ABD savaş gemileri Süveyş'te

ABD savaş gemileri Libya açıklarında bulunurken askeri müdahale tartışmaları da sürüyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSMAİLİYE - ABD'nin Akdeniz'de konuşlanacak iki Amerikan savaş gemisinin Süveyş Kanalı'na girdiği bildirildi.

Kanal İdaresinden bir yetkili, rotası Akdeniz olan USS Kearsarge ve USS Ponce gemilerinin kanala girdiğini belirtti.

Yetkili, gemilerin kanalın güney ağzında olduğunu, Süveyş'ten öğleden sonra çıkmalarının beklendiğini söyledi.

ABD, önceki gün, bölgedeki deniz ve hava kuvvetlerini yeniden konuşlandırarak Libya yakınına kaydıracağını açıklamıştı.

Askeri müdahalede bulunulacak mı?

WASHINGTON – ABD'nin Akdeniz'e savaş gemileri göndermesiyle Libya'ya askeri müdahale ihtimalleri artıyor gibi görünse de, bunun bölge halkında "sömürgecilik döneminin yeniden başladığı" veya protestoların arkasında "ABD'nin parmağı" olduğu gibi algılara yol açabilecek olmasının bu ihtimalleri bu aşamada zayıflattığı yorumları yapılıyor.

Libya lideri Muammer Kaddafi'nin halkına karşı şiddet kullanmasının ardından, buna son vermek için "her seçenek masada" diyen ABD'nin Libya'ya askeri müdahalesi ihtimali son günlerde sıkça tartışılan konulardan biri oldu.

Kaddafi'ye güç gösterisi

Özellikle dün Amerikan savaş gemilerinin Süveyş'i geçerek Akdeniz'e çıkacağı haberleri, "ABD Libya'ya müdahaleye mi hazırlanıyor" sorularını artırırken; Amerikalı yetkililer, bunların savaş gemisi olmasının yanı sıra insani yardım ünitelerine de sahip olduğuna dikkati çekiyor.

Nitekim ABD Savunma Bakanı Robert Gates, gemilerin gerekirse tahliyelere ve insani yardıma destek olacağını belirtti. Ancak ABD'nin bu hamlesi, aslında Kaddafi'ye bir nevi "sembolik güç gösterisi" ve "gözdağı" niteliği de taşıyor. Uzmanlar, "ABD'nin Libya yakınlarına deniz ve hava gücü gönderilmesinin de hafife alınacak bir hareket olmadığına" işaret ediyor.

Müdahale için tek ses yok

Bu durum, yine de Libya'ya askeri müdahale olasılığı konusunda net bir resim ortaya koymuyor. Çünkü Libya'daki gelişmeler hakkında "dünyanın tek ses" halinde olması gerektiğini belirten ABD Başkanı Barack Obama, bu sözlerinin ardından yoğun diplomasi trafiğine başlayarak, diğer ülkelerin liderleriyle ardı ardına görüşmeler yapıyor.

Buna karşın Libya'ya yaptırımlar konusunda "tek seslilik" sergileyen dünya liderleri, aynı durumu askeri adımlar konusunda şimdilik gösterir görünmüyor. Örneğin Rusya, Libya hava sahasının uçuşa yasak bölge ilan edilmesine sıcak bakmazken, Fransa da bu aşamada askeri müdahalenin planlanmadığını belirtti ve bunun için BM Güvenlik Konseyi kararının gerekliliğine dikkati çekti.

İsyanlarda 'ABD rolünü' tezini kuvvetlendirir

Öte yandan ABD'nin askeri müdahalede bulunmasını en azından bu aşamada engelleyen en önemli nedenlerden biri olarak, müdahalenin beklenenin tam tersi yönde ve çok tehlikeli sonuçlar yaratma ihtimali görülüyor.

Bu olumsuzluklardan birinin, müdahalenin Washington'ın "aslında başından bu yana isyanlarda parmağı bulunduğu" gibi algılamalara yol açarak, Ortadoğu'da halk hareketleri olarak doğan isyanların "altını kazabilmesi" ihtimali olduğu belirtiliyor. Müdahalenin, bu isyanları "kendiliğinden" olmaktan çıkarıp "dış kaynaklı eylemlere" dönüştürebileceği kaydediliyor.

Libya'ya NATO ile birlikte düzenlenebilecek müdahalenin de bölge halkının hala hafızalarında yer alan "sömürgecilik" dönemini hatırlatabileceğine dikkat çekilerek, bunun da istenilenin aksi sonuçlar doğurabileceği yorumları yapılıyor.

Bunun yanında askeri müdahalenin otoriter rejimlerine karşı isyan etmek isteyen bölge halkların heyecanının önüne geçebileceği ifade ediliyor. Protestocuların her eylemlerinde arkalarında "yabancı güçler" olduğu suçlamasıyla karşılaşabilmesinin, onları otoriter rejimlere karşı çıkma ve halktan destek bulmada daha zayıf ve isteksiz hale getirebileceği belirtiliyor.

Petrolle ilişkilendirilebilir

Washington Enstitüsü uzmanları Jason Hanover ve Jeffrey White da kaleme aldıkları yazıda bu konuya değindi. Hanover ve White, ABD ve müttefiklerinin, "böyle bir müdahaleyle iç savaş ya da kaotik şiddetin ortaya çıkması ya da radikal İslamcı unsurların güç kazanması halinde kendilerini kötü sonuca yol açmış pozisyonda bulabileceği" yorumunda bulunuyor.

New York Times da böylesine bir operasyonun daha çok petrolle ilişkilendirileceği ve NATO ile birlikte düzenlenecek bir operasyonun da, Avrupa'nın bölgedeki "sömürgecilik döneminden kalan acı hatıraları" akıllara getireceğinden benzer geri tepme yaratabileceği yorumunda bulundu.

Time dergisine konuşan Amerikalı üst düzey bir yetkili de askeri müdahale yönünde uluslararası bir uzlaşı ortaya çıkarsa, bunun ABD'nin tek taraflı öncülüğünde yürütülecek bir girişim olmayacağını, BM himayesinde olacağını söyledi.

Muhalifler de istemiyor

BBC'nin bir radyo programına katılan, Libya'daki protestocuları Facebook üzerinden örgütleyen Libyalı bir genç de ABD ve Batı'nın askeri müdahale dışındaki her türlü desteklerine hazır olduklarını, ancak ülkedeki sorunu Libya halkının dış müdahale olmadan kendisinin çözmesi gerektiğini söyledi.

Bu konularda ilginizi çekebilir