Teknoloji "PERPA'da iş yapmayı" köklü biçimde değiştiriyor
PERPA Yönetim Kurulu Başkanı Mithat Yümlü, gözlemlerine dayanarak "Teknoloji 40 yılda bu merkezde iş yapma tarzında köklü değişimler yarattı, değişim hızlanıyor, bizler tanıklarız" diyor.
Rüştü BOZKURT
İstanbul'da en çok tanınan merkezler anketi yapılsa PERPA ilk 10 arasına girer. PERPA kurulduğu günden bu yana gündemde olan bir iş merkezi. Bugüne kadar binası, dükkanları, ısıtma ve soğutma sistemleri, yürüyen merdivenleri, çatısı, cephesiyle gündemden hiç düşmedi. Herkesin tartıştığı, toplumsal gündemde yer edinen konuların ötesinde neler var? PERPA'da Başkan Mithat Yümlü ile buzdağının görünmeyen yanını konuşalım istedik.
Mithat Yümlü'ye yılların birikimiyle 1980'li yıllardan bu yana PERPA'da ne gibi değişiklikler gözlediğini sorduk: PERPA derinliklerine neler olup bitiyor? Yümlü bu soruyla sık karşılaşmış olmalı ki, dolambaçlı yollara başvurmadan doğrudan yanıtladı:
"Ülkemizde son 40 yılda ticaretin şekli büyük değişikliklere uğradı. PERPA'nın ilk yıllarında bütün şirketlerin 'mübayıcıları"-satın alma sorumlusu- vardı; ellerinde çanta dükkan dükkan dolaşırlardı.PERPA'dan teklifl er alınır; fabrikalara dönülür ve değerlendirme yapılarak satın alma işlemleri başlardı. Sistem çok ağır işlerdi. Büyük kuruluşların satın alma işlemleri bir haftadan fazla sürerdi. İhale ile alım yapanların işleri daha da uzun sürerdi.
Acil işler ile ihaleli işlerin satın alma davranışları farklıydı. Ya bugün öyle mi? Teknoloji ticareti tamamen değiştirdi. İletişim çok hızlandı; ihtiyacı olanlar anında haberleşebiliyor. İthalat yapsanız işlemler, nakliye aylar sürerdi; şimdi elinizin altında e-mail var. Görüntülü olarak dünyanın öteki ucuyla hemen iletişim kurabiliyorsunuz. Daha küçük siparişleri destekleyen 'kargo sistemleri' ulaşabilirliği alabildiğine artırıyor. Teknoloji 'toptancı' dediğimiz ara kesiti ortadan kaldırıyor."
Alışverişin niceliği de niteliği de değişti
Araya giriyoruz. Mithat Yümlü'ye, "Teknolojinin iletişimi kolaylaştırması, kolay erişebilirliği sağlaması, ticaretin niteliğini değiştirdi mi? Bu PERPA'da iş yapanlar üzerinde nasılbir etki yaptı?" diye soruyoruz. Başkan, uzun zamandır bu mekanda gözlem yapmanın verdiği güvenle konuşuyor ama derin bir iç çekmeyi de ihmal etmiyor.
Diyor ki: "Geçmişte üretici ile tüketici birbirini tanımıyordu. Toptancılar üretici ile tüketiciyi buluşturabiliyordu. Toptancı aynı zamanda alışverişin finansmanını da sağlıyordu. Banka sistemenin güçlenmesi, finans araçlarının artması, finans araçlarına erişebilirliğin kolaylaşması alışverişin niceliğini de niteliğini de değiştirdi. Şimdi üretici ile tüketici daha sık yüz yüze birincil ilişkiyle işlerini yürütüyor."
Değişmelerin aniden mi yoksa bir süreç işleyişiyle yavaş yavaş mı olduğunu soruyoruz Yümlü'ye: "1980' lerden bu yana kademeli bir gelişme yaşıyoruz. Bu gibi sosyal ilişkiler bir günde gerçekleşmiyor. Zamana bağlı değişmeler oluyor; değişmelerin bazısı hızlı, bazısı daha yavaş gerçekleşiyor. Bu biraz iş yaşamının, biraz da toplumsal yaşamın bütün kesimlerindeki gündemle ilgili."
Dünle bugün arasındaki değişmeleri net olarak anlatan somut gelişmelerden örnekler vermesini istiyoruz Yümlü'den: "Şimdi PERPA navigasyonlu. Girişte telefonunuza adres verdiğimiz zaman kimseye sormadan aradığınız dükkanı buluyorsunuz. Özel TV'miz var. Portalımız var."
Kuşaklar arasında farklılık var
Ticaret yaşamındaki köklü değişmeler karşısında PERPA'da iş sahiplerinin refl ekslerini de soruyoruz başkana: "İş insanlarımızın değişimler karşısında göstedikleri refl eksler var mı? Size göre önemli olan hususlar neler?"
Yümlü insan doğasından söz ediyor: "Eskiler teknik gelişmelere daha zor uyum gösteriyor; gösteremeyenler var. Onların çocukları ve torunları ise yeni teknolojinin içinden geliyor; hızla uyum sağlıyorlar. Kendisini öğrenmeyen, gençlerin önünü açmayanlar işi terk ediyor" diyor. Sonra, "Bu gelişme bizim ülkemize has bir durum değil. Bütün dünyada teknolojik gelişmeyle birlikte iş ile insan arasındaki ilişki değişiyor. Almanya'ya gidin, satılan ve elden çıkarılan birçok işyeri göreceksiniz. Ailenin çocukları işe sahip çıkacak biçimde yetiştirilmemişse, o işyerini sürdürmek mümkün olamıyor. Avrupa'nın her yerinde bu gelişmeye tanıklık ediyoruz."
Saptamanın doğru olduğunu, başka iş merkezlerinde ve Anadolu'daki küçük sanayi sitelerinde böylesi bir gelişmeye sıklıkla tanıklık ettiğimizi aktarıyorum. Konunun sadece "teknolojik adaptasyon ve çocukların işi benimsemesi" gibi etkenlerle açıklanamayacağını ileri sürüyor ve başka hangi etkenleri dikkate almamız gerektiğini öğrenmek istiyorum.
Yümlü "Daha bir dizi etken var. Örneğin yakın gelecekte bir numaralı sorunumuz işgücü tedariği olacak. Birincisi kentleşen aileler geçim ve eğitim masrafl arı nedeniyle iki çocuktan fazla istemiyor. Giderek tek çocuk ve çocuksuz aileler artıyor. İnsanlar kısa ömürlerini istedikleri gibi değerlendirmek istiyor. Çocuk olunca yaşamı ona göre ayarlamak istemeyenlerin sayısı artırıyor. Türkiye'nin nüfusunun 90 milyonda, dünya nüfusunun da 9 milyarda sınırlanacağı hesaplanıyor. Bu bazı işleri yaptırabilmek başka yerlerden, başka kültürlerden göçlerle karşılanacak. Bizim bu konuda iyi projeksiyon hazırlamamız ve önlem almamız gerekiyor."
Geleceği inşa etmek için perpa ne yapmalı?
Mithat Yümlü' ye bilincin üç temel bileşeninden birinin de "gelecekle ilgili plan yapma" olduğunu anımsatıyorum. PERPA'nın dünden bugüne kadar gelmesi ne kadar önemli ise, bugünden yarına taşınmasının da bir o kadar önemli olacağını söylüyorum. Geleceği planlarken hangi temel dinamiklere göre hareket etmek gerektiği konusunda düşüncelerini öğrenmek istiyorum. "Önce PERPA'nın yapısını bilmeliyiz" diye başlıyor söze.
Sonra iş insanlarını üç kategoriye ayırıyor: Ürettiği malı satanlar, pazara hazır mal sunanlar ve toptan iş yapanlar. Bu kategoriye bir de ithalatçıları ekliyor. Bu yapının keskin sınırlarla ayırılamayacağının da altını çiziyor.
Ve diyor ki: "İletişimdeki gelişme ticaretin şeklini değiştiriyor. Bu değişimle ilgili öngörülerde bulunmak, gidişatın yönünü ve hızını kestirmek önemli. Bu yapı içinde farklı olan ihtiyaçlar arasında uyum ve işbirliği alanları olacaktır. Bir de şehirlerin kendi yapıları bu işleri belirliyor. Örneğin, bu gibi merkezleri 'Şehir dışına çıkaralım' demek cezbedici söz ama uygulama imkanları, yaratacağı fayda ve maliyetleri iyi hesaplamak gerekli. Batı üretim tesislerinin çevresinde yerleşim yerlerini de eş zamanlı planlamış. Evinden çıkan insan yürüyerek işine gidebiliyor."
Söze girip, "Bizim ülkemizde OSB'ler yapılıyor ama yerleşim yerleriyle bağlantısı dikkate alınmıyor. İnsanların işe geliş-gidişinde hız, esneklik, güvenlik ve konfor faktörlerine dikkat edilmemesinin işgücü verimini düşürdüğünü düşünüyoruz. Sizin yorumunuz nedir?" diye soruyoruz.
Mithat Yümlü, "Mevcut iş merkezlerini islah ederek etkinleştirmez, yenilerini kurarken de iş yeri ile konut arasında uyumlu dengeleri kuramazsak iş verimi de düşer, kent ekonomisinin verimi de" yanıtını veriyor.
Eğitim çalışmaları sürüyor
Değişmelere uyum göstermek için PERPA yönetiminin ne gibi eğitim çalışmaları yaptığını da öğreniyoruz.
Başkan Yümlü, "Devlet ciddi destek veriyor. Mevzuat değişikliği olduğu zaman burada toplantılar düzenleyerek iş insanlarını bilgilendiriyoruz. Bu merkezde 200 kadar mali müşavir var; onları bilgilendiriyor; iş insanlarımızın işlerini kolaylaştırmaya çabalıyoruz. SSK değişmelerini, KOSGEB imkanlarını, İŞKUR ihtiyaçlarını elbirliğiyle iş insanlarımıza yansıtan sistemli eğitimler yapıyoruz" diyor.
Birçok yöremizde olduğu gibi PERPA, yöneticisine hukuk ihtilafı çözme aracı olmaktan çıktı, fırsat değerlendirme aracı oldu. Giderek hukukta ihtisas alanları derinleşiyor. Bir çok yörede iş insanı uzman hukuk bürolarına erişemiyor. Bu konuda sorunlarının olup olmadığını anımsatarak soruyoruz: Böyle bir sıkıntı yaşıyor musunuz? Öğreniyoruz ki PERPA da avukatlık büroları artmış. Hukuk bürolarında ihtisaslaşmış avukatlar varmış. İstanbul'da hukuk bürolarının giderek yeterli hale gelmesi, hukuk sorunlarında yerelden küresele çözümler üreten altyapı oluşuyormuş.
PERPA iş insanı medyadan ne bekliyor?
• İş dünyası ve medya birbirinden beslenen, hayatla ilgili rakip değil paydaş olan iki alan; işbirliğini geliştirmeli, iş bölümünü geliştirmeli.
• Ekonomideki yeni gelişmeler; yeni ağlar, platformlar dikkate alınarak, girişimcinin işini kolaylaştıran yayınlara ağırlık verilmeli.
• Gerçek anlamda başarı öyküleri anlatılmalı, bazı iş adamlarının reklama dayalı öne çıkmalarına fırsat verilmemeli.
• Medya yasama, yürütme ve yargıdan sonra önemli güç olduğunun bilincinde olmalı; demokrasinin gerçek teminatı olmalı.
• Yaygın medya önemli boşluklar bırakıyor; ihtisas medyası, yeni iş insanının ihtiyaçlarını belirlemeli, eski abonelerinin yorgunluğunu, piyasadan çekilme sürecini dikkate alarak yeni bir yayın stratejisi oluşturulmalı.
• Bugünün iş insanlarına erişmek için "abone tabanlı olmak yetmiyor"; iletişim alanlarını kullanarak, sorun çözmeye dönük bilgilendirmede diğer kanallar da etkin biçimde kullanılmalı."
PERPA' nın 10 yıl sonrası....
• Belirli sektörlerde bütün pazarlar burada...Kamera, iş güvenliği malzemesi... Burası merkez. Bu özellikleri farklılaşarak korunacak.
• Temel hedeflerden biri ihtisas alanları, sinerjik kümelenme yaratma.Bu merkez tam bir platform gibi çalışacak. • Türkiye'de kapalı bir alan olduğu için gezilmesi kolay. Koşullandırılmış ortam yaratıyor; yazın serin, kışın sıcak bir mekan olma üstünlüğünden yararlanacak.
• Altyapısında otopark sıkıntısı çözülecek; ulaşabilirlik ve erişebilirlik artacak.
• Gelecekte çatıdan güneş enerjisi alma projesi var. Mevzuat sorunları aşılırsa hayata taşınacak.
• Metro, otobüs sistemi ve diğer ulaşım alt sistemlerine erişebilirlik olanakları genişleyecek.
• Metropollerde çevre yolu ve merkez vardır...PERPA hem merkez, hem de iki çevre yoluna çıkılan yer...Çok ayrıcalıklı bir yerleşim; bu avantajını sürdürecek.