bu bölgelere yaş meyve sebze ihracatı neredeyse durma noktasına geldi. Sektörümüz de alternatif pazar arayışlarına yöneldi. Bu yıl AB pazarındaki yerimizi korumaya hatta büyütmeye çalışacağız. Yeni hedef ülkelerimiz ise başta Çin, Japonya, Kore, Kazakistan gibi Orta Asya ve Uzakdoğu ülkeleri. Geçtiğimiz yıl Çin’e kiraz ihracatı izni alma çalışmaları kapsamında ilerleme kaydedildi ve Çin ile karşılıklı protokoller tamamlandı. Bu yıl itibariyle Çin’e kiraz ihracatının başlaması bekleniyor. Kiraz üretiminde Türkiye dünya birincisi. UYMSİB olarak ihracatı da aynı dereceye getirmek istiyoruz. Üretimdeki başarımızı ihracatta da göstermeyi hedefliyoruz. Çin pazarı yollarının kiraza açılması ihracatımızı önemli oranda artıracak. Diğer yandan ABD, Japonya, Güney Kore ve Çin’e Bursa Siyah İnciri ihraç izni konusunda çalışmalarımız devam ediyor” dedi.
‘Kırsal Kalkınma projeleri desteklenmeli’
Yazgan, sektörün beklentilerine yönelik değerlendirmelerde bulunarak, bunların başında gıda güvenliğinin yaygınlaştırılması, Kırsal Kalkınma projelerinin ve organik tarım uygulamalarının desteklenmesi, imaj güçlendirme ve sürekliliğinin sağlanması, ambalaj ve depolama sorunlarının çözülmesinin geldiğini anlattı. Yazgan, diğer taleplerini şöyle sıraladı:
“Pazarlama/tanıtım faaliyetlerinin artırılması, sürekli üretici eğitimi, TARSİM’in yaygınlaştırılması, dağ köylerindeki yaşam standardının iyileştirilmesi ve köyden kente göçün önlenmesi, tarımsal veri tabanının kolay ve güvenli ulaşılır hale getirilmesi, Ar-Ge faaliyetlerinin uygulanabilir hale getirilmesi, kesim ve ihraç izin tarihlerine uyumun sağlanması için gerekli önlemlerin alınması, organik tarım ihracat verilerinin sağlanabilmesi, ürün girdi maliyetlerinin azaltılması, tarım topraklarının amaç dışı kullanımı önlenmesi ile çevre ve özellikle su kaynaklarının korunması, organize tarım bölgelerinin kurulması, ülkesel tarım politikalarının uygulanması, küçük ve dağınık halde bulunan üretim alanlarının optimum hale getirilmesi.”
‘Uzakdoğu sektöre büyük katkı sağlayacak’
Alanar Meyve AŞ CEO’su Yavuz Taner:
“Rusya pazarının belirsizliği sektörü de belirsizliğe itiyor. Özellikle kiraz ihracatında yüzde 50 paya sahip pazar kaybı sözkonusu. Bu 25 bin ton kiraz ihracatı anlamına geliyor. Diğer yandan Uzakdoğu’ya ihracatta hızlı bir gelişme sözkonusu. G20 Liderler Zirvesi’nde imzalanan protokol gereği Türkiye bu yıl Çin’e direkt kiraz ihracatına başlayacak. Bunun sektöre büyük katkı sağlayacağı düşüncesindeyiz. Tabii ki bu kısa vadeli proje değil ama başlatılmış olması bile çok önemli. Çin gibi büyük nüfusu olan ve alım gücü yüksek zenginlerin bulunduğu bir ülkede Türk ürünlerine özellikle de kiraza talebin artacak olması ihracatçıları olumlu yönde etkileyecek. Alanar olarak yaş meyve ihracatımız her yıl yüzde 50-60 oranında artıyor. Bu yıl da bu orana ulaşacak şekilde müşteri grubumuzu oluşturmaya çalışıyoruz. Ancak yeni pazarlar için yıllarca uğraşmanız gerekiyor.”
“Rusya’daki kayıp derin bir şekilde hissedilecek”
Kaledonya Dış Ticaret Yönetim Kurulu Başkanı Murat Bayizit:
“Yaş meyve sebze için 2016 en zor yıllardan biri olacak. Ana pazarımız olan Rusya krizi 2015’in son aylarında patladığı için problem çok hissedilmedi. 2016 bu kaybın derin bir şekilde hissedileceği bir yıl olacak. Rusya sorunu bir yana zaten alternatif pazar arayışına girmemiz gerekiyor. Türkiye’nin bu yıl itibariyle Uzakdoğu’ya kiraz ihracatına başlayacak olması sektör için 2016’ya yönelik en iyi haber oldu. Çok büyük bir pazar olan Çin, özellikle Şili’den ciddi oranda ürün alıyor. Çin pazarına tamamen hakim olabilirsek 80-100 bin ton gibi kiraz satışına erişebiliriz. Bu yıl kirazda altyapısı kuvvetli firmalar deneme sevkiyatına başlayacak. Önümüzdeki yıldan itibaren firmamız da buna müdahil olacak. Şu an ana pazarlarımız Amerika ve Kanada. Diğer yandan miktara göre değil, verimliliğe göre teşvik sağlanmasından yanındayız. Mazot, gübre, ilaç, sulama gibi maliyetlerin yüzde 50’sinin ihracata yönelik destek olarak üreticiye verilmesi taraftarıyız.”
‘Ekonomik istikrara ihtiyacımız var’
Figer Meyve Sebze firma ortağı Şendağ Uzun:
“Firma olarak ağırlıklı Avrupa Birliği ülkeleri ile çalışıyoruz. Yeni pazar arayışlarımız her daim sürüyor. Son olarak İskandinav ülkelerine yoğunlaştık. Anlaşma sağlamamız halinde ürün göndermeye başlayacağız. İhracat oranı büyüme hedefi piyasalarla yakından ilintili. Özellikle ekonomik istikrara ihtiyacımız var. Sektörün bazı beklentileri de bulunuyor. Bazı ürünlerde devlet desteği var, bazılarında yok. İstiyoruz ki çalışabildiğimiz tüm ürünlerde hem ihracatçılara hem de üreticilere devlet desteği sağlansın. Bunun sektöre büyük katkı sağlayacağı düşüncesindeyiz.”