Balıkesir: Marmara’dan Ege’ye lezzet koridoru

Balıkesir’in gastronomik değer­lerini Sevgili Berrin Bal ve Ne­şe Biber’in kitaplarıyla keşfettik. Önce peynir kitapları geldi, sonra zeytin, en sonunda da ekmek gel­di. Bal kitabı da hazır diye biliyo­rum.

Balıkesir: Marmara’dan Ege’ye lezzet koridoru

Kitapların tanıtım toplantı­ları, tadım gezileri derken birçok kez birlikte seyahat ettik ve onların üreticilerle kurduğu bağlara tanık olduk. Kirli Hanım Peyniri dünya­daki peynir yarışmalarından ödül­lerle döndü, kitaplar da aynı şekil­de. Ülkemizde gastronomi adına yapılan işler içinde bu kitapların yarattığı etkiyi ayrı bir yere koya­rım. Bölgenin özelliği yerel üreti­cilerin, küçük aile çiftliklerinin ve doğayla uyumlu kadim tarım pra­tiklerinin devamlılığından kay­naklanıyor. Göçerlerden Yörükle­re, Kafkaslardan Balkanlara, mü­badillerden Rum nüfusuna, farklı kültürlerle harmanlanan Balıkesir, verimli topraklara, endemik bitki çeşitliliğine, zengin hayvan varlı­ğına sahip. Türkiye’nin coğrafi işa­retli ilk şarabı ‘Adakarası’ da Av­şa’dan.

İyi fikirlerle üretilmiş yeni nesil ürünler

Balıkesir hem Ege’ye, hem Mar­mara’ya kıyısı olan turizmden güç­lü bir pay alan bir şehir. Zeytin Ri­vierası olarak görülen bu kıyılarda zeytin ağacı aradığı en uygun iklim koşullarını bulmuş, denize bakan dağ yamaçları ve sırtlarını kendine mekan olarak seçmiş. Edremit, Ay­valık, Gömeç, Burhaniye ve Havran yol boyunca uçsuz bucaksız zeytin denizi manzaraları sunar.

Kapıdağ yarımadası Erdek ve Bandırma ve benim için dünyanın en güzel yeri olan Marmara Adaları turizme erken başlayan yerler. Kı­yılarda güzel restoranlar açılıyor, genç şeflerin bölgeye ilgisi fazla. Tarladan toplanan ürünün birkaç saat içinde sofraya gelebildiği ender yerlerden. Geleneksel esnaf lokan­taları Edremit’te Ömür ve Bahar, Güre kıyısında kabak kızartmasını hiç unutmadığım Gordo, biraz yu­karıda Zeytinbağı, Ayvalık ve Cun­da da harika mezeler sunan meyha­neler, balık lokantaları bolca var.

Geçen hafta Balıkesir Ticaret Odası ve Güvenilir Ürün Platfor­mu işbirliğinde düzenlenen üreti­ci ve satış kanallarını buluşturan organizasyon nedeniyle Balıke­sir’deydim. Üreticiler “Türkiye’nin Gerçek Kahramanları”… Genç üre­ticiler ve girişimcilerin yarattıkla­rı iyi fikirlerle üretilmiş yeni nesil ürünler, Balıkesir Büyükşehir Be­lediyesi’nin bal konusunda yaptı­ğı inanılmaz işler, kıymetli hocam Nazım Tanrıkulu’nun ayaküstü verdiği kadim bilgiler, Hepsibura­da’nın e-Ticaret eğitimine duyulan ilgi dikkatimi çeken başlıklar oldu.

Gastronomide çok büyük bir potansiyele sahip

Balıkesir Ticaret Odası başkanı Rahmi Kula gıda üretiminin me­şakkatli sürecinden bahsetti, Balı­kesir Büyükşehir Başkanı Ahmet Akın ise Balıkesir’in güçlü potan­siyeline vurgu yaptı ve Balıkesir için valilik, bakanlık ve ticaret oda­sı ile işbirliği içinde çalıştıklarını, kentin Türkiye’yi doyuran şehir pozisyonlaması konusunda fark­lı adımlar atacaklarını belitti. Ce­lal Toprak ve Elif Aktepe’yi bu özel organizasyonu 14 kez gerçekleş­tirdikleri için kutluyorum, çok çok kıymetli bir iş.

Hemşehrisi olmaktan gurur duyduğum Balıkesir gastronomi alanında çok büyük bir potansiye­le sahip ama henüz helva ocakta değil. Yapabileceği çok şey var, bü­yük bir potansiyeli ve bunu yarata­cak kültüre sahip. Umarım geçici heveslere kapılmadan kent kim­liğini güçlü bir söylemle yeniden tanımlar ve geleceğine sahip çıkar. Gastronomin fark yaratan ekono­mik etkisinden ve kent markası­na kattığı değerlerden fazlasıyla yararlanacak projelere imza atar. Dilerim zeytinyağı gibi üste çıkar Balıkesir.

Deneyimlediğim iki lezzet nok­tası oldu. Atelier Fiori 52 şehrin en şık, en iddialı mekanı. Balıke­sir’in un markası Tellioğlu ailesi­nin 3’üncü kuşak temsilcileri tara­fından açılmış, çok ince bir zevk ile döşenmiş. Buse Tellioğlu’nun giri­şimi ‘Bonatelli’ markasının güzel makarnalarını tattık, çok beğendik.

Dönüşte Aslanboğa’ya uğradık. Aslanboğa İzmir, İstanbul kokoreç stillerinin çok ötesine geçerek kendi özgün tarzını yarattı. Kurucusu Er­dal bey gastronomi dünyasının çok yakından tanıdığı bir isim. Assado hem sunumu hem lezzeti ile aklını alıyor müşterilerin. Ben küşleme­ye sarılı olanı çok sevdim. İstanbul’a geliyormuş, müjdeyi vermiş olayım.

Aslanboğa belki de Balıkesir’in en popüler markası, Erdal bey sa­katat konusunda kendini çok iyi yetiştirmiş, gençlere ilham veren bir şef, başarının arkasında yatan emeği anlattığında daha iyi anlı­yorsun lezzetin değerini.