Şirketler yeni Ticaret Kanunu ile kurumsallaşmaya geçecek

Ticaret hayatını tümüyle değiştirecek olan yeni Türk Ticaret Kanunu, PricewaterhouseCoopers'ın geleneksel çözüm ortaklığı toplantısında ele alındı. Toplantıda, TTK ile ilgili bir yol haritası çizen PwC uzmanları, artık başarıya yeni TTK'ya uyum gösteren ş

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - 57 yıllık bekleyişin ve uzun tartışmaların ardından kabul edilen Yeni Türk Ticaret Kanunu, 'PwC Türkiye X. Çözüm Ortaklığı Platformu'nda yeniden ele alındı.

Yeni TTK'nın 1 Temmuz 2012'de yürürlüğe girmesinin Türk şirketlerini, kurumsallaşmayı esas alarak uluslararası alanda ön plana çıkaracağına vurgu yapılan toplantıda, şirket yapılarının ve iş yapma şekillerinin A'dan Z'ye gözden geçirilmesi gerektiği belirtildi.

Yeni kanunun eskisine göre şirketlere önemli bir maliyet getirdiğine işaret edilerek, önümüzdeki günlerde özellikle büyük holdinglerin şirketlerini birleştirebilecekleri ifade edildi. Bilhassa aile şirketlerinin kurumsallaşması açısından önemli adımları içeren kanun ile ilgili bugüne kadar 15 bin kişiye eğitim veren PwC, 1 Temmuz 2012 öncesine kadar şirketleri hazırlık sürecini tamamlaması konusunda uyardı.

Gazeteniz DÜNYA'nın da sponsor olduğu toplantıda, iş dünyasındaki değişimlerin büyük bir hızla devam ettiğini aktaran PwC Türkiye Başkanı Cansen Başaran Symes, zorlukların fırsata önüştürülmesi açısından rekabet gücüne sahip şirketlere ihtiyaç duyulduğunu belirtti. PwC'nin bu noktada danışmanlık hizmetleri ile şirketleri bir adım öteye taşıdığını kaydeden Symes, "Dün olduğu gibi bugün de deneyimimiz ve bilgi birikimimiz ile şirketlere ihtiyaç duydukları rekabet gücünü kazanmaları için destek sağlamaktan gurur duyuyoruz" dedi.

Zeynep Uras: 15 bin kişiye eğitim verdik

PwC Türkiye Denetim Hizmetleri Lideri Zeynep Uras ise, PwC olarak 2007 yılından bu yana müşterilerine yeni kanun ile ilgili danışmanlık hizmeti verdiklerini bugüne kadar 15 bin kişiye kanun ile ilgili eğitim ve seminer verdiklerini açıkladı. Halen seminerlere devam ettiklerini aktaran Uras, "Yeni kanuna uyum için önümüzde değerli bir zaman var. Şirketlerin vakit kaybetmeden proje ekipleri oluşturması, ekipler kurması ve bu süreci iyi değerlendirmesi gerekir. Bu anlamda olumlu gelişmeler var ama temmuz ayına çok az bir zaman kaldı. Bu önemli süreçte değişimi iyi yönetmek başarının anahtarı olacak. Bin 200 kişilik deneyimli bir kadromuz ve yeni kanunu iyi derecede anlamış önemli bir kanunumuz var" dedi.

Yüksel: Kanunun radikal tarafları var

PwC Türkiye Denetim Hizmetleri Ortağı Gökhan Yüksel Türkiye'de yatırım yapmak isteyen bir İngiliz grubun da kendilerinden eğitim aldığını belirterek "11 yıl boyunca kanunun altyapısı ile ilgili önemli destekler sağlandı. TTK'nın 6 bölümü var. İlk TTK 1957 yılında hayata geçti. Bu kadar uzun zaman beklendiği için kanunun radikal tarafları var. Kanuna derinlemesine baktığımızda, Türk şirketlerinin uluslararası rekabette öne geçmesine olanak sağlıyor ve aile şirketlerinin kurumsallaşmasına ön ayak oluyor.

Şirketler bunu bir proje olarak ele almalı. Burada 1 ila 4 ay arasında bir hazırlık sürecine ihtiyaç duyulacak. Burada pek çok şirkete sahip holdinglerin işlevini yitirmiş şirketlerini kapatmaları ya da birleştirmeleri mümkün ancak bunu kanun çıkmadan önce gerçekleştirmeleri gerekir. Yeni kanun tamamıyla aile şirketlerinin kurumsallaşmasını temel alıyor. Denetimin bağımsız kuruluşun yapması esas. Mali tabloların daha erken kapanması gerekecek. KDV raporlamaları artık beklenmeden mali tablolar erkenden kapatılmalı."

'Yeni Türk Ticaret Kanunu şirketleri daha ileri noktaya taşıyacak'

Sürecin aslında bir koşu yarışı gibi olduğunu fakat koşu yarışının 'finish'i belli iken 'start'ının farklı noktalarda olduğuna vurgu yapan PwC Türkiye Denetim Hizmetleri Ortağı Adnan Akan, "Her şirketin TTK'ya uyumluluk seviyesi birbirinden farklı. İlk TTK ağırlıklı Alman kanunundan alınma zaten. Yeni kanun da Alman kanunundan esinlendi. Ancak en hazır şirket bile birtakım zorluklar yaşayacak. Şirketin yönetim felsefesinin 'nerdeyiz, nereye gitmek istiyoruz, hangi rotadan gitmek istiyoruz' sorularına çok açık cevapları olması gerekir. Türkiye'de 100 binlerce anonim şirket var.

Bu aslında halka açık şirket demek. Bu da pratikte biraz farklı. Yeni TTK açısından şirket türlerinin belirlenmesi gerekir. Kanun, şirketleri ileriye taşıyacak ve bunun sürdürülebilir kalmasını sağlayacak bir altyapı getiriyor. Yeni kanun ile işleyen yönetim kurulları gerekecek. Yönetim kurullarına belli uzmanlıkların girmesi gerekecek." diye konuştu.

'Yeni düzenlemelerin odak noktası finans ve finansal raporlama'

TTK ile getirilen kavramların tanıdık, bildik olduğunu kaydeden, PwC Türkiye Sistem ve Süreç Denetim Hizmetleri Ortağı Tumin Gültekin, "TTK düzenlemeler açısından çok yeni bir şey söylemiyor.

Türkiye'de bu alanda en önde olan kuruluş BDDK. Kavramlar tanıdık, bildik kavramlar ama uygulamaya geldiği zaman bir takım sıkıntılar yaşanıyor. Odak noktasına finans ve finansal raporlamayı koyuyor TTK. Buradaki kontrolü sağlayabilmek için şirketi hem organizasyon tarafından en alt kişiye hem de yönetime kadar denetlemek lazım" değerlendirmesini yaptı.

'Defterler, 1 Ocak 2013'ten itibaren yeni standartlara göre tutulacak'

"Yönetsel olarak değişimin olacağını ama mali raporlama olarak daha fazla değişimin söz konusu olacağını belirten, PwC Türkiye Denetim Hizmetleri Ortağı Burak Özpoyraz, "Bunca yıldır defterlerimizi vergi usul kanununa göre hazırlıyoruz. Artık oyun kuralları değişiyor. Defterleri 1 Ocak 2013 tarihinden itibaren uluslararası finansal raporlama standartlarından çevrilmiş kurallara göre tutacağız. Şirketler toplam hasılatları, çalışma sayılarına göre yeniden standartlandırılacak. Burada KOBİ'ler yeniden tanımlanacak. Bu, günlük hesapların deftere geçirilmesinde kolaylık getirmiyor. Bizim muhasebe yazılım sistemine entegre olmamız gerekiyor" dedi.

'Nakit yönetimi ve bütçe, olmazsa olmaz konulardan biri olacak'

Artık, beylik laflarla geçiştirilmiş faaliyet raporlarının hazırlanamayacağına dikkat çeken, PwC Türkiye Denetim Hizmetleri Kıdemli Müdürü Mehmet Ali Demirkaya "Bunun yanında 'hazine' hayatımıza giriyor. Şirket içinde, nakit yönetimi de TTK'nın olmazsa olmaz konularından biri. Bütçe artık zorunlu" dedi.

'Ciddi yükümlülüklerin yanı sıra ciddi cezai yaptırımlar da getiriliyor'

"Yaklaşık 4 yıldır bu kanun ile ilgili çalıştıklarını ifadeeden, PwC Türkiye Hukuk Hizmetleri Kıdemli Müdürü Ömrüncegül Koyuncuoğlu, "Kanun yürürlüğe girdiğinde sadece 1 Temmuz sonrası kurulan şirketlere uygulanmayacak. Bütün şirketleri şemsiyesi altına alacak. Kanun bugünküne göre ek maliyetler getiriyor. İnternet sitesi, bağımsız denetleme, insan kaynakları gibi harcama gerektiren alanlar var. Kanun ciddi yükümlülükler de getiriyor. Ayrıca ciddi cezai yaptırımlar sözkonusu İmtiyazlar ile ilgili kısıtlamalar getiriliyor" bilgisini verdi. 

 

Bu konularda ilginizi çekebilir