2025’te dünyanın üçte ikisi su kıtlığı yaşayacak

Küresel çapta kuraklığın etkileri her gün etkisini gösteriyor. Bazı illerimizde barajlar sıfırı görürken, bazı illerimizde ise su kullanımına ilişkin kısıtlamalar geliyor. Xylem Türkiye Genel Müdürü Altuğ Bilgiç, su sorunlarına karşı çözüm yöntemlerini DÜNYA Gazetesi’ne anlattı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Başak Nur GÖKÇAM

Su, her canlı için vazgeçilmez bir kaynak. Susuzluk ise hepimizin en temel problemlerinin başında gelmekte. Kuraklık, gezegenimizin nerdeyse her noktasında etkisini gösterirken, mevcut kaynakların nasıl korunması gerektiği üzerinde durmak gerek.

Su teknolojisi alanında faaliyet gösteren ve suya dair sorunlar üzerine çalışan Xylem’in Türkiye Genel Müdürü Altuğ Bilgiç, Dünya Su Günü’ne özel açıklamalarda bulundu. Su kıtlığı tehlikesinin dünyadaki tüm toplumları tehdit ettiğine dikkat çeken Altuğ Bilgiç, “2025 yılı itibarıyla dünya çapında 1,8 milyardan fazla insanın su kıtlığı olan bölgelerde yaşaması, dünya nüfusunun üçte ikisinden fazlasının ise su kıtlığı ile karşı karşıya kalması bekleniyor.

2050 yılı itibarıyla su ihtiyacının 2015 yılı seviyelerine göre yüzde 55 artacağı da yine öngörüler arasında” diye konuştu. Yeraltı su borularındaki kaçakların (kendiliğinden sızan su) birçok yerleşim yerinde ciddi boyutlarda olduğunu belirten Bilgiç, “Dünya genelinde yılda toplam 126 milyar metreküp su kaçağı bulunuyor. Dünyada kişi başına günde 77 litre su kaybı mevcut.

Yalnızca Avrupa’da su kayıp ve su kaçağı yüzde 25 seviyelerinde. Su kaybının dünya ekonomisine yansıması ise yıllık 39 milyar dolar değerinde” dedi. Çevresel faydalar sağlayan yüksek verimli su teknolojileri ürettiklerini belirten Altuğ Bilgiç, “Suyun daha iyi kullanımı, korunması ve gelecekte yeniden kullanılması için 2021’de öncü pompa ve su arıtma sistemleri şirketlerinden olan Anadolu Flygt’ı, 2023’ün başında ise Evoqua Xylem bünyesine dahil oldu. 2023’te de yeni teknolojiler geliştirmeye ve Türkiye’de yeni yatırım planları ile büyümeye devam edeceğiz” dedi.

“Sürdürülebilirliği yaptığımız işin esası olarak görüyor, bu anlamda suyun yaşam ve daha sürdürülebilir bir dünya yaratmak için kritik öneme sahip olduğunu çok iyi biliyoruz” diyen Bilgiç, bu kapsamda 2025’e kadar 16,5 milyar metreküpten fazla su tasarrufu yapmayı hedeflediklerinin altını çizdi ve şöyle devam etti: “2025 hedeflerimiz arasında yılda 55 milyonu aşkın kişinin evsel su kullanım ihtiyacına eş değer olan 3,5 milyar metreküpün üzerinde gelir getirmeyen suyu azaltmak ve yılda 197 milyondan fazla kişinin evsel su kullanım ihtiyacına eş değer olan 13 milyar metreküp suyu yeniden kullanım için arıtmak bulunuyor.

Ayrıca tesislerimizde yüzde 100 yenilenebilir enerji ve yüzde 100 proses suyu geri dönüşümü kullanma hedefimizle değer zincirimizde de 2050 yılından önce net sıfır karbon emisyonu elde etme taahhüdünde bulunuyoruz."

Brezilya’nın dörtte biri kadar yeni ormana ihtiyaç var

Tüm kaçak suların atmosferde meydana getirdiği karbondioksit salımını bertaraf etmek için Brezilya’nın toplam dörtte biri kadar yeni ormanlara ihtiyaç olduğunu ekleyen Bilgiç şöyle devam etti: “Günümüzde ileri teknoloji ile su kayıplarını kolaylıkla tespit etmek, hatta kestirimci bakım sayesinde kayıp meydana gelmeden riskleri belirlemek ve yönetmek mümkün. Örneğin, Xylem’in patentli teknolojisi olan Smart Ball, boru hattında günde 30 kilometre yol katederek noktasal su kaçaklarını tespit edebiliyor. Bir diğer inovatif ürünümüz olan Pipe Diver ise kaçak olması muhtemel yerleri tespit ederek su kayıplarının önüne geçiyor.”

Kâr amacı gütmeyen ortaklarımızla çalışıyoruz

“Xylem'in kurumsal sosyal sorumluluk programı olan Watermark’ın misyonu, sağlıklı yaşamları desteklemek ve dirençli topluluklar oluşturmaya yardımcı olmak için eğitim, güvenli su ve sanitasyona adil erişim sağlamak olarak öne çıkıyor” diyen Altuğ Bilgiç, bu doğrultuda dünyanın her yerindeki topluluklar için eğitim sağlayan ve güvenli su kaynaklarını koruyan sürdürülebilir kalkınma projelerinde kâr amacı gütmeyen ortaklarla birlikte çalıştıklarını belirtti.