'Baharat stoku yapılmazsa, tüketici ürün bulamayacak'

Bu sezonun baharat için çetin geçeceği uyarısında bulunan BAKDER Yönetim Kurulu üyesi Dönmez, stokların yapılmaması durumunda sarımsak, tarçın, limon tuzu, ıhlamur ve Hindistan cevizinin raflarda bulunamayacağını söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

MELTEM AHATOĞLU

MERSİN - Düşük ürün rekoltesi, yükselen döviz kuru, üretici ülkelerdeki aşırı yağışlar ve spekülatörlerin ürün stoku nedeniyle baharat ürünlerinde fiyat artışı devam ederken, özellikle sarımsak, tarçın, limon tuzu, ıhlamur ve Hindistan cevizi için uyarı geldi. Birleşmiş Aktar Baharatçı ve Üreticileri Derneği (BAKDER) Yönetim Kurulu Üyesi ve Dönmezler Baharat Yönetim Kurulu Başkanı Tevfik Dönmez, üretici ve toptancıların stok yapmaması halinde, tüketicilerin bu ürünleri raflarda bulamayacak duruma gelebileceklerini, bulsalar bile fiyatların el yakacağını ifade ederek, "2017 yılı baharat için çetin geçecek" uyarısında bulundu. Baharat sezonunun sorunlarla açıldığını, ithalat yapılan ülkelerde hasat dönemnin tamamlandığını ve önümüzdeki 9 ay boyunca yeni mahsul baharat ürünü olmayacağını dile getiren Dönmez, şu bilgileri verdi:

"Rekoltedeki düşüş ve döviz kurunun artmasının yanı sıra olumsuz hava koşullarının da etkisiyle baharat ürünlerinin arzında yaşanan sıkıntılar, bazı ülkelerde fiyatları yüzde 100 artırdı. Hindistan para birimi rupide yaşanan banknot değişikliği, Endonezya'daki kesintisiz sağanak yağışlar, baharatta stokların azalmasıyla speküle edilmesi ve doların değerlenmesinin çarpan etkisiyle ekstra bir fiyat artışı yaşandı. Özellikle limon tuzu, kurutulmuş sarımsak ve tarçın gibi ürünleri hammadde olarak kullanan üretici firmalarının maliyet ve satışlarına dikkat etmesi uyarısında bulunan Tevfik Dönmez, "Yeni zarar ve riskler oluşmaması için, başta baharat üreticisi firmalar olmak üzere, catering, et ürünleri, pastacılık, şekerleme ve kahve sektöründe faaliyet gösteren firmalar daha temkinli davranmalı" dedi.

Fiyat artışı yüzde 40 ile yüzde 100 arasında

Stok yönetimi iyi bir zemine oturtulmazsa 2017'nin Temmuz ayına kadar birçok ürünü bulmakta zorlanılacağını ifade eden Dönmez, "Bu ürünlerin başında sarımsak, tarçın, limon tuzu, Hindistan cevizi ve kimyon geliyor. Limon tuzu ürün olarak kullanılmasının yanı sıra hammadde olduğu için de ayrıca önem taşıyor. Çin'den ithal ettiğimiz sarımsakta fiyat yüzde 100 arttı. Sarımsağı yüzde 70'lik artışla limon tuzu ve tarçın, yüzde 40'lık artışla Hindistan cevizi ve kimyon izliyor" dedi.

Bu ürünlerin üretim ve satış performanslarını göz önünde bulundurarak, tüketicilere stok yapmaları yönünde çağrı yapan Dönmez, "Aksi halde bu sene birçok baharat ürününü raflarda bulamayabiliriz. Bulunması halinde ise fiyatlar daha çok el yakacaktır " diye konuştu. Kahve fiyatlarının da yüzde 50 zamlandığını anlatan Tevfik Dönmez, "Çok az tüketilen lüks baharat ürünü kakulede bile yüzde 100'lük bir artışla karşı karşıyayız. Sadece yurtdışından ithal ürünlerde değil, anason ve kimyon gibi yerli ürünler de el yakıyor. Çünkü ne yurtiçinde ne de dünyada yeterince stoklu ürün yok. Bu nedenle anason ve kimyonda da yüzde 50'lik bir fiyat artışı yaşandı. Muhtemelen bu artışlar kış aylarına girdiğimizde artarak devam edecek" diye konuştu.

Baharatta ilk defa bu sene stok devretmedi

2017 yılının 'geminin yürütülmesi' senesi olacağının altını çizen Tevfik Dönmez, kardan ziyade devamlı düşen alım gücü karşısında sektör olarak mevcut potansiyeli korumaya çalışacaklarını söyledi. Türkiye'de sektörün 200 bin ton civarında yağlı tohumlar ve baharat ürünü ithal ettiğini ve ilk kez stok devretmediklerini anlatan Dönmez, "Geçtiğimiz senelerde stok devrederek, ithalatta sıkıntı yaşanan ürünleri depomuzdan çıkarıp piyasaya sunardık. Elimizdeki ürünlerle, arz-talep dengesi nispeten dengelenmiş olurduk . Şimdi ise devreden bir ürün stoku neredeyse yok. Çünkü 2 yıldır baharat fiyatları son 10 yılın zirvesinde seyrediyor. Baharat, sürdürülebilir bir ticari sektör olmaktan çok, dokusunun ve pazarının kontrol edilemediği ve gün geçtikçe güvensizleşen bir piyasa kimliğine büründü. Bunun için sektör temsilcilerinin ürün ve üretim kalitesinde daha özverili, bilgili ve donanımlı olmasına daha çok ihtiyacımız var " şeklinde konuştu.

Bu konularda ilginizi çekebilir