Maldivler'de bir Türk yatırımı hikayesi: Ayada Resort
Geçtiğimiz hafta Maldivler hükümetinin davetlisi olarak bir grup Türk gazeteci, dünyanın bu cennet köşesini ziyaret etme fırsatını bulduk. Turkuvaz suların, bembeyaz kumların, tropikal ağaçların ve sıcak havanın etkisinde çok kalmadan, ekonomi gazetecisi gözüyle Maldivler'deki yatırım ortamını inceledim.
Toplam 300 bin nüfusa sahip, yüzlerce adadan oluşan bu doğa harikası ülkenin doğal olarak en önemli geçim kaynağı turizm.
Başkent Male'yi merkez alırsak, Maldivler'i kuzey ve güney diye ikiye ayırabiliriz. Bizi, Maldivler'i coğrafi olarak daha iyi anlayabilmemiz için kuzeyde Niyama Resort'a, güneyde ise Ekvator çizgisine yakın olan Ayama Resort'a götürdüler. Her resortun kendisine özel bir adası var. Maldivler'de toplamda 120 resort buluyor ve bunlara ulaşım genellikle deniz uçakları, sürat tekneleri ve pervaneli küçük uçaklarla sağlanıyor.
Anlayacağınız üzere Maldivler'de ulaşım gerçekten de zor. Hint Okyanusu'nun ortasındaki adalar mercanlardan oluşuyor. "En ücra noktalardaki bu mercan adalara nasıl inşaat yapılıyor" diye düşünürken, Ayada Resort'un sahibinin Ankara merkezli faaliyet gösteren Aydeniz Grubu olduğunu öğreniyorum.
Aydeniz Grubu, inşaat, gıda ve turizm alanlarında faaliyet gösteren bir aile şirketi. Ayada Resort'ta ailenin iki genç temsilcisi görev yapıyor. Mali ve idari işlerden sorumlu Diyar Aydeniz ile yiyecek-içecekten sorumlu Orhan Aydeniz.
Diyar Aydeniz, ayın en az 20 günü başkent Male'de çalışıyor. Adanın ihtiyaçları, ithal edilecek ürünler ve tüm idari işleri Diyar Aydeniz Male'den yürütüyor. Orhan Aydeniz ise Ayada Resort'ta kalarak başta yiyecek-içecek olmak üzere adadaki işleri koordine ediyor.
Diyar Aydeniz'e ilk olarak Aydeniz Grubu'nun hikayesini sordum. Lokomotif işlerinin inşaat olduğunu anlatan Diyar Aydeniz, şunları söyledi: "Son dönemde Etiyopya ve Afganistan'da işler yaptık. Ben de 3.5 yıl Afganistan'da çalıştıktan sonra buraya geldim. Aydeniz İnşaat, kamu müteahhitliği yaparak gelişti. Büyük amcamız Ahmet Aydeniz, 1975'te DSİ'de mühendisken özel sektöre yöneldi. Bugüne kadar 600 milyon dolarlık taahhüt işleri yaptık. 6 erkek, 6 kız kardeşten oluşuyor Aydeniz ailesi. Ahmet Aydeniz bize hep 'İş yapın, iş yaratın ve yaptığınız iş insanlara faydalı olsun' der. Biz de bunu yapmaya çalışıyoruz. Yurtiçi ve yurtdışı yatırımlarında aileden kişiler yönetici olarak yer alıyor. Ancak, kurumsal disiplin çerçevesinde hareket ediliyor."
Benim de gözlemim, kimse 'Aydeniz' soyadını taşıyor diye kafasına göre hareket edemiyor. Çoğu şey Ankara'nın denetiminden ve onayından geçiyor.
"Maldivler'e yatırım yapma fikri nasıl gelişti" soruma Diyar Aydeniz, şöyle yanıt verdi: "2001 yılında Ahmet Aydeniz'in oğlu Fırat Aydeniz, kendisi de mimar, Maldivler'e balayına geldi ve Maldivler'den çok etkilendi. Biz neden burada olmayalım dedi ve yatırım yapma kararı aldık. Turizm ile ilgili hiçbir bilgimiz yoktu. 3-4 yıl araştırma yapıldı ve 2008'de inşaata başlandı. Her yerin dizaynı Fırat Bey'e ait. 2011'in 10'uncu ayında resort hizmete açıldı. Toplamda 130 milyon dolar tuttu yatırım. Bunun bir kısmı özkaynaklardan, bir kısmı da kredilerle karşılandı."
Diyar Aydeniz, inşaatın gerçekten zor olduğunu, kum, çimento vb. ürünleri Hindistan'dan getirdiklerini belirterek, "Bu yatırım tutarıyla Türkiye'de 5 tane şehir oteli açabilirdik. Maldivler'de görebileceğiniz en iyi inşaat malzemelerini burada kullandık" dedi.
Maldivler'in yatırıma aç bir bölge olduğunu vurgulayan Diyar Aydeniz, "Maldivler'de yerel ortağı olmayan tek yatırım Ayada. Biz ortakla iş yapmayız dedik ve Maldivler hükümeti bunu kabul etti. Yıllığı 3 milyon dolara 50 yıl adayı kiraladık. İlk 8 yıl teşvik kapsamında kiranın sadece yüzde 50'sini ödüyoruz. Maldivler'de yeni yatırım düşüncelerimiz var" diye konuştu.
Maldivler'e yılda 3 milyon Çinli turist geliyor ve Çinliler, toplam tursitlerin yüzde 70'ini oluşturuyor. THY’nin Maldivler'e doğrudan uçmaya başlamasıyla 2007’de 2 bin civarında olan Türk turist sayısı geçtiğimiz yıl 10 bine yaklaştı. Diyar Aydeniz, "Türk tursitler mahremiyete çok önem veriyor" dedi.
Aydeniz Grubu, ağır işleyen bürokrasi ve çıkarılan zorluklara rağmen, Maldivler'de iyi bir operasyon yürütüyor. Kendilerine ait yük gemisi ile 2 haftada bir başkent Male'den malzemeler getiriliyor adaya.
Ayada, zor şartlar altında başarılı iş yapılabileceğinin göstergesi olan bir yatırım. Aydeniz Grubu, Maldivler'deki potansiyeli iyi değerlendiriyor. Ancak, Türk gıda firmaları bir şekilde Maldivlere girmeli. Resortlar, yıllık en az 1 milyon dolarlık gıda ithalatı yapıyor. Toplamda 1 milyar dolardan fazla bir gıda pazarı potansiyeli var Maldivler'de ve bunların çoğu Dubai'den karşılanıyor.
Daha çok Türk malı isteniyor ama sıkıntılar var
Orhan Aydeniz, daha çok Türk malı kullanmak istediklerini ancak Türkiye’den Maldivler’e lojistik sıkıntısı yaşadıklarını anlattı. Buraya bir not düşelim: Orhan Aydeniz, tüm zor şartlara rağmen Türkiye’deki ünlü bir su firmasından bir konteyner dolusu cam şişe su aldıklarını, ancak firmanın kendilerine ‘su bozulmayacak’ garantisi vermesine rağmen suların bozuk halde ellerine ulaştığını, firmanın da bu sorunu çözmediğini söyledi. Sonra diyoruz ki “Neden dünyada bir markamız yok?”