‘Kabahat’ tanımı değişti 100’lerce firmaya ceza yağdı

Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'ndaki “kabahat” kavramı Gümrük Kanunu’na aktarıldı. Ancak bu kanundaki ‘kasıt’ şartı kaldırılınca, ilk iki hafta içinde 100’den fazla firmaya yüklü miktarda ceza yağdı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 

 
 
Aysel YÜCEL
 
İSTANBUL - Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ile Gümrük Kanunu arasında uyum sağlamak amacıyla, Torba Kanun’a düzenleme konuldu. Gümrük Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 11 Nisan 2013 tarih ve 28615 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Ancak bu düzenleme büyük sorun yarattı. Gümrük uzmanlarının verdiği bilgiye göre çok sayıda firma düzenlemenin mağduru oldu.  100’den fazla firmaya ağır cezalar kesildi. Uzmanlara göre bu cezaların nedeni, Gümrük Kanunu’na uyum için konulan düzenlemenin gerçekte uyumlu olmaması. Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nda ‘kasıt’ şartı vardı, Gümrük Kanunu’nda bu kalktı, dikkatsizlik sonucu oluşan farklar için 3 kata yakın ceza öngörüldü. Uzmanlar, idarenin yorumuna göre 10’uncu fasıla giren bir ürününün 12’nci fasılda gösterilerek bir yorum hatası yapılması durumunda 3 kat ceza ödendiğini, mala da el konulduğunu belirtiyor. İstanbul Gümrük Müşavirleri Derneği (İGMD)Başkanı Turhan Gündüz, “İdare vahim durumu fark etti. Şu anda ikincil düzenlemeler gerekçesiyle cezaları da bekletiyorlar” dedi. 
 
 
Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'ndaki “kabahat” kavramını, Gümrük Kanunu’na aktarıldı. Ancak uyum amacıyla eklenen ifadeler, tanımlar, Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’ndan farklı oldu. Bunun sonucunda, kasıtlı olmadan yapılan, hata niteliğindeki konular için bile ağır para cezaları gündeme geldi. Bu da firmaları sıkıntıya soktu.  Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu, idari ceza vermek için ‘kasıt’ şartı ararken, Gümrük Kanunu’na aktarılan halinde ‘kasıt’ şartı kalktı ve ‘beyanla farklılık olması” gibi yoruma açık geniş kapsamlı ifadeler konuldu. Ayrıca kabahatler için öngörülen cezalar çok artırıldı. Örneğin 10 bin dolarlık bir ithalatta, kabahat halinde 25 bin lira ceza gibi bir durum ortaya çıktı.  Gümrük müşavirleri konuyla ilgili yaşanan sıkıntıları DÜNYA’ya anlattı. 
 
‘İdare vahim durumu fark etti’
 
[PAGE]
 
‘İdare vahim durumu fark etti’
 
İstanbul Gümrük Müşavirleri Derneği (İGMD)Başkanı Turhan Gündüz şu açıklamalarda bulundu: “Kaçakçılık Kanunu’nda (5607) ‘kabahat’ ve ‘suç’ fiilleri vardı. Bunlar Gümrük Kanunu’na aktarılırken ceza hukuku prensibine göre belirlenmiş cezalar idare hukukuna, ağırlaştırılarak, çerçevesi genişletilerek aktarıldı. Kaçakçılıkla mücadele kanunu ceza kanunu olduğu için bir ‘kasıt’ unsuru aranır. Ancak idari hukuka göre istem dışı işlenen fiil ve kusurları da buraya alırsanız o zaman iş sahibinin hiçbir savunma hakkı kalmaz. Oysaki hata insanı bir durumdur, olabilir. İkaz etmemize rağmen çerçeveyi genişlettiler. Yeni kanuna göre 100 bin TL bir eşyaya, 260 bin TL ceza çıkıyor. Bu ağır bir ceza. Eşya 1 milyon dolarsa 3.5 milyon dolar ceza ödüyorsunuz. Bir de mala el konuluyor. Mala el konulması idare hukukuna aykırı. Kaçakçılıkla mücadele kanununda bu vardı ama orada mahkeme kişinin kasten bu işi yaptığını tespit ederse bu ceza uygulanıyordu. Gümrük idareleri, ikincil düzenlemeleri bekliyor. Bu olumlu bir gelişme. En azından idare bu işin vahim bir boyuta gittiğini gördüğü için şu anda yönetmelik çalışmaları sonuçlanana kadar bu kararların kesinleşmemesi, bekletilmesi yönünde idari karar var. Son iki haftada 100’ün üzerinde ceza kesildi, bekler durumdalar. Bir firmaya mesela 600 bin TL’den fazla bir ceza kesildiği bilgisi geldi.”
 
‘Taşımacı firmaları da etkileyecek’
Düzenlemeden en çok etkileneceklerin yükümlüler adına bilgi ve belgeyle gümrük beyanı yapan gümrük müşavirleri ile taşıyıcı firmalar olacağına dikkat çeken Gündüz, ikincil düzenlemelerle yapılması gereken değişiklikleri için, “Gümrük Kanunun 235 inci maddesinin 1/(c) fıkrası kapsamına giren eşya bakımından yaptırımın uygulanabilmesi için izin, uygunluk vs alınması izin ve belgeler için mutlaka ilgili kurumdan belge ve iznin alınması için yükümlülere  imkan tanınmalı. Gümrük Kanununun 235 ve 236’ıncı maddelerindeki “belirgin şekilde farklı eşya” tabiri soyut bir kavram olup, zorlamalara ve uç yorumlara müsaade edilmeyecek şekilde mutlaka ikincil düzenlemeler yapılmalı” dedi. 
 
Bulut: İki kanun farklı
 
Konuyla ilgili bir makale kaleme alan DÜNYA Gazetesi yazarlarından Gümrük Müşaviri İlhan Bulut, yazısında özetle şu değerlendirmeleri yaptı: “'Kabahat' kavramı iki kanunda farklı değerlendiriliyor, verilecek cezalar da farklılık arz ediyor. Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nda kasten işlenmişse ceza öngörülürken, Gümrük Kanunu'nda taksirle (dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu) işlenmesi yeterli görüldü. Gümrük antrepolarındaki eşyanın, antrepo beyannamesinde beyan edilenden ‘belirgin bir şekilde’ farklı cinste eşya olduğunun tespiti halinde, ‘bu eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı idari para cezası verilir, eşyaya el konularak mülkiyetin kamuya geçirilmesine karar verilir ve eşya tasfiyeye tabi tutulur’ denilmektedir. "Belirgin bir şekilde" tabirindeki kıstas nedir? Farklı tarife pozisyonu mu, farklı bir fasıl mı, farklı bir bölüm mü, hangisi?  Gümrük Tarife Cetveli 21 bölüm ve 99 fasıldan oluşuyor. Bazı eşyaların tarifedeki yeri her zaman yoruma açık olmuştur. Şöyle ki 84 ve 85'inci fasıllarda yer alan makine, cihaz ve bunların aksamlarını ihtiva eden 16'ıncı bölümdeki bir eşya çok rahat bir şekilde 39'uncu ve 40'ıncı fasılların yer aldığı plastik ve mamulleri, kauçuk ve mamulleri başlıklı 7'nci bölümde yorumlanabilmektedir. Böyle olduğunda 10 bin dolarlık bir ithal eşyaya minimum 25 bin dolar cezası ile birlikte ayrıca el konuluyor.”
 
Özdenak: Cezanın kapsamı genişledi
 
[PAGE]
 
Özdenak: Cezanın kapsamı genişledi
 
Gümrük Müşaviri, eski İGMD Yönetim Kurulu Üyesi Z. Nezih Özdenak da konuyu şöyle anlattı: “Değişiklikle ‘beyana göre hesaplanan gümrük vergisi ile muayene sonuçlarına göre alınması gereken gümrük vergisi’ ibaresi ithalat vergileri şeklinde değiştirilerek cezanın kapsamı genişletildi. Böylelikle diğer mali yükler için de 3 kat ceza uygulanacaktır. 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunun 3’üncü maddesinde ‘İthali, lisansa, şarta, izne, kısıntıya veya belli kuruluşların vereceği uygunluk veya yeterlilik belgesine tabi olan eşyayı, aldatıcı işlem ve davranışlarla ithal eden kişiye, eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı para cezası verilir’ diyordu. Bu fıkrada yer alan ‘aldatıcı işlem ve davranışla ithal emek’ şeklinde ifade, Gümrük Kanunun 235’nci maddesine aktarılırken ‘yapılan beyan ile muayene ve sonradan kontrol sonucunda tespit edilmesi’ şekline dönüştürüldü. Böylelikle yaptırım için beyannamede aykırılık tespiti yeterli olacak.”
‘Firmaların düzeltme imkânı vardı’
Yanlış bildirimler sonucunda oluşacak ceza ve eşyaya el konulması gibi uygulamaların birçok hukuki problem çıkaracağına dikkat çeken Özdenak, “Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nda kasıt unsuru aranmakta ve en önemlisi firmalara gereken izin veya belgeleri almak için bildirimde bulunmakta ve en son olarak mahkemeye sevk edilmekteydi. Böylece en fazla yüzde 5 mahkemeye gidiyordu” dedi. Yasada çelişkili unsurlar da bulunduğunu belirten Özdenak, 10 bin dolarlık bir malda bir yoruma göre ceza 528 dolar olurken, başka bir yorumda 28 bin 232 dolara çıkabildiğini, 10 bin dolarlık mala da el konulabildiğini söyledi. Özdenak, “Firmaların muhtemel riski inanılmazdır” diye konuştu.
 
‘Farklı yorumlar astronomik cezalara yol açabilir’
 
Z. Nezih Özdenak, yeni düzenlemenin hangi hallerde farklı yorumlanabileceği ve astronomik cezalar verilebileceğine ilişkin şu örnekleri anlattı:
1.) İmalatçının, makine arızasında değişmesi gereken parça yerine size stoklarından veya yenilenmiş bir parçayı gönderirse, durum gümrükte tespit edilirse sizde bakanlığın müsaadesi olmadığı için eşyanın vergileri artı gümrüklenmiş değerinin iki katı para cezası uygulanacak ve eşyanın mülkiyeti kamuya geçecek.
2.) Yine, bazı eşyalar aynı tarife pozisyonu altında ancak kimine garanti belgesi gerekirken kimine gerekmemekte. İnsan hatası veya yanlış yorumlama nedeniyle bu belge yoksa vergileri, artı gümrüklenmiş değerinin 2 katı para cezası ve eşya kamuya geçecek. 
3.) De monte şeylerde parçaların “aksam” mı asıl “eşya” mı olarak beyan edileceği tereddüt yaratacak kadar tekniktir. Gümrük “aksam değil eşyanın kendisi” diye yorumlarsa ceza kaçınılmaz.
4.) Bazı plastik türevleri, tutkallar tarife pozisyonu ile değil katı veya sıvı olmalarına göre alınan kontrol belgesiyle ithal ediliyor. Fiziki durumu itibarıyla katı beyan edilmesi ancak sıvı çıkması halinde kontrol belgesi olmadığı için yine ceza uygulanacak.
5.) Boğazlar’dan geçiş yapan gemilere transit hükmünde parçalar teslim edilmekte. Gönderici firmalar faturalarında mal cinsini genellikle gemiye ait parça olarak vermekte. İşte burada eşyanın pervane olarak beyan edilmesi ancak piston olarak tespiti halinde yine ceza uygulanacak.