Bodrum’da hedef sonsuz sezon

Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği Bodrum Temsilcisi Yiğit Girgin, Bodrum’un turizm sezonunu değerlendirdi. Yiğit Girgin, hedeflerinin Bodrum’da sezonluk değil yılın 12 ayı turizm yapmak olduğuna dikkat çekti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Özlem SARSIN / İZMİR

Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği Bodrum Temsilcisi ve Bodrium Hotel & SPA Genel Müdürü Yiğit Girgin, uluslararası turizm destinasyonları arasında önemli bir yere sahip olan Bodrum’da turizmin çeşitlendirilip, sezonun 12 aya yayılması gerektiğini söyledi.

Girgin, Bodrum’un yalnızca otelleri, hizmet sektörü ve eğlence hayatıyla değil, kökü tarihe uzanan çok değerli bir tarihi mirasa sahip olduğunun altını çizerek, bu değerlerin öne çıkarılmasıyla yılın 12 ayı turizmin mümkün olduğuna dikkat çekti.

Bodrum’un turizm denince ilk akla gelen deniz, kum ve güneş üçgeninden çok daha fazlasına sahip olduğunu kaydeden Yiğit Girgin, hem iç pazar hem de yurt dışından gelen tatilcilerin Nisan ayı itibariyle Bodrum’da piyasayı canlandırdığını kaydederek şunları söyledi: “Demokratik ortamda geçen yerel seçimlerin ardından oluşan olumlu havayla birlikte sektörde de hareketlilik yaşanıyor. Nisan ayında hem 9 günlük ramazan bayramının etkisi hem de yurt dışı uçuşlarının başlamasıyla birlikte Bodrum’da özellikle sahil bandındaki otellerde yüksek doluluklar yaşandı. Otel haricinde kendi evlerinde konaklayan vatandaşlarımız da Bodrum’a gelerek esnafın yüzünü güldürdü. Şehirde yaşanan nüfus artışı ve çarşıdaki sirkülasyondan da bunu anlayabiliyoruz. Kent ekonomisinin canlanması hepimiz için sevindirici bir gelişme. Bunu yıl geneline yaymak için gerekli düzenlemeler ve çalışmalar kentin tüm aktörlerinin işbirliğiyle yapılmalı. 2024 sezonu için hazırlıklarımız tamam sektör olarak moralimiz yüksek. Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy’un açıkladığı 60 milyon turist ve 60 milyar dolar turizm hedefine ulaşmamız mümkün” diye konuştu.

“Her bütçeye uygun tatil seçeneği mevcut"

Bodrum’da farklı fiyat alternatifleriyle konaklama imkanı bulunduğunu da vurgulayan Girgin, sözlerine şöyle devam etti: “Bodrumda kişi başı bin 500 TL.’den başlayan oda kahvaltı konaklama imkanı bulunuyor. Kişisel tercihlere ve otelin sunduğu hizmete göre fiyat farklılaşıyor. Tatil yapmak isteyenler kendine uygun bir alternatif seçebilir. Her zaman söylediğim gibi sezonun giriş ve çıkış aylarında makul fiyatlarla konaklama yapmak mümkün. Şu anda döviz stabil bir seyir izliyor. Ama yaz aylarına doğru yeniden yükselmesi bekleniyor. Şu anda ekonomide sıkı para politikası uygulanmaya devam ediyor. Bunun etkilerini görmek de zaman alacaktır. Dövizin turizm sektörü için belli bir seviyede dengeli bir seyir izlemesi gerekiyor. Ülkemiz için istihdam sağlıyor, ciddi bir gelir üretiyor ve döviz getiriyoruz. Bir aksilik olmazsa, yaz sezonunda yüzde 100 doluluklara ulaşacağımızı söyleyebiliriz.”

‘Pahalı kent’ imajı gerçeği yansıtmıyor

Bodrum’da farklı konaklama ve yeme içme alternatiflerini bir arada sunduğunu ve bazı magazinsel içerikli haberlerin ‘Bodrum pahalı kent’ imajı yarattığını söyleyen Yiğit Girgin, “Bodrum’un eşsiz güzellikleri ve zengin kültürel mirasıyla öne çıkan turizm sektörü, maalesef her sene tekrarlanan bir sorunla karşı karşıya kalıyor: yüksek fiyatlar ve pahalı mekanlarla ilgili haberler. Özellikle aşırı pahalı lahmacun ve yiyecek içecek ürünleri üzerinden yapılan magazinsel vurgular, yerli turistleri olumsuz etkiliyor. Ancak Bodrum, birçok alternatif sunan zengin bir destinasyon. Bu alternatifler içinde yer alan uygun fiyatlı seçenekler, gerçek Bodrum deneyimini yansıtan önemli bir parça. Bu pahalı algı, sadece turistleri değil, aynı zamanda diğer mekanları da psikolojik olarak etkileyerek içeride farklı bir fiyat enflasyonuna yol açıyor. Bodrumlu turizmciler, her sezon öncesi bu tür konuların gündeme gelmesinden ve magazinleştirilmesinden son derece rahatsızlar. Artık bu konuda daha fazla yorum yapılmasına gerek yok; Bodrum, her bütçeye uyabilecek çeşitlilikte yiyecek içecek alternatifleriyle dolu. Bu nedenle, Bodrum turizminin her sezon başında haksız yere aşırı pahalı algısıyla kötü bir ün ve olumsuz söylem geliştirilmesi kimseye fayda sağlamıyor” diye konuştu.