AB Genişleme Komiseri'nden Türkiye'ye destek

AB'nin genişlemeden sorumlu yeni Komiseri Füle Türkiye ile katılım müzakerelerini ilerletme vaadinde bulundu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

BRÜKSEL - Görevine resmen başlamak için Avrupa Parlamentosunun (AP) güvenoyunu bekleyen AB Komisyonunun genişlemeden sorumlu yeni üyesi Stefan Füle, Türkiye ile katılım müzakerelerini ilerletme vaadinde bulundu.

AB'nin genişleme ve komşuluk politikasını kapsayan yeni göreviyle ilgili AP Dış İlişkiler Komitesinde üç saat süreyle mülakata alınan Füle, Türkiye'nin katılım müzakerelerinin askıya alınmasını savunan bir milletvekiline şu cevabı verdi:

"Türkiye'nin kendisini AB'ye yakınlaştıran reform sürecinde sağladığı ilerlemeye ve Türk yetkililerin AB sürecine güçlü bağlılıklarına saygı duyuyorum. Türkiye önemli bir ülke ve önemli bir ortak. Medeniyetler diyaloğunda, enerji sektöründe önemli rol oynuyor. Bu nedenle Türkiye'ye taahhüdümüz katılım müzakereleri sayesinde sürüyor. Çünkü katılım müzakereleri, Türkiye'nin modernleşmesini sağlamak için sahip olduğumuz en iyi yöntem."

"Küdistan gafı"

Füle, sözlerine devam ederken "Kürdistan" gafı yaptı. "Türkiye'nin Kürdistan konusundaki tutumu, açıklığı benim için teşvik edici" diye konuşan Füle, DTP'yi kastederek, "Kürt partisinin kapatılmasının açılımda engel oluşturduğu" düşüncesini dile getirdi. Füle, "Bence bu, demokratik açılımla ve bu meseleyi çözmeyle uyumlu olmadı" dedi.

Türkiye'nin katılım müzakerelerini ilerletmek için çaba göstereceği vaadinde bulunan Füle, limanların Kıbrıs Rum kesimine açılmamasıyla ilgili olarak, Türkiye'nin Ankara Protokolü'nü uygulaması gerektiğini Türk muhataplarına ileteceğini ve gelişmeleri AP'ye ve üye ülkelere ilerleme raporlarıyla bildireceğini ifade etti.

Çek Cumhuriyeti'nin AB Komisyonundaki yeni temsilcisi Füle, limanların açılmaması nedeniyle Türkiye'nin katılım müzakerelerinde 8 faslı 2006 yılında donduran AB'nin "ne kadar ciddi olduğunu ve olacağını" ortaya koyduğunu savundu.

Stefan Füle, Türkiye'nin Kıbrıs sorununun BM gözetiminde çözümü için teşvik edici tutumunu bugüne dek sürdürdüğünü kabul ederek kapsamlı çözümün tüm tarafların çıkarına olduğunu vurguladı.

AB reformları sayesinde Türkiye'de pek çok şeyin değiştiğini ve geçmişte tabu kabul edilen birçok konunun bugün rahatça tartışılabildiğini anlatan Füle, dini özgürlüklerle ilgili yeni reformlar beklentisini dile getirdi.

"Türkiye'nin dahil olduğu bir AB'yi hayal edebiliyorum"

Füle, Türkiye'nin üyeliğinin AB içinde çok tartışmalı bir konu olduğuna dikkat çekerek, her iki tarafın taahhütlerini yerine getirerek birbirlerinde güvensizlik yaratmamaları gereğine işaret etti.

Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin bayraktarlığını yaptığı AB'nin sınırlarının belirlenmesi fikrine karşı çıkan Füle, Türkiye ile katılım müzakerelerinin tüm üye ülkelerin imzasıyla başladığını hatırlatarak "imtiyazlı ortaklığın masada olmadığını", herkesin imzasına sahip çıkması gerektiğini kaydetti.

Füle, ikinci Barroso Komisyonunda genişlemeyle komşuluk politikasının birleştirilerek tek bir komisere emanet edilmesinin "AB'nin gizli bir ajandası olduğu anlamına gelmediğini", hiçbir aday ve potansiyel aday ülkenin genişleme gündeminden çıkarılarak komşuluk politikasına dahil edilmesinin mümkün olmadığını vurguladı.

Stefan Füle, aşırı sağcı bir milletvekilinin halkının çoğunluğu Müslüman olması nedeniyle Türkiye'nin üyeliğine karşı çıkması üzerine, "Türkiye'nin dahil olduğu bir AB'yi hayal edebildiğini" söyleyince, çok sayıda AP üyesince alkışlandı.

Füle, "Türkiye'nin üyeliği AB'nin güvenilirliğini ilgilendiriyor. Fakat öncelikle Türkiye tüm kriterleri yerine getirmeli. Eminim ki sürecin sonunda farklı, modern ve reformlarını tamamlamış bir Türkiye'nin üyeliği her iki tarafın çıkarına olacak. Sizlerin bu konudaki farklı görüşlerini anlıyor ve saygı gösteriyorum. İstediğiniz şekilde bu konuyu her boyutuyla sizlerle tartışmaya hazırım" dedi.