ABD'de ikinci saldırı girişimi panik yarattı

WASHINGTON - ABD'de, Amsterdam-Detroit seferini yapan Delta Havayolları (Northwest) uçağına saldırı girişiminde bulunulmasının ardından, aynı hattaki başka bir uçakta bir kuşkulu olay daha yaşandı.

Bu kez de, uçağın bir yolcusunun iniş sırasında rahatsız edici davranışlarda bulunması üzerine, inişin ardından Detroit'te gözaltına alındığı bildirildi.

Amerikan medyasında, hükümet ve güvenlik kaynakları ile uçuş yetkililerine dayandırılan haberlere göre, Amsterdam-Detroit seferini yapan 253 sefer sayılı uçağın Nijeryalı olduğu bildirilen bir yolcusu, kendisini uçağın tuvaletine kilitledi ve 1 saat süreyle orada kaldı, mürettebat tarafından sorgulanınca da sinirlendi.

Delta Havayolları Sözcüsü Susan Elliott, yolcunun, rahatsız edici davranışlarda bulunması üzerine mürettebat tarafından, güvenlik yetkililerince uçağın dışına çıkarılmasının istendiğini bildirdi. Elliott, geri kalan 255 yolcunun uçaktan güvenli olarak indiğini kaydetti.

Havaalanı sözcüsü Scott Wintner da olayın meydana geldiği uçuşun, Noel günü saldırı girişiminde bulunulan uçuşla aynı olduğunu, pilotun inişin ardından acil yardım isteğinde bulunduğunu ve uçak Detroit'e iner inmez bir kenara çekildiğini dile getirdi.

Uçağın terminalden uzak bir mesafeye çekildiği, ilk yardım araçları ve polis birimlerince çember altına alındığı belirtildi.

Bir güvenlik yetkilisi, yolcunun güvenlik açısından bir tehdit oluşturmadığı ve ''ciddi bir durum'' yaratmadığını, polis tarafından yapılan sorgusunda, kendisinin uçuş sırasında hastalanan bir işadamı olduğunun belirlendiğini kaydetti.

Noel günündeki saldırı girişiminin ardından güvenlik ve havayolları personelinin gergin olduğu yorumları yapılırken, güvenlik yetkilileri, Detroit'e giden diğer kimi uçuşlarda da ufak olaylar yaşandığını, ancak en dikkat çekenin bu son olay olduğunu bildirdiler.

Saldırganın taşıdığı patlayıcı uçağı havaya uçuracak güçteymiş

Öte yandan 3 gün önce Amsterdam-Detroit seferini yapmakta olan jumbo jet yolcu uçağına saldırı girişiminde bulunan Nijeryalı Ömer Faruk Abdülmuttalib'in taşıdığı patlayıcının uçağı havaya uçurmaya yetecek güçte olduğu anlaşıldı.

CNN'in, soruşturmayı sürdüren kaynaklara dayanarak verdiği haberde, patlayıcılar infilak etseydi uçağın havaya uçacağı belirtildi, ancak başka bir ayrıntıya yer verilmedi.

Öte yandan, İç Güvenlik Bakanı Janet Napolitano ABC televizyonuna verdiği demeçte, saldırganın El Kaide terör örgütüyle bağlantısı olup olmadığı sorusuna, ''Bu şu anda soruşturmanın konusu, spekülasyon yapmam doğru olmaz" yanıtını verirken, CNN'e yaptığı açıklamada, bu yönde henüz bir bulgu elde edilemediğini ima ederek, ''Şu ana kadar, olayın kapsamının daha geniş olduğuna dair bir gösterge yok'' dedi. 

Güvenlik önlemleri artırıldı

Amsterdam-Detroit seferini yapan bir uçağa saldırı girişiminin ardından, Delta Havayolları'nın, Atatürk Havalimanı'ndan ABD'ye yapılan uçuşlarında güvenlik önlemleri artırıldı.

ABD'ye giden yolcular, Atatürk Havalimanı'nda pasaport kontrolünden sonra 2 arama noktasından geçirilerek uçağa bindiriliyor. Yolcular, arındırılmış salona alınırken ayakkabıları çıkarılarak, X-Ray cihazından geçiriliyor. Yolcuların beraberindeki el bagajları da güvenlik elemanları tarafından açılarak inceleniyor.

Bu arama noktasını geçen yolcular, arındırılmış salonda görevlilerce bir başka noktada daha arandıktan sonra uçağa alınıyor.

"Yurt dışında okurken ortadan yok oldu"

ABD'ye gitmekte olan bir yolcu uçağını düşürmeye çalışmakla suçlanan Nijeryalı şüphelinin ailesi açıklama yaptı.

Ailenin bugün yaptığı açıklamada, şüpheli Ömer Faruk Abdülmuttalib'in yurt dışında okurken ortadan "yok olduğu" belirtilerek, "ortadan yok olması ve ailesiyle iletişimi kesmesinin ardından" babasının iki ay önce Nijerya güvenlik kuvvetlerine başvurduğu kaydedildi.

Zanlının babasının bundan sonra da yabancı güvenlik ajanlarına başvurarak, "oğlunu bulup eve getirmeleri konusunda yardım istediği" belirtildi.

Açıklamada, "Yabancı ajanların araştırmasının sonuçlarını beklerken, şoke edici haberi aldık" denildi.

Aile, şüpheli Abdülmuttalib'in kaybolmadan önce nerede olduğu konusunda bilgi vermedi.