Yeni yıla yeni ile başlayalım

Yeni yıl geldi bile. Nasıl geçtiğini anlamadan bir telaş bitecek.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

AYFER GÜRDAL ÜNAL

Yeni yıl geldi bile. Nasıl geçtiğini anlamadan bir telaş bitecek. Zamanın kaderi bu. Kim bilir ne sevinçler, ne hüzünler, ne sürprizler bekliyor bizi. Şefkat, sevgi, dostluk duygularının yüceliğine, öfk e, umursamazlık, aldırmazlık ve kimi zaman nefret duygularına maruz kalmanın aşağı çekici gücü eşlik edecek. Çok çabalayıp yüce tarafta kalmaya çalışacağız.

Bu uğraşta da kitaplar hep en büyük yardımcımız olacak, okumalarımız bize sabır, bilgelikve sorunlara uygulamak için yeni bakış açıları getirecek. Onun için yeni kurulan bir yayınevi ile yeni yıla başlamayı seçtim. Hep Kitap, hem yetişkinler hem de çocuklar için çıkardığı yayınlarla ilk kez bu yıl ki kitap fuarında dikkati çekti. Hem kitapları çok özenliydi, hem de çevre dostu bez torbası özenli ve sarı rengi iledikkatçekiciidi, hemdestandıboyutlarıve rengi ile dikkat çekiyordu. Yeni ile başlayalım, 2017 her anlamda yenilenmeler yılı olsun.

uykum kaçtı

Hep Kitap'ın çocuklar için yayımladığı yedi kitabın altısı çeviri, diğeri ustamız Ayla Çınaroğlu'nun, çizim ustası Mustafa Delioğlu ile birlikte hazırladıkları Uykum Kaçtı. Uykum Kaçtı'dan başlayayım. İlk dikkat çeken Çınaroğlu'nun şiirsel dili. “Dün gece/ çok uykum vardı. / Uyku gözkapaklarımın üstünde / sanki kocaman, ağır bir çuvaldı.” dörtlüğü ile daha girişte şiirsellik merhaba diyor. İkinci dörtlük “Uyumak istedim hemen / Daha başım yastığa değmeden / yaramaz, söz anlamaz, / başıma buyruk uykum / kaçıverdi pencereden.” Yine şiirselliği koruyarak çatışmayı da ortaya koyuyor yazar. Çocuk ve kaçan uyku arasında kovalamaca hem çatışmayı ileri taşıyacak hem gerilim dozunu ayarlayıp merak öğesini sağlam tutacak. Bundan sonrası kaçan uykunun peşinde yaşanan düş gücünü gıdıklayan maceralar. Uykunun peşinden yaşanan onca maceradan sonra tam uykuya dalacakken şır, şır, şır bir ses. Acaba kalksa musluğu kapatsa mı? Kapatmamayı seçiyor bizim küçük kahraman. Son sayfa çamaşır ipinde kurumakta olan, çarşaf, pijama ve iç çamaşırları. Çok dolaylı bir biçimde minik gece kazaları olabileceğini hissettiren, bunu yaparken olumsuz bir yargı barındırmayan, derin rüyalarda böyle durumların normal olduğunu düşündüren dil lezzeti dolu harika bir anlatı. Okul öncesi dönem için çok uygun. Delioğlu'nun illüstrasyonları çok başarılı. Renk kullanımı anlatıyı estetik olarak besliyor ve rüyalar alemine taşıyor. Uykudan önce okunacak bir kitap daha kazandı minikler.

tavşancan ile faresu’nun maceraları

Yine okul öncesi çocuklar için düşünülmüş bir dizi Tavşancan ile Faresu'nun maceralarını konu alan 4 kitaptan oluşuyor. Bu dizinin kitaplarını Tavşancan ile Faresu (Korkunç Canavar, Küçük Su Birikintisi, Karlı Gün ve Süper Oyuncak) olarak sayabiliriz. Axel Scheffl er, aslında bir çizer. Önce yalnız çizerken daha sonra hem yazıp hem çizmeye başlamış. Çok sevilen bir yazar/çizer ve kitapları çok satanlar listesinden inmeyen bir sanatçı. Kendisine bir röportajda “İyi bir çocuk kitabı hangi özelliklere sahip olmalıdır?” diye sormuşlar. Yanıtı “İyi yazılmış, heyecanlı, ilgi uyandıran ve iyi bir öyküsü olan, belli bir sıcaklık içeren ve mizah unsuru olan kitap iyi kitaptır” olmuş. İlginç olan öyküyü çizimin önüne alması. Tavşancan ve Faresu dizisi için sıcak çok hak edilmiş bir sıfat. Hem konular çocuğun yaşamının tam içinden hem de kullanılan renk paleti bu duyguyu yaratıyor. Ben tavşanın gözleri ve kulaklarındaki hareketle çizerin, sevinç, heyecan, şaşkınlık, utanma duygularını yansıtmadaki becerisinden de etkilendim.

Küçük Su Birikintisi kaza ile altına kaçırmayı konu alıyor. Tavşancan oyuna dalıp altına kaçırınca, Faresu arkadaşını hiç utandırmadan çözüm buluyor.

Karlı Gün kitabı, çok karlı bir günde oynamak için dışarı çıkan iki kafadarın önce güzel güzel oynayıp sıra kardan bir kütle oluşturmaya gelince kardan fare ile kardan tavşan yapma arasında çekişmeye daha sonra da kavgaya başlamasını konu alıyor. Olay tatlıya bağlanıyor bağlanmasına da çözüm soğukta değil sıcak evde bulunuyor. Okuyun görün.

Korkunç Canavar, canavar kostümü giyen Tavşancan ile Faresu arasında geçenleri konu alıyor. Süper Oyuncak ise Tavşancan'ın skuterini çok seven ve çok binmek isteyen Faresu'nun skuteri kapıp kaçması ile başlıyor. Tavşancan çok kızıyor. Ama skutere binmek dışarıdan gözüktüğü kadar kolay değil. Faresu skuterden düşüverince Tavşancan kızgınlığını unutup arkadaşının yaraları ile ilgileniyor. Faresu da gerektiği gibi özür diliyor. Sonra da ikisi bir skuterla çay içmek için evin yolunu tutuyorlar. Bu kitap, kızgınlığını geri çekip gerektiği anda şefk at duymayı, hatadan ders alıp özür dilemeyi, dili arkadaşlığı güçlendirecek şekilde kullanmayı, bir çatışma çıktığı zaman çözüm aramayı hiç didaktik olmadan hissettiren bir anlatı. Hem yuvada hem evde okunmasını önerebilirim.

bay tilki kitapları

Son iki kitap Franziska Bierman imzasını taşıyor. Anlatı ve çizim aynı sanatçının. Kitapsever Bay Tilki ile Bay Tilki ve Kırmızı İp, 8-9-10 yaş için uygun iki kitap. Biermann, 1970 doğumlu bir Alman sanatçı; kıvrak, modern, çizgi romana daha yakın, esprili bir görsel dili ve bu görsel dil sayesinde daha da çarpıcı hale gelen bir yazınsal dili var. Çok iyi bir çeviri yapmış Süheyla Kaya, çünkü hiçbir cümle sırıtmıyor, bizim söyleyişimize aykırı kaçmıyor. Aksine seçilen sıfatlar-örneğin dingildek sandalye- betimlemesinde olduğu gibi gözünüzde bir resmin canlanması bile sağlanıyor.

Kitapsever Bay Tilki, kitaplara bayılan, okumakla kalmayıp bitirdiği her kitabı tuzlayıp biberleyip afiyetle mideye indiren bir karakter. Ne var ki harçlığı okuma aşkına yetmiyor. Onun için kütüphaneyi keşfedince harikalar diyarına gelmiş gibi olur. Fakat kütüphanedeki kitapları ısırıp mideye indirdiği kısa zamanda keşfedilir ve kütüphaneden kovulur. Açlığını gidermek için tek yol broşürler, günlük gazeteler, kullanım kılavuzlarıdır. Bunları yemek sindirim sistemini mahveder. Artık son çaresi bir kitabevi soymaktır. Soygunu gerçekleştirir, ancak çaldığı kitapları yiyip bitiremeden yakalanıp hapse tıkılır, hem de okuyacak hiçbir şey olmadan. Çaresizlik tilkiyi yaratıcı kılar. Kitaplardan öğrendiği tüm yağ çekme yöntemlerini uygulayıp hücresine kâğıt kalem sağlar ve durmaksızın yazar. Kitabını tamamlayınca olanlar tıpkı filmlerdeki gibi, ama okuyup görmeniz gerek. Tek ipucu Bay Tilki'nin artık kitap açlığı çekmemesi.

İkinci kitap Bay Tilki ve Kırmızı İp, birincinin kaldığı yerden sürüyor. Çok ünlü ve çok zengin bir yazar olan Bay Tilki, tembellik edip keyfine bakmamakta, durmadan çalışıp gayretle yeni hikâyeler yazmaktadır. İlkbahar ve yaz aylarında depoladığı yeni fikirleri kışın yeni kitabını yazmak için kullanan Bay Tilki'nin günlerden bir gün dünyası başına yıkılır; çünkü bir kendini bilmez yeni fikir deposunu tamamen boşaltmıştır. Polise haber verir. Polis fikirlerin değerini pek anlamadığından bodrumu tertemiz hale getirene teşekkür borçlu olduğunu anımsatıp gider. İş başa düşmüştür. Kurduğu plan sayesinde fikirlerini talan eden fareyi kısa zamanda yakalar. Ortaya çıkar ki fare Bay Tilki'ye imrenmiş onun fikirlerini kaparsa/çalarsa/ intihal ederse onun kadar iyi bir yazar olacağına inanmıştır. Bay Tilki, fareyi, onun umutsuzluğunu anlar. Çözüm olarak fare kütüphanede ceza olarak zorunlu çalışacak, kalan zamanda da Bay Tilki fareye yazarlık dersi verecektir. Bundan sonrasını siz okuyun. Bizim gibi yüksek lisans ve doktora tezlerinde ağır intihal/aşırma oranının yüzde 34'e vardığı araştırma ile saptanmış olan bir ülkenin çocuklarının daha küçükken fikir hırsızlığının doğru olmadığını, buna yeltenenlerinin sonuçlarına katlanacaklarını hiç fark etmeden bir çocuk öyküsü ile bilinç altına yerleştirmeleri çok önemli. Bay Tilki kitapları okunması çok zevkli kitaplar sanırım ebeveynler de çocuklarla birlikte çok zevk alacak. Bir yazının daha sonuna geldik. 2017 dileklerimi sıralama zamanı:

2016 yılı sizi bilmem ama benim neşemi yuttu. Bu nedenle hepimize neşe, sağlık ve içimizi ısıtan dost muhabbetleri diliyorum. Hep kitapla, hep sevgiyle kalın.

ahru@tnn.net