Halbes’ten enerji ve tarım sektöründe iki önemli proje

Halbes Enerji minimum rüzgarda bile enerji üretecek türbin üretimine odaklandı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Filiz COŞKUN

ANKARA-Tarım, hayvancılık ve enerji sektörlerine 2011 yılında adım atan Halbes Enerji, yenilenebilir enerji kaynakları alanında, minimum rüzgar şiddetinde de elektrik üretilmesine olanak sağlayacak rüzgar türbini üretimine odaklandı.

2011 Yılında Yozgat'ta 7 dönümlük bir alanda ekinezya ekerek başladıkları tarım faaliyetlerini, halen 500 dönüm arazide 15 çeşit aromatik bitki ile sürdürdüklerini belirten Genel Müdür Haluk Deda, Çorum’da yeni bir yatırımla tıbbi aromatik bitki fidesi yetiştirmeye başlayacaklarını kaydetti.
Bu yatırımda dağıtacakları fideye yönelik ürün alımında garanti verdiklerini dile getiren Deda, halen dönümden 300-400 TL gelir elde eden üreticiye, 7 yıl  boyunca 2 bin -3 bin 500 lira arasında geliri garanti ettiklerini söyledi.

Kars’ta ise Tarımsal ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu(TKDK) desteğiyle 300 başlık damızlık Malya Koyunu yetiştiriciliği yaptıklarını ifade eden Haluk Deda, bölgeye uyum sağlayan türün et veriminin yüksek olduğu bilgisini verdi.

Çiftliklerinde doğan enerji ihtiyacını karşılamak amacıyla enerji sektörüne girdikleri bilgisini veren Deda, Yozgat OSB’de prototip olarak ürettikleri rüzgar türbinlerine Ankara Lalahan’da kiraladıkları bir fabrika ile büyük ölçekli türbinleri eklediklerini söyledi.

Mevcut tesislerde, 5kW’dan, 250 kW’ya kadar rüzgar türbini üretimi gerçekleştirdiklerini dile getiren Haluk Deda, anahtar teslimi yöntemi uyguladıklarını kaydetti.

Deda, Türkiye’nin enerjide yüzde 70 seviyesinde dışa bağımlı olması gerçeğinden hareketle sektöründeki yatırımlarını yenilenebilir enerji sistemlerine yönlendirdiklerini kaydetti. Üretimlerinde, orta şiddetli rüzgarlarda bile enerji üretimini sağlayacak çözümler sunduklarını ifade eden Haluk Deda, minimum rüzgar gücüyle enerji üretimi sağlayacak türbin üretmeyi öngördüklerini aktardı.

2015 yılında bir çok sektörde yatırımlarda durağanlık yaşanmasına rağmen, firma olarak yatırımlarını sürdürdüklerini dile getiren Haluk Deda, rüzgar ve güneşten elde edilen enerjiye yönelik yüksek fiyatlı alım politikasının belirlenmesi halinde, orta ve uzun vadede dışa bağımlılığın azalacağına dikkat çekti.

Haluk Deda, 50 kW büyüklüğünde kurulu güce sahip olan bir işletmenin rüzgar hızının 6 m/s ortalama olduğu bölgede işletmesinde enerjiden yüzde 90 oranında azalacağının altını çizdi.

Sektörün sertifikasyon sürecinde ve laboratuvar aşamasında ciddi sorunlar yaşadığını ve yüksek ücret ödemek zorunda kaldığını dile getiren Deda, belgelendirme sürecinin desteklenmesinin faydalı olacağını söyledi.