Üç Silahşorlar'dan panoramamız

Tekfen'in 60. yaş kutlamasında Feyyaz Berker, Nihat Gökyiğit ve Necati Akçağlılar'ın hikâyesini anlatan üç kitap verildi...

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Üç genç girişimcinin, tâbir yerindeyse Üç Silahşorlar'ın hikâyesini anlatan üç kitap verdiler Tekfen'in 60. yaş kutlamasında… Feyyaz Berker, Nihat Gökyiğit ve Necati Akçağlılar'ın 1956 yılında ideallerini gerçekleştirmek üzere bir araya gelmeleriyle atılmıştı Tekfen'in temelleri. Hepsi de öğrenimini inşaat mühendisliği üzerine yapan ortakların Amerika'dan döndükten sonra devlet görevlisi olarak çalıştıkları Bayındırlık Bakanlığı, Tekfen'in kurulmasında etken olan en önemli kesişim noktalarından biriydi.

Ortaklardan önce ikisinin, ardından üçüncüsünün devlet görevinden ayrılarak bir araya gelmesiyle Tekfen Holding'in çekirdeğini oluşturan ilk girişim, Türkiye'nin NATO'ya üye olması nedeniyle mühendisliğin önem kazandığı ve yurt çapında imar faaliyetlerinin hızla arttığı bir dönemde Feyyaz Berker ile Ali Nihat Gökyiğit tarafından mühendislik ve danışmanlık alanında hizmet vermek üzere kurulan "Feyyaz-Nihat Müşavir Mühendislik" (kısaca FN) adlı şirket olmuştu. Şirket bünyesinde ilk olarak çeşitli danışmanlık, mühendislik ve kontrol hizmetleri vermek amacıyla sınırlı bir sermaye ve kısıtlı imkânlarla bir laboratuvar kurulmuş, bu laboratuvarda müteahhitlere malzeme testleri ve toprak analizleri yapılmış, kum ve çakıl ocaklarının tespiti gibi konularda danışmanlık verilmiş, zemin etütleri gerçekleştirilmiş ve daha çok kalite kontrol işleri sürdürülmüştü.

FN'nin ilk işi olan Sinop Havaalanı inşaatındaki hizmetlerin ardından gelen ikinci önemli deneyimi, dönemin başbakanı Adnan Menderes tarafından İstanbul'da başlatılan imar faaliyetine yönelik olarak, bazı yolların yapımını üstlenen Veziroğlu İnşaat'a laboratuvar ve kontrol hizmetlerinin verilmesiydi.

Bu deneyimlerin verdiği güven ve sağladığı ilişkilerle, danışmanlık hizmetleri yanında inşaat alanında da faaliyette bulunmak amacıyla Feyyaz Berker ve Nihat Gökyiğit tarafından 1957 yılında FN'nin kardeş kuruluşu olan Tekfen İnşaat Limited Şirketi kurulmuştu. "Tekfen" şirketi adını, ortakların yaşam felsefelerini ortaya koyacak bir biçimde "Teknoloji" ve "Fen" sözcüklerinden almıştı. Şirketin kurulmasından sonra gerçekleştirilen ilk iş, Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde inşa edilen 9 NATO havaalanının banket stabilizasyon çalışmaları olmuştu. Tekfen'in üçüncü ortağı olan Necati Akçağlılar'ın 1959 yılında Türkiye Hava Meydanları ve Akaryakıt Tesisleri Daire Başkanlığı'ndan ayrılıp Feyyaz-Nihat ikilisine katılmasıyla danışmanlık şirketi adını "Feyyaz-Nihat-Necati Müşavir Mühendislik", yani kısaca FNN olarak değiştirmiş, inşaat alanındaki faaliyetlerde ise büyük bir sıçrama gerçekleştirilmişti.

Yeni alanlar yeni fırsatlar

Özel uzmanlık gerektirmeyen düz inşaat ve hafriyat işlerine yoğunlaşan ilk faaliyetlerinin ardından, Williams Brothers firması kontrolünde İstanbul Boğazı'nın altından 6 inçlik iki adet akaryakıt borusunun geçirilmesi işi, projeye taşeron olarak katılan Tekfen'in ilk kez bir boru hattı projesiyle tanışmasını sağlamış ve gelecekte dünyanın sayılı boru hattı müteahhitlerinden biri haline gelmesiyle sonuçlanacak bir sürecin ilk adımını oluşturmuştu. 1960'ların başında Türkiye'nin hem ağır sanayi, hem de orta ve hafif sanayi bakımından birçok yatırıma sahne olması, şirketin faaliyetlerinin daha çok sanayi ve altyapı tesislerine yönelmesine yol açmıştı.

Bu dönemde, Türkiye'nin haddelenmiş yassı demir çelik ihtiyacını karşılamak üzere 1961 yılında inşaatına başlanan Ereğli Demir Çelik Fabrikası'ndaki bazı düz inşaat işlerini üstlenen Tekfen, aynı zamanda fabrikanın soğutma ve kullanma suyunu temin eden Gülüç Barajı'nı inşa ederek o güne kadarki en önemli projelerinden birini gerçekleştirmişti. Tekfen'in büyüme stratejisinde öncelikli bir yer tutacak olan boru hatları ve petrol-gaz tesisleri alanında gerçekleştirdiği ilk işler de çoğunlukla yabancı firmaların taşeronluğu şeklinde başlamış ve firmanın bu projelerde sergilediği yüksek performans, edindiği deneyimle birlikte ona yeni kulvarlar açmıştı. 1965 yılında inşaatına başlanan ve Batman petrol sahasını İskenderun Körfezi'ne bağlayan 493 km uzunluğundaki Batman-İskenderun Ham Petrol Boru Hattı da o güne kadar Türkiye'de inşa edilen en büyük boru hattı olarak Tekfen'in önemli işleri arasına katılmıştı.

Endüstriyel üretime ilk adım

1960'lı yılların ilk yarısında yaşanan bir diğer önemli gelişme, üç ortağın gelecekte Tekfen isminin geniş kitlelerce tanınmasını sağlayacak olan ampul işine girmeye karar vermesiydi. 1967 yılında İstanbul'a taşınan Tekfen İnşaat Limited Şirketi, anonim şirket statüsüne getirilerek Tekfen İnşaat A.Ş. adını almıştı. Bu aşamadan sonra bir yandan daha büyük inşaat işleri ve daha kapsamlı projelerle fiziki büyüme sağlanırken, diğer yandan firmanın inşaat işlerinin yanında imalat işlerini de üstlenebileceği bir yapıya kavuşturulması amaçlanmıştı.

Böylece Tekfen İnşaat ve Tesisat A. Ş. (TİTAŞ) kurulmuş ve firma ilk projesini Türkiye'deki otomotiv sanayiinin temel taşlarından biri olan Tofaş fabrikasının inşaatını yaparak gerçekleştirmişti. Tekfen'in tarihsel gelişimi içinde 1975 yılı, Irak - Türkiye Ham Petrol Boru Hattı projesinin başlangıç tarihi olması itibarıyla önemli bir sayfa teşkil etmekteydi. Tekfen'in serüveni, tüketicilere Mis Süt gibi yeni ürünler, Toros Gübre, üstlenilen dev projeler, Tekfenbank, Akmerkez, uydukentler gibi projelerle sürmüş, 2000 yılında gerçekleştirilen organizasyon ile grubun bundan sonraki istikametini belirleyecek beş ana faaliyet alanı çevresinde toplanmıştı. Bu faaliyet alanları sırasıyla Taahhüt Grubu, Tarımsal Sanayi Grubu, Bankacılık Grubu, Emlak Geliştirme Grubu ve Yatırım ve Hizmet Şirketleri Grubu olmuştu. Öte yandan Tekfen'in sosyal ve kültürel faaliyetlere katkısını daha ileriye götürmek üzere 1999 yılında Tekfen Vakfı kurulmuştu.

Tekfen Vakfı

Türkiye'deki pek çok kültür ve sanat projesinin destekçisi olan Tekfen Vakfı, bugün her yıl 500 başarılı öğrenciye karşılıksız eğitim bursu vermekte ve Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı'nın (TEMA) en büyük destekçileri arasında bulunmakta. 1992 yılından bu yana önemli bir kültür elçisi olarak dünyanın pek çok değişik yerinde konserler veren Tekfen Filarmoni Orkestrası da, Tekfen'in kültür ve sanat alanına yaptığı önemli katkılardan birisi.

Üç Silahşorlar'ın üç kitabı

İşte Tekfen'i bugünkü durumuna getiren bu "üç silahşor"ların üç kitabı yayınlandı:

Ali Nihat Gökyiğit'i anlatan "Doğa ve İnsan Sevdam", Feyyaz Berker'i anlatan "FB" ve bugün aramızda olmayan Necati Akçağlılar'ı anlatan "Necati."

Bu kitaplar, onların hayat hikâyeleri, anıları veya Tekfen'in tarihçesi değil yalnızca; Türkiye'de yaşanan sosyo-ekonomik ve siyasi gelişimlerin de bir panoraması: Siyasi ve sosyal çalkantılar, darbeler, muhtıralar, ekonomik krizler, reformlar… Neredeyse Türkiye'nin 80 - 90 yıllık tarihi… Işık tutan biyografiler… Onların kişisel bilgi ve deneyimlerin aynaları… Mutlaka edinilmesi ve okunulması gereken kitaplar… Her biri 400- 500 sayfa, ciltli, belgesel nitelikte fotoğraflarla bezenmiş bu kitaplar sanıyorum satışta değiller. Tekfen yöneticilerinden ricamız, bu çok önemli çalışmaların geniş kitlelere ulaşmasının sağlanması; onlardan öğrenilecek, tanıklıklarından yararlanılacak öyle çok şey var ki…