ABD’deki canlılık Doğu Asya’ya henüz uğramadı

ABD’de son dönemde gelen olumlu veriler Doğu Asya ihracatını hareketlendiremedi. İkinci çeyrekte Çin, Japonya ve Hong Kong’un ABD’ye ihracatında düşüş meydana geldi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - ABD ekonomisinin iyileştiğine dair işaretler artarken, bu ülkeye ihracatları ekonomilerine kritik katkı sağlayan Doğu Asya ekonomilerinin ihracat performanslarından olumlu sinyaller gelmiyor.

Reuters’ın analizine göre Doğu Asya’nın en büyük ihracatçıları olan Çin, Japonya, Güney Kore, Tayvan, Hong Kong, Singapur ve Tayland’ın ABD’ye ihracatı bu yılın ikinci çeyreğinde yavaşladı. Çin ve komşuları arasında artan ticaret ise Avrupa ile Kuzey Amerika’ya yönelik ihracattaki yavaşlamanın yol açtığı olumsuz etkileri telafi edemedi. Yedi Doğu Asya ekonomisinin toplam ekonomik üretiminin aşağı yukarı yüzde 35’ini ihracat meydana getiriyor.

Reuters’a göre küresel faiz oranlarının arttığı ve Kuzey Amerika’ya fon akışının hızlandığı bir dönemde Asya ekonomileri için zayıf uluslararası talebin sorun teşkil edebileceği belirtiliyor. Japon finans devi Nomura’ya göre yatırımcıların Japon hisselerine ilgisi sürmekle beraber mayıs ayında bu yana diğer Doğu Asya borsalarında 12.5 milyar dolarlık satış yaptılar. İsviçreli bankacılık devi UBS’in Singapur’daki merkezinde baş yatırım stratejisti olarak görev yapan Kelvin Tay, “Bu bölgeye daha fazla para koymanın cazibesi bu sefer yok” yorumunu yaptı.

Asya ürünlerine ABD talebi artmadı

ABD’deki toparlanmayı Asya fabrikalarında üretilen elektronik ürünlere talebin değil esas olarak kaya gazı yatırımları ile konut sektörüne yönelik artan talebin taşıdığına
dikkat çekiliyor. Reuters’ın derlediği ticaret verileri de Doğu Asya ekonomilerine yönelik Kuzey Amerika kaynaklı talebin zayıf olduğuna işaret etti. Japonya’nın büyük çaplı parasal genişleme operasyonları sonrasında para birimi yenin zayıflamasıyla ihracat gelirleri artsa da, bu ülkenin ABD’ye ihracatı dolar bazında bu yılın ikinci çeyreğinde yaklaşık yüzde 14 düştü. Bununla beraber para biriminin değerlenmesine karşın Güney Kore’nin ihracatı yüzde 1 arttı. Artış, ülkenin Çin’e ihracatının endüstriyel makine ve buzdolabı, akıllı telefon gibi popüler tüketici ürünlerinin ihracatının yüzde 13 yükselmesiyle gerçekleşti.

Güney Kore yakından izleniyor

Güney Kore’yi küresel ihracat talebi için önemli bir gösterge olarak değerlendiren ekonomistler ve yatırımcılar bu ülkenin ihracatındaki iyileşmeyi Doğu Asya’nın geri
kalanı için de umut ışığı olarak görüyor. Amerikan bankacılık devi Citigroup’un Hong Kong’daki merkezinde stratejist olarak görev yapan Markus Rosgen bu tür bir
iyimserliğin geçen hafta Avrupa’da imalat satın alma yöneticileri endeksinden gelen olumlu haberlerle de desteklendiğini belirtti.

Alman Deutsche Bank’ın baş Asya ekonomisti Michael Spencer da ABD’deki fabrika canlılığı endeksini sunan ISM verisinin temmuzda son iki yılın en yüksek seviyesi olan 55.4’e çıkmasına dikkat çekti. Temmuz ayı tahminleri 52 puanken, haziranda ISM endeksi 50.9 olmuştu. Endeks verisi 50’nin üzerinde olduğunda canlılığa işaret ediyor.

Fakat bu iyimserlik Doğu Asya ekonomilerinden ABD ve Avrupa’ya son çeyrekteki ihracatlara yansımadı. Bu yılın ikinci çeyreğinde Çin’den AB’ye ihracat yüzde 8 düştü.
Japonya’dan AB’ye ihracat yüzde 20 azaldı. Çin’in ABD’ye ihracatı yüzde 2.4 düşerken, Hong Kong’un ABD’ye ihracatı yüzde 21, Japonya’nın ABD’ye ihracatı ise yüzde
7 düştü. Reuters, önde gelen Batı ekonomilerinin iyileşiyor olmasına rağmen Doğu Asya’daki satın alma yöneticilerinin iyimser olmadığını kaydetti. HSBC/Markit’in bölgesel satın alma yöneticileri araştırması Çin, Güney Kore ve Tayvan’da yeni siparişlerin azalmakta olduğunu, Japonya’da da büyümenin yavaşlamakta olduğunu belirtiyor.

HSBC’nin Hong Kong merkezindeki Asya ekonomi araştırmaları eş başkanı Frederic Neumann, “Asya’da ani bir toparlanma kartlar arasında yer almıyor. Gelişmiş piyasalarda ekonomi canlandı. Ama bu durum gelişmekte olan piyasalara henüz yansımaktan uzak” dedi.

ABD ‘güvenli liman’ olmayı sürdürüyor

Batı ekonomilerindeki canlanmaya bağlı olarak ihracatta sıçrama umuduyla Asya hisselerine yönelme yerine Asya’dan ABD’ye fon akışının daha da artacağına dikkat çekiliyor. Amerikan danışmanlık şirketi IHS ekonomisti Chris Christopher, ABD’nin hızlı toparlanmamakla birlikte varolanlar arasında en iyi seçenek olmaya devam ettiğini
söylüyor.

İhracat talebindeki en büyük zayıflık ise en dramatik sıçramayı yaşayan Japonya’dan geldi. Emsali görülmemiş bir parasal genişleme operasyonuyla Japon para birimi yen ABD doları karşısında yüzde 20’den fazla değer kaydetmişti. İhracatının yen cinsinden değerinin artışına karşın Japonya gerçekte bu yılın ikinci çeyreğinde yıllık bazda yüzde 6 daha az mal ihraç etti. ABD’ye ihracatının dolar cinsinden değeri ise yüzde 13.8 düştü.