Akıntıya karşı yüzmek kolay olmuyor!

Uğur CİVELEK
Uğur CİVELEK ARKA PLAN dunyaweb@dunya.com

Genel Seçim sonuçları, iş dünyası ve finansal piyasaları fazlası ile germiş gibi görünüyor. Kamuoyuna yansıyan beyanlar ve dile getirilen söylemler ile olumsuzlukların güçlenmesini önlemeye, ortak bir çaba ile yeni oluşan Meclis aritmetiğini yönlendirmeye çalışıyorlar. Bir süre için, korkuların ecele fayda etmesini ummak dışında çıkış yolu bulamıyorlar! Erken seçimin gündeme gelmemesini, acilen her kesimi sakinleştirebilecek bir koalisyon oluşturulmasını talep ediyorlar. Başka bir deyişle, Nasrettin Hoca’nın hikayelerini anımsatıyor ve olmayacak işe amin demek zorunda kalıyorlar! 

Seçim sonuçlarının netleşmesi ile birlikte, finansal piyasalarımız olumsuz baskılar altında bunaldı, fiyat oynaklıkları aşırılık sınırlarını zorladı. İlk tepkiler hem finansal piyasaları üzmeyecek, hem de iş dünyasını ve toplumun genelini memnun edebilecek bir Hükümet formülünün olanaksız olduğu endişesinden kaynaklanmıştı. Bu durum iş dünyasını gerdi, olumlu ve yapıcı mesajlar yolu ile sakin olma çağrısı yapmak zorunda bıraktı! 

Eğer küresel koşullar çok daha olumlu olsa ve içeride ciddi sorun ve dengesizlikler bulunmasa, her kesimin bu seçim sonuçlarına yönelik tepkisi daha farklı olurdu. İş dünyasının bir kısmı faiz yükselişinden ve diğer kısmı kur hareketlerinden endişe etmez, korku zoru ile sakin olalım çağrıları yapmak zorunda kalmazdı. Meclis’te temsil edilen siyasi partiler koalisyona katılma konusunda çok daha istekli ve tavizkar olabilirdi! Fakat durum ne yazık ki böyle değil. İç ve dış koşullardaki olumsuzluklar hareket yeteneğini daraltıyor, hükümete ortak olmanın ateşten gömlek giymek ve yıpranmak anlamına gelebileceği biliniyor! 

Küresel koşullar ve içerideki çok yönlü olumsuzluklar hem seçim sonuçlarını etkiledi, hem de bundan sonra yaşanacaklar üzerinde belirleyici olmaya devam edecek. Sandıktan tek parti hükümeti çıkabilseydi, ekonomideki eğilimler konusunda büyük bir farklılık söz konusu olamayacaktı. Bu nedenle mucize peşinde koşmak pek anlamlı görünmüyor. Son üç yıldır bir arpa boyu mesafe kaydedemeyen kısır faiz tartışmalarını hatırlayalım: tek parti yönetiminin çözemediği çelişkiler ve ağırlaşmasını önleyemediği sorunlar karşısında, her hangi bir koalisyonun ne yapmasını bekliyorsunuz? 

Bundan sonra ekonomi cephesinde yaşanacak eğilimlerin yönünü değiştirebilme şansımız yok! Tek parti yönetiminde belki fiyat oynaklıkları daha sınırlı ve olumsuzlaşma hızı düşük olabilirdi. Koalisyon söz konusu olunca zaman daha hızlanacak ve gerçeklerin daha erken belirleyici olması gündeme gelecek. Erken seçim olasılığında ise acı gerçeklerle çok daha erkenden yüzleşmek zorunda kalabileceğiz. Kaybedecek pek bir şeyi olmayanlar için, ne olacak ise sorunlar daha fazla ağırlaşmadan bir an önce olması daha iyidir! Fakat ciddi boyutta risk taşıyanların kendi başlarının çaresine bakabilmek için zaman kazanmaya ve olduğundan farklı görünmeye ihtiyacı vardır! 
Türkiye ekonomisi açısından faizlerin veya döviz kurlarının yükselmesi, ekonominin daralması anlamındadır; bu süreçte işsizliğin ve iflasların artması, cari açık küçülür iken bütçe açığının büyümesi kaçınılmazdır. Daralan bir ekonomide riskten kaçınma eğiliminin güçlenmesi ve kırılganlığın artması doğaldır. Eğer bu duruma düşmek istemiyor idiyseniz, son on yılda belirleyici olan her türlü aşırılık ve israfa neden abone oldunuz? Her hovardalığın veya başkalarını aptal yerine koyan kötü alışkanlıkların bir bedeli vardır! 

Sormak gerekiyor oluşması istenen koalisyon hükümeti neleri yapsın ve nelerden kaçınsın? Topluma kemer sıktırsın mı? Döviz kuru ve buna bağlı olarak enflasyon yükselişini önlemek için faizlerin sert bir şekilde yükselmesi ve yapısal reformlar yönünde çaba harcasın mı? Neden bu sorulara evet diyenler küçük bir azınlık olmaktan öteye gidemiyor?  

Eğer mümkün olur ise oluşacak koalisyonun önceliği, seçmenlerini küstürmeyecek uygulamalar lehine olacaktır; kendi ürettiği sorunları çözemeyen yıpranmış düzenin ömrünü uzatmak adına siyasi ömürlerini kısaltmaktan kaçınmaya çalışacaklardır! Böyle bir olasılık ise, bugün sakin olma çağrısı yapan ve yapıcı görünmeye çalışanları hiç memnun etmeyecektir. Gidişattan rahatsız olanların uzlaşabildiği tek konu ise erken seçim olabilir!
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar