ABD'den finans krizine karşı yeni adım
ABD Hazine Bakanı Paulson, devletin, banka ve finans şirketlerinin hisselerinin bir bölümünü satın alacağını açıkladı
WASHINGTON - ABD Hazine Bakanı Henry Paulson, ülkeyi ve dünyayı sarsan finans krizine karşı yeni ve büyük bir adım olarak devletin, banka ve finans şirketlerinin hisselerinin bir bölümünü satın alarak, bunlara ''sermaye enjekte edeceğini'' açıkladı.
Paulson, ''Bu, daha önce hiç görmediğimiz bir durum. Bu adımı, en kısa sürede ve en etkili şekilde atacağız'' dedi. Hazine Bakanı'nın açıkladığı bu planla, ABD'de kredi akışının hemen hemen durduğu ve daha önce alınan tedbirlerin borsadaki kayıpları engelleyemediği bir ortamda devletin, birbirinden farklı özellikleri bulunan çok sayıdaki banka ve diğer finans kuruluşlarından hisse satın alması ve böylece sıkıntıdaki bu kuruluşlara para aktarılması öngörülüyor. Bankalardan alınacak hisselerin azınlık hissesi düzeyinde kalacağı ve dolayısıyla devletin, bu kuruluşları yönetmesinin söz konusu olmayacağı belirtildi. Bu önlem, ABD'de bir hafta önce yürürlüğe gören 700 milyar dolarlık finans sektörünü kurtarma paketine ilave olarak geliyor. 700 milyar dolarlık paket, borsalardaki kanamayı durduramamıştı. Finans sektörüne yönelik bu tedbirlerle birlikte, piyasada kredi akışının yeniden sağlanması ve böylece hem şirketlerin hem de vatandaşların sistemde para olmamasından kaynaklanan sorununun çözülmesi hedefleniyor.
G-7 planı benimsendi
Dünyanın en zengin ve sanayileşmiş yedi ülkesinin oluşturduğu G-7 grubu, mevcut küresel finans krizine karşı kredi piyasalarını rahatlatmayı ve bankalara kapital sağlamayı amaçlayan ''acil ve olağanüstü'' önlemler alınmasını kararlaştırdı. ABD, Japonya, Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya ve Kanada'dan oluşan grup tarafından yayımlanan ortak açıklamada, ''G-7, mevcut durumun acil ve olağanüstü eylemler gerektirdiği yönünde hemfikir'' denildi. Eylem planı çerçevesinde yedi ülke, ''banka ve finans kuruluşlarının desteklenmesi ve çökmelerinin engellenmesi için eldeki bütün imkanların kullanılması ve güvenin yeniden oluşturulması ve işyerlerine ve vatandaşlara yeniden kredi akışı sağlanmasına olanak verecek şekilde bankaların kapital artırmasının sağlanması'' yönünde görüş birliğine vardı.