Torba Yasa Tasarısı’yla 5651 sayılı Yasa’da neler değişiyor?

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Özge Hakdan ÖZTÜRK

Avukat

Geçtiğimiz günlerde, ülkenin oldukça yoğun bir gündemle uğraştığı sıralarda “Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ve Bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” adlı Torba Yasa ile ‘ 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’da oldukça köklü değişiklikler getiren bir kanun teklifi de bu yoğun gündem içerisinde ilk sıralarda yerini aldı.

Söz konusu bu kanun teklifi toplamda 14 maddeden oluşan 5651 Sayılı Yasa’nın hemen her maddesine değişiklikler getirdiği gibi, iki de yeni madde eklemiştir. Teklif yasalaştığında 5651 sayılı Kanun’da yapılacak değişiklikler ise şu şekilde:

• 5651 sayılı Kanun’un “Tanımlar” başlıklı 2. maddesine “Birlik”, “Erişimin Engellenmesi”, “İçeriğin Yayından Çıkarılması”, “URL Adresi”, “Uyarı Yöntemi” tanımları eklenmiş, bu tanımların eklenme gerekçesi de ‘uygulayıcılar ve karar mercileri için yasal düzeyde bilgilendirme, farkındalık oluşturulmak’ olarak belirtilmiştir.

• ‘Bilgilendirme yükümlülüğü’ başlıklı 3. maddeye eklenen 3. fıkra ile 5651 sayılı Kanun kapsamındaki faaliyetleri yurt içinden ya da yurt dışından yürütenlere, İnternet sayfalarındaki iletişim araçları, alan adı, IP adresi ve benzeri kaynaklarla elde edilen bilgiler üzerinden elektronik posta veya diğer iletişim araçları ile bildirim yapılabileceği düzenlenmiştir. Eklenen bu yeni fıkra tebligat kanunu açısından sıkıntı yaratabilir; zira e-posta yoluyla yapılan bir bildirimin muhatabına ulaşıp ulaşmadığının nasıl belirleneceği belirsizdir.

Kanun teklifi ile 4. maddeye eklenen son fıkra ile içerik sağlayıcıya başkanlık tarafından talep edilen bilgileri, talep edildiği şekilde başkanlığa teslim etme ve başkanlık tarafından bildirilen tedbirleri alma yükümlülüğü getirilmiştir.

“Yer sağlayıcının yükümlülüklerini” düzenleyen 5. maddeye ikinci fıkradan sonra gelmek üzere üçüncü, dördüncü, beşinci ve altıncı fıkralar eklenmiştir. 5651 sayılı Kanun’un 5. maddesinin 2. fıkrasına göre yer sağlayıcı, yer sağladığı hukuka aykırı içerikten dolayı haberdar edildiğinde ve teknik olarak imkan bulunduğu ölçüde hukuka aykırı içeriği yayından kaldırmakla yükümlüdür. Söz konusu kanun teklifi ile “teknik olarak imkan bulunduğu ölçüde” ibaresi kaldırılmış, yer sağlayıcı her koşulda, hukuka aykırı yayından haberdar edildiğinde, bu yayını çıkarmakla yükümlü kılınmıştır. 5. maddeye eklenen düzenlemelerden bir diğeri ise yer sağlayıcıya, yer sağladığı hizmetlere ilişkin trafik bilgilerini 1 yıldan az ve 2 yıldan fazla olmamak kaydı ile saklama ve bu bilgilerin doğruluğunu, bütünlüğünü ve gizliliğini sağlama yükümlülüğü getirmesidir. Bununla birlikte 5. maddeye eklenen 4. fıkra ile de yer sağlayıcının yaptıkları işin nitelikleri doğrultusunda sınıflandırılabileceği belirtilmiştir.

• Erişim sağlayıcının yükümlülüklerini düzenleyen 6. maddenin birinci fıkrasının (a) bendindeki “ve teknik olarak engelleme imkanı bulunduğu ölçüde” ibaresi çıkartılmış ve aynı 5. maddede olduğu üzere erişim sağlayıcı da her koşulda hukuka aykırı içeriği kaldırmakla yükümlü kılınmıştır. Bununla birlikte erişim sağlayıcı, 6. maddenin 1. Fıkrasına eklenen (ç) bendi ile erişimi engelleme kararı verilen yayınlarla ilgili olarak alternatif iletişim yollarını engelleyici tedbirleri almakla, yeni (d) bendi uyarınca da başkanlığın talep ettiği bilgileri talep edilen şekilde başkanlığa teslim etmekle ve başkanlıkça bildirilen tedbirleri almakla yükümlü kılınmıştır.

• 5651 sayılı Kanun’da değişiklikler yapan kanun tasarısı ile 5651 sayılı Kanun’a eklenen yeni 6/A maddesi ile kanun tasarısı ile vücut bulan yeni bir kurum olan “Erişim Sağlayıcıları Birliği”nin ne olduğu ve nasıl çalışacağı düzenlenmiş ve 5651 sayılı Kanun’un 8. maddesi kapsamı dışında kalan erişimin engellemesi kararları Erişim Sağlayıcıları Birliği’ne gönderileceği belirtilmiştir.

• İnternet kafeler gibi toplu kullanım sağlayıcıları ilgilendiren 7. maddenin 2. ve 3. fıkralarında çeşitli değişiklikler yapılmıştır. 2. fıkrada yapılan değişiklik ile bütün internet toplu kullanım sağlayıcılar, konusu suç oluşturan içeriklere erişimi engellemekle kalmayıp kullanıma ilişkin erişim kayıtlarının tutulması için tedbir almakla yükümlü kılınmıştır. 3. fıkra ile de ailenin ve çocukların korunması, suçun önlenmesi ve suçluların tespiti kapsamında tedbir almakla yükümlü kılınmıştır.

• 5651 sayılı Kanun’un ‘Erişim Engellenmesi Kararı ve Yerine Getirilmesi” başlıklı 8. maddesinin 2. fıkrasında erişime engelleme tedbirinin geçici süreyle de verilebileceği düzenlemesi getirilmiştir. Bu maddedeki en önemli değişikliklerden birisi, koruma tedbiri olarak verilen erişimin engellenmesi kararını yerine getirmeyen yer veya erişim sağlayıcıları için öngörülen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmiş olmasıdır.

• 5651 sayılı Kanun’un 9. maddesine geldiğimizde, tasarı ile başlığı “İçeriğin Yayından Çıkarılması ve Cevap Hakkı” iken “İçeriğin Yayından Çıkarılması ve Erişimin Engellenmesi” olarak değiştirildiğini görüyoruz. Tasarıdaki maddeye göre, internet yolu ile yapılan bir yayın nedeni ile kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden kişi ya da kurum veya kuruluşlar, önce içerik sağlayıcısına, ona ulaşamadığı durumda yer sağlayıcısına başvurarak içeriğin kaldırılmasını isteyebileceği gibi, doğrudan sulh ceza hakimine de başvurabilir. İçerik ya da yer sağlayıcısına bu konuda yapılan başvurular 24 saat içinde cevaplandırılmak zorundadır. Ancak doğrudan sulh ceza hakimine yapılan bir başvuruda, hakim erişimin engellenmesi kararını birliğe gönderir ve Erişim Sağlayıcılar Birliği de bu kararın gereğini en geç 4 saat içinde “derhal” yerine getirmek zorundadır.

• Tasarıdaki 9. maddenin 6. fıkrası uyarınca, hakim kendisine yapılan içeriğin yayından kaldırılması ve erişimin engellenmesi başvurusunu en geç 24 saat içinde duruşma yapmaksızın karara bağlayacaktır. Hemen belirtelim ki; bu süre yürürlükteki 5651 sayılı Kanun’da 3 gün iken tasarı ile 24 saate indirilmiştir. Engellenen internet içeriklerinin engelinin kaldırılabilmesi için 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümleri uyarınca itiraz yoluna gidilebilir.

Tasarı yasalaşırsa 5651 sayılı Kanuna eklenecek diğer yeni bir madde ise, “Özel Hayatın Gizliliği Nedeniyle İçeriğe Erişimin Engellenmesi” başlıklı 9/A maddesidir. Hiç şüphesiz, kanun tasarısının en tartışmalı maddelerinden birisi bu maddedir.

Bu yeni madde ile internet ortamında yapılan yayın nedeni ile özel hayatının gizliliğinin ihlal edildiğini iddia eden gerçek ve tüzel kişiler ile kurum veya kuruluşlar doğrudan başkanlığa başvurarak içeriğe erişimin engellenmesi tedbirinin uygulanmasını talep edebilecek.

Bu başvuru sonrasında, başkanlık bu talebi Erişim Sağlayıcıları Birliği’ne bildirecek ve birlik de bu tedbir talebini 4 saat içinde yerine getirecektir.

Tasarının en çok tartışılan ve kafalarda en çok soru işareti oluşturan düzenlemesi ise 9/A maddesinin 8. ve son fıkrasındaki düzenlemedir. Bu düzenleme uyarınca “özel hayatın gizliliğinin veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerine bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde doğrudan başkan veya başkanlığın ilişkili olduğu bakanın emri üzerine erişimin engellenmesi Başkanlık tarafından yapılır.” Kanun tasarısında TİB ya da Ulaştırma Bakanı tarafından verilecek emre karşı ise herhangi bir itiraz yolu düzenlenmemiş.

Bu konularda ilginizi çekebilir