Su tüketiminde çifte kriz
İklim krizinin etkileriyle kurak bir kış mevsimi geride kalırken, ekonomik kriz ise ambalajlı su tüketimini vurdu. 2018 yılında kişi başı 150 litre su tüketilen Türkiye’de, 2023 yılında kişi başı tüketimin 126 litre olması bekleniyor.
Küresel ısınmanın neden olduğu iklim değişiklikleri, tüm dünyayı kasıp kavuran bir kuraklığa neden oldu. İklim değişikliğinden doğrudan etkilenecek sektörlerin başında ise su geliyor.
Kurak bir kış mevsimini geride bırakan Türkiye, iklim krizi ve ekonomik kriz etkileri arasında sıkışıp kaldı. 2018 yılında kişi başı 150 litre su tüketimi olurken, Türkiye’de yıllık kişi başı tüketilen ambalajlı su miktarı ortalama 125 litre olarak kayıtlara geçti. Pınar Su ve İçecek Pazarlama Müdürü Pelin Gülbay Özdemir, “İklim değişikliğinden doğrudan etkilenecek bir sektörde faaliyet gösteriyoruz.
Bu nedenle sürece ilişkin gelişmeleri takip ediyor ve karbon ayak izi azaltma amaçlı projelere imza atıyoruz. Bunun yanı sıra mücadele ettiğimiz diğer bir kriz ise işin ekonomik yüzü oldu. Çünkü artan fiyatlar, tüketicinin ambalajlı su tüketiminde de azalma yaşanmasına neden oldu” dedi.
Pazar büyüklüğü 23 milyon lirayı aşacak
SUDER verilerine göre, ambalajlı su pazarı büyüklüğünün 2022 yılında 17 milyar 150 milyon TL’ye ulaştığı bilgisini veren Pelin Gülbay Özdemir, “2023 yılında kişi başına tüketimin 126 litreye, pazar büyüklüğünün ise 23 milyar 580 milyon TL’ye ulaşması bekleniyor. Pazarın köklü oyuncularından biri olarak sadece Türkiye’nin değil, dünyanın dört bir yanından milyonlarca kişinin susuzluğunu gideriyoruz. 2022 yılı itibarıyla iç pazarın yanı sıra 30’a yakın ülkeye ihraç ediyoruz.
İhracatımızda İngiltere, Almanya, Belçika, Macaristan, İrlanda, Romanya, Yunanistan, Malta, Kosova, İsviçre gibi Avrupa ülkeleri ağırlığını korurken, KKTC, Azerbaycan, Irak, Kuveyt, BAE, Bahreyn, Singapur, Ürdün, Ukrayna, Trinidad Tobago pazarlarında da satışlarımız devam ederken, Amerika, İsrail, Filistin, Macaristan, Bulgaristan, Libya ihracat pazarlarına yeni eklenen ülkeler oldu” diye konuştu.
“Emisyonu yüzde 22.5 azaltacağız”
Bütün çalışmaların temelinde sürdürülebirlilik düşüncesinin yatmakta olduğunu belirten Özdemir, "2050 yılında karbon nötr olma hedefi doğrultusunda değer zinciri boyunca karbon salımının azaltılmasını önceliğimize alarak, kısa ve uzun vadede çevresel sürdürülebilirlik hedeflerimizi belirledik.
Bu doğrultuda, karbon emisyonumuzu 2030 yılına kadar 2021 yılına göre yüzde 22.5 azaltmış olmayı hedefledik” diye konuştu. Pınar Su ve İçecek olarak doğal alanlarda konumlanmış üç farklı lokasyonda yer alan su kaynaklarından üretim yaptıklarını belirten Özdemir şöyle devam etti: “Ekosistemin sürdürülebilirliğinin sağlanması için de kaynaklardan çekilen suyun toplam debisinin yüzde 30’unu doğal ortama bırakıyoruz.
2022 yılı toplam atık su miktarını bir önceki yıla göre yüzde 19,78 oranında düşürdük. Türkiye genelinde tüm tesislerde uygulanan iyileştirmeler neticesinde, Aydın’da toplam atık su miktarında bir önceki yıla göre yüzde 28,67 oranında, birim ürün başına harcanan atık su miktarında ise yüzde 17,62 oranında azalma sağlandı. Bursa’da atık su miktarı yüzde 10,16 oranında azalırken, Sakarya’da atık su miktarı azaltımı yüzde 49,13 oranında gerçekleşti.”
Yüzde 25 daha az kâğıt
2022 yılında birim ürün başına PET kullanım oranının ürün gruplarına göre, çalışmaların başlatıdığı yıla kıyasla yüzde 28 ile yüzde 35 oranlarında azaltıldığını söyleyen Özdemir, “PE kullanımındaki azaltım oranı ise bir önceki yıla göre birim ürün başına ortalama yüzde 20 olarak gerçekleşti. Ambalaj optimizasyon çalışmalarımıza kağıt bazlı ambalajlarımız için de devam ediyoruz. Bu çalışmalarla, ilgili ürün gruplarımızda 2021 yılına göre birim ürün başına ortalama yüzde 14 ile yüzde 25 oranları arasında daha az kağıt malzeme kullanımı sağladık” dedi.
Doğru kullanılırsa çevresel etki azalır
Günümüzde kolay kullanılabilen, çevreci, geri dönüşümlü ambalajların daha fazla tercih edildiğini belirten Pınar Su ve İçecek Pazarlama Müdürü Pelin Gülbay Özdemir, “Hafif, dayanıklı ve ekonomik ambalajlar olması nedeniyle plastikler bunlardan biri. Doğru kullanılır, doğru şekilde toplanır ve geri dönüşüme aktarılırsa çevresel etkilerini büyük ölçüde azaltmak mümkün. Biz de Yaşar Holding’in 2019 yılında İş Dünyası Plastik Girişimi’ni imzalamasıyla 2021 yılında plastik azaltımına yönelik hedeflerine dahil olarak plastik azaltımı, geri dönüştürülmüş plastik kullanımı ve kullanılan plastiklerin geri dönüştürülebilir olmasına yönelik çalışmalarımıza devam ediyoruz” dedi.
Karbon ayak izi ölçmeye 2010’da başladık
Karbon ayak izi hesaplamalarına 2010 yılında başladığını belirten Pelin Gülbay Özdemir, “O yıla kıyasla 2021 yılında karbon emisyonunu yüzde 22,7 azalttık, 2022 yılında ise azaltıma yönelik projelerini devam ettirmiş ve bu oranı yüzde 36,3’e yükselttik. Gönüllü karbon piyasasında Doğrulanmış Karbon Standardı yani VCS (Verified Carbon Standard) geliştiren Verra uluslararası organizasyonun karbon kredilerini kullanarak, ürünlerde karbon denkleştirmesi yaptık. Türkiye’de ilk Karbon Nötr Sertifikalı Ürünleri üretmiş ve karbon salımının azaltılması için küresel çapta da sorumluluk almaya öncülük ettik” şeklinde konuştu.