Türk ihracatı düşük kâr tuzağında

Doç. Dr. Bayram Topal / Doç. Dr. Hakan Tunahan / Yrd. Doç. Dr. Sinan Esen - Sakarya Üniversitesi İşletme Fakültesi Uluslararası Ticaret Bölümü Öğretim Üyeleri

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Türkiye ihracatının özellikle son on yılda pazar çeşitliliği, hacmi ve ürün niteliği anlamında önemli aşamalar kaydetmesine rağmen kârlılık anlamında sorunlarının olduğu görülüyor.

Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin (TİM) 2012 Yılı İlk 1000 İhracatçı Araştırması’nın verilerini kullanarak, farklı düzeylerde yurtdışı satış yapan ve farklı sahiplik yapılarına sahip olan firmaların karlarının istatistiksel olarak analiz edildiği çalışmada, düşük ihracat yapan şirketlerin karlılığının yüksek, yüksek ihracat yapan şirketlerin karlılığının düşük olduğu görüldü. Ayrıca tamamı yerli ihracatçı şirketler düşük kârlı iken, yabancı ve yabancı ortaklı ihracatlı şirketlerin yüksek kâr elde ettiği de tespit edildi. 
Türk firmalarının ihracatçı şirketlerin yabancı sahipli olmasına bağlı olarak daha yüksek kâr elde ettiği sonucu aşağıdaki sebeplere bağlanabilir.
Ağ (network) Etkisi ile yabancı sermayeli işletmelerin, ilişkili şirketlerine ihracat yapabilme imkanlarına sahip olması,
işletmelerin uluslararası iş ağlarına dahil olarak uluslararası piyasalar hakkında bilgi edinmesi,
firmaların finansal kaynaklar, ticaret ve lojistiğe daha kolay ulaşma imkanı elde etmesi.
Firmaların ihracata yönelmesinde etkili olabilecek faktörlerden yüksek kâr beklentisinin, Türk firmaları için ihracat yoğunluğu artarken karşılanmamasının sebepleri ise Türk ihracatının aşağıdaki karakteristiklerinden kaynaklanıyor olabilir:
Türkiye’nin yüksek ihracat yapan firmalarının önemli bir kısmı, ya çok uluslu bir şirketin bağlı şirketi olarak faaliyet göstermekte ya da dünyanın önemli çok uluslu şirketlerine ihracat gerçekleştirmektedir. Bunun sonucunda bu firmaların kârları bağımlılık nedeniyle, ihracat yapan diğer firmalara göre daha düşük kalmaktadır.
Türk ihraç malları, çoğunlukla teknolojisi düşük, marka değeri sınırlı olan ürünler olduğu için yüksek miktarlarda satış bile yüksek kârların elde edilmesini mümkün kılmamaktadır. 
İhraç edilen malların bünyesinde kullanılan hammadde, malzeme ve yardımcı madde gibi ürünlerin, Dahilde İşleme Rejimi kapsamında yurtdışından temininin teşvik ediliyor olması, ürünün katma değerini ve karını azaltmaktadır. 
Kriz dönemleri haricinde yurtiçi piyasadaki talep tatminkar düzeyde, kâr ise yurtdışı piyasalara göre yüksek olmaktadır. Dolayısıyla düşük ihracattan doğan düşük kâr, yurtiçi piyasadan elde edilen yüksek kârlarla telafi edilmektedir. 
Türk ihracatının karsızlık tuzağından kurtulabilmesi için,
Şirketlerimizin küresel şirket haline gelmelerini sağlayacak stratejiler geliştirmesi ve katma değeri ve marka değeri yüksek olan nitelikli ihracata yönelmeleri, 
kârlılığın nispeten daha yüksek olduğu pazarlara girmeleri uygun olacaktır. 
Ayrıca Dahilde İşleme Rejimi’nde (DİR) döviz kullanım oranlarının düşürülmesi ya da bu rejimde iç alımların daha fazla teşvik edilmesi de kârlılığı da olumlu etkileyecektir.